Spoiler İçerebilir.. Kitabımız Alice Rose (14 yaşında lise ilk sınıf öğrencisi) bahsedilmekle başlıyor. Kısaca bahsedersek okulda ezilen ve kendisi de dışarıya karşı oldukça korkak bir kız. Bir de Elijah var, Alice ondan çok hoşlanıyor. Çocuk da ona iyi davranıyor. Tabi bir yere kadar. Gene oldukça geren bir başlangıç. Sonrasında da gerçek romanımıza giriş yapıyoruz. Maura Isles'in eve dönüşü sonrası evinin önünde polisleri görmesiyle de heyecanlı bir giriş yaptık. Rizzoli ve Frost da olay yerinde olunca bizim ekip de tamamlanmış oldu. Maura ne olduğunu anlamadan bir sürü soruyla karşılaştı ve en son cesedi görünce bende dahil bir şok yaşandı. Ölen kişi aynı kendisine benziyordu. Öyle ki Maura çok fazla benzerlik görünce -kan grubu ve doğum günü gibi- bir DNA testi dahi istiyor. Maura ardından otopsi için hazırlık yapıyor. Otopside kurbanın içinde bir çekirdek bulunuyor. Black Talon mermisine ait ve iki yıl önceki vaka gündeme geliyor. Rizzoli, DNA testi sonuçlarını Isles’e getirdi ve Anne Leoni yani şu Isles’in evinin önünde cesedi bulunan kadın, Isles’in ikizi çıktı. Oldukça karmaşık bir durumdu, özellikle ihtimalleri göz önüne alan takıntılı polisimiz Rizzoli olunca. Rizzoli, Maura’nın kardeşine oldukça önem veriyor. Bu hassas konuda eski sevgilisi ve iş adamı ayrıca tek şüpheli gördükleri Cassell bile sorgulanıyor ve ilginç olanıysa Cassell bu suçlamaları kabul etmediği gibi Isles’in avukatının da abartı kullandığını ve haksızlık yaptığını belirtince işler biraz daha karışıyor. Isles, kardeşinin hikayesini öğrenmek için kiraladığı eve gidiyor. Orada gece kalırken evin içindeki kilitleri görüp korkması bir yana sabah uyandığında da camının önünde ayak izleri görünce iyice dehşete düşüyor. Polisleri çağırdığında ileriki çalışma alanında bulunan kemiklerin haberinin gelmesiyle onların insan mı yoksa hayvan kemiği mi olduğunu bakmaya gidiyor ve burada fitil ateşleniyor çünkü bulunan kemikler ayrı ayrı erkek ve kadına ait ve ayrıca bir de arazide geniş çaplı bir araştırma yapılıyor. Rizzoli, Isles’i aradığında bulgular neticesinde Ballard’ın, Isles’in gerçek annesini tanıdığını ve ölen kardeşiyle annesini ziyarete gittiğini öğrenmesi çok dokunaklıydı. Bu arada annesinin durumunu ve kim olduğunu öğrenince çok şaşıracaksınız ve tabii ne yaptığını da. Öte yandan Dwayne’nin karısı Mattie kaçırılıyor. Bir yandan da hikaye ona odaklı da ilerliyor. Diğer yandan da Isles’in annesini ziyareti ve annesinin doktoruyla geçmişte bir kitabın da tamamen konusunu oluşturan katil arasında bağlantıların bulunması hepimizi şaşırtıyordu. Isles’in Rizzoli ile birlikte annesini araştırması ve fazla derinlere inmesi de dikkat çeken bir noktaydı. Evin bodrum katı da dahil içerisinde ışık ve kamera çekimleriyle kan izleri olsun, araştırmalar sonucu Isles'in annesinin kim olduğunun bilinmesi sizi oldukça etkileyecek ve şaşırtacak. Aranan gerçek katilin kimliği ve yaşı da beni çok şaşırtmıştı. Üstelik cinayetlerine sıra ile devam etmesi ve bizimkilerin ayağına kadar gelmesi, üstelik son kayıp vakasında gene hamileliğinin son döneminde bir kadının kaçırılması, tamamen heyecan dolu kısımlardı. Bu kayıp kız size bir yerlerden tanıdık gelecek ve tabi hikayenin sonu da öyle. ;) Finalde Maura ve Rick beraber olduklarında o neydi öyle. Bir anda bende kendimi kaptırmış sakin sakin okurken heyecana geldim desem yeridir. Ah tabi bir de katilimiz var. Hani şu merak edilen ve üstüne üstlük bahsi oldukça geçen birisi. Gerritsen yine bizi şaşırttı diyebilirim. Bazı yerler oldukça yavaş hatta sıkıcı ve kapatıp gidesiniz geliyor bile olsa ardından gelen bir heyecan, bir araştırma, bir suç, sonrası bağlantılar sizi kendisine fazlasıyla çekiyor. Söylediğim gibi, bu seri çok iyi ilerliyor, mutlaka sizde de yerini alması gereken eserlerden. Keyifli okumalar dilerim..

İkiz BedenlerTess Gerritsen · Martı Yayınları · 20146,2bin okunma

·

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak