Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

260 syf.
6/10 puan verdi
Yapıtı sadece verilmek istenen mesaj dışında incelediğimiz zaman kendi içinde tutarlı olduğunu; her bir parçası deneme gibi yazılmış; beyit, gazel ve kasidelerle süslenmiş ve mesaj kaygısı gütmeden ifade edilmiş ama kendi aralarında da ilintili olduğunu görebiliyoruz. Ama yine de bazı düşüncelerimi değiştirmeye yetmedi. Pekala Aristokrat Edebiyat diyerek saraydan çıkmayan dalkavuklar demiyorum ancak ve ancak savunulan tezdeki "oysa bu kitabın sayfalarında onları gerçek yüzleriyle ve söylenenin tam aksine birer halk insanı olarak tanıyacaksınız" cümlesine de katılamıyorum. Tarihçiler daha iyi bilir tabii ki, ama bu ikisi de birbiriyle tutarsız. Yani en azından bu cümleleri yazmak, dinlemek, söylemek için alaylıdan çok mektepli olunması gerekildiği bilinmelidir...Halk derken kimden bahsediyorlar? Halk bu "ağır" dili gerçekten biliyor muydu? Meclislerdeki bu elitlik çıtkırıldımlık nirvanalardayken, tırnağı kırılsa beyit yazabilecek insanlar halk mıydı? Gerek mensur gerek çevirilerde yer yer kök-anlam bakımından zengin kelime kullanmayı ben de seviyorum, ama bu cümleyi tamamen işgal edince benim için anlamını yitirmeye başlıyor."Halkın" sözde plaza dilini anlaması ne derece kolaysa, Dîvan Edebiyatını anlaması da o derece kolay benim nazarımda. Kendi kültürümüz değil de falanca milletin eski edebiyatı denilseydi belki bu kadar garipsemezdim. Bilemiyorum belki de cidden sadece ben anlayamamışımdır... Velhasıl, Eski Türk Edebiyatı'na ilgisi (ve bilgisi) olanlar haricinde okunması da anlaşılması da daha güç olacaktır. Yine de Saray içindeki nâiflikleri, atışmaları ve İstanbul tasvirlerini okumak-bilmek istiyorsanız, bir şans verilebilir.
Şiirler Şairler Meclisler
Şiirler Şairler Meclislerİskender Pala · Kapı Yayınları · 201793 okunma
·
165 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.