Adeta bir besin zincirini anımsattı bana çünkü olaylar birbiriyle bağlantılı ve adım adım ilerliyor.Kitabı chapterlara ayırması hoşuma gitti.Son chapter ise gerçekten hiç tahmin edilmedik bir ad almış :) Lawrence garip bir adam ama şunu fark ettim ki doğaya aşık bir adam.Aşktan ziyade burda temelde yatan bir siyasi, politik bir eleştiri var ve bunu öyle bir ustalıkla ele almış ki. Okuduğunuzda gerçekten diğer yazarlardan farklı bir yazar olduğunu hemen anlıyorsunuz.Özellikle 'yağmur sonrası gökyüzü gibiydi yüzü' bunun gibi egzotik betimlemeleri hoşunuza gidecek eğer edebiyatı seviyor ve bildiğimiz terimlerle abartmadan oynayışına şahit olmak istiyorsanız tabi.Kitap uzun gibi görünebilir lakin oturup odaklandığınızda kesinlikle akıp gidiyor.Çünkü 'ee sonrasında ne olacak acaba ?' diye düşünüyor olacaksınız. Adamcağıza sapık sapık diye etiket koymuşlar ne de komik çünkü ben öyle bulmadım. Edebiyat bu sanane kardeşim istediği gibi oynar kelimelerle ki zaten yazmanın amacı nedir bu değil midir zaten? Farklı olmak.Bakış açısı bu Brangwen ailesini okumak bana ne mi kazandırdı? Onları detaylı bir şekilde tanıdım onların hissettikleri gibi hissettiğimi canlandırdım gözümde bu kafamda kendimle ilgili bazı şeyleri anlamamı sağladı,okurken kendinizi de sorguluyorsunuz.Bu karakterler gerçekten garip karakterler en başta zaten bunu fark edeceksiniz.Anlam veremiyorsunuz yani neden burda böyle yaptı?Neden ailesine karşı çıkmayı beceremedi?Kadın figürü zaten biraz pasif duruyor bu kitapta anlattığı dönemden yola çıkarsak.Lydia ve Tom,Anna ve Will, Ursula ve Anton..karı koca ilişkisini,evlenmeden önce ve sonraki birbirlerine karşı değişen tutumları,baba ile kızın arasındaki ilişkinin zamanla değişmesi hatta soğuklaşması diyebiliriz,öz ve üvey kavramı da var güzel bir detay bu.Ekonomik gücün önemi statünün önemi ve hiyerarşinin gerçekten insanlar arasında yarattığı farkı çarpıcı cümlelerle göreceksiniz,Ne garip ama Ursula ile annesi arasında kopuk bir ilişki olduğuna inanıyorum gerçekten garip bir boşluk bu.Kız o kadar farklı bi kafada ki topluma aykırı biri, 'evladım sen ne istiyorsun artık bir karar ver' diyesiniz geliyor bazen.Eğitim konusunda azimli olması çok hoşuma gitti yani böyle bir karakter bulunması kadının kendi ekonomik özgürlüğü olması düşüncesi başarılı.Yani bir yerden sonra zaten kitap Ursula'nın hayatına odaklanmış bir şekilde devam ediyor.Bu aile kavramının önemine vurgu yapıyor aslında çünkü çocuk anne babanın meyvesidir.Onların üzerinde gerçekten büyük bir etki yarattığımızın farkında değiliz.Kararlarımızda genelde benciliz lakin çocuk bir kedi yavrusundan öte değere sahip olmalı.Anna buna bir örnek mesela doğurup duruyor amaçsızca.Mutlu mu bilinmez? Zaten bu karakterlerin hiçbiri yeterli tatmin olamıyor bir türlü bir şeylerden, ona dikkatinizi çekerim.Aşkı cinsellikle karıştırmamak gerektiğine değindi mesela o da güzel bir noktaydı çünkü sonrasında aşık olduğunuzu sanıyorsunuz ama meğersem değilmişsiniz bunu görüyorsunuz.O aslında sizden çok farklı bir dünyada yaşıyor.Kısacası okuyun gerçekten sanki uzun bir hayatı görmüş geçirmiş hissine kapılacaksınız okuduktan sonra size çok şey kazandırmış olacak :) (Okumaya zaman ayıranlara teşekkürler <3 )

GökkuşağıD. H. Lawrence · Can Yayınları · 1990121 okunma

·

285 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.