Niall Horan - Too Much To AskYazarın Çirkin Aşk kitabını okuduktan sonra, okumaya çalıştığım ama okuyamadığım için bir kenara fırlattığım kitaptı. Ruh halimden dolayı fantastik, bilim kurgu tarzı şeyler kaldıramadığım için Barbarlar Şehri'ni de bıraktım ve en sonunda Umutsuz'da karar kıldım. İyi ki de ikinci bir şans vermişim ve okumuşum. 24 saat bile geçmeden bitti. Yazarın kitabı yazarken kuru bir aşk hikayesine bağlı kalmaması neden bu kadar sevildiğini gösteriyor. Çirkin Aşk'ı okuduktan sonra yazarı sevmeye başlamıştım ama tek bir kitapla yazara olan hislerinizi anlayamıyorsunuz. İkinci kitabını da okuduktan sonra, Colleen Hoover'ın her kitabına şans vereceğimi fark ettim. Çünkü şans vermeye değer bir yazar. Kitap çıkalı yıllar olmuş, okumayan çok az kişi vardır ve okumayan da kitabın konusunu az çok biliyordur diye düşünüyorum. Bu yüzden konusu hakkında uzun uzun cümleler kurmayacağım. Ben hızlı gelişen ve bir anda birbirinden hoşlanmaya başlayan karakterlerden hiç haz etmeyen bir okuyucuyum. Kitabı okurken bir kez olsun yargılamadım, hızlı tanışmayı, tesadüfleri. Bir şeyler olacağını, bir bağlarının olabileceğini düşündüm. Bunu düşündüm ama bu kadar romantik ve bu kadar yürek yakan bir hikayesi olabileceğini düşünemedim. Ya da düşünmek istemedim. Yüzeysel baktım konuya. İlişkiye. O dövmenin anlamını okuduğumda kalbim atmayı bıraktı bir saniyeliğine. Kitabı okurken, güldüm, şaşırdım, utandım (ciddi anlamda Sky yerine utandım, mesajı yanlışlıkla Holder'a gönderdiğinde.) hüzünlendim, sinirlendim, yine şaşırdım, imrendim, biraz da üzüldüm doğruyu söylemek gerekirse. Böyle aşk yaşamak neredeyse imkansız görünüyor gözüme. Birbirine bu kadar bağlı olan ve konuşmayı bilen, konuşarak anlaşabilen bir ilişki. İki insan. Kitabın konusu Amerika'da geçtiği için o şaşkınlık içinde bırakan geçmiş sırrını okurken pek şaşırmadım. İçkinin insan beynine neler yaptığını görüyoruz, duyuyoruz. Konu sadece içkiyle alakalı değil, kişilikle alakalı, kişilikte büyüdüğün ortamla ve aldığın eğitimle alakalı. Bu yüzden kafamı yormadım, bu tür iğrenç, insana yakışmayan davranışlar üzerine düşünmek ve mantık aramak zaman kaybı. Hiç bir zaman yapılan bu saçmalıkları anlamayacağım ve mantıklı bir açıklaması olduğuna da inanmıyorum. Daha fazla uzatmaya gerek yok aslında, kitabı sevdim. Okurken zevk aldım ve elimden bırakamadım. Okunması gereken kitaplardan biri kesinlikle. Bahsetmek istediğim çok olay var ama yazmak istemiyorum daha fazla. Colleen Hoover okuyun... Bir şans verin.