Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

231 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Kitabı bitirdiğimde gecenin ortalarında bir yerdeydim. Gözlerim yorulmuş, beynim, teneffüs zilini bekleyen bir çocuk gibi uyumaya geçmemi bekliyor ve gecenin sessizliği etrafımı sarmış durumdaydı. Kitabın son demlerinde gelişen olaylar, tüm bunlara rağmen beni kendinde tutabildi. Ama kitabı bitirdiğim anda aklımdan geçen bir soru oldu. O da: "Ben az önce neyi bitirdim?" Soruma, gece bir cevap bulamadım. Sabaha bıraktım. Şimdi bulduğum cevap ise gündüze yakışmayacak tarzda gibime geldi. Sanırım, gecenin ve kitabın tozları üzerime sinmiş olduğundan hâlâ etkileri altındayım. Verdiğim cevap şu: "Karanlıktan faydalanıp saklanan ve/veya fark edilemeyen ne varsa, burada edebiyatın ışığı altında sergilenmiş." Kitap hakkında konuşmaya başlayacak olursam eğer; beni, hem duygusal hem de düşüncesel çok fazla etkiledi. Kitapta insanların kötü taraflarını, birbirlerine yapabilecek kötülüklerin sınırı olmadığını ve en önemlisi de bunların bize ne kadar uyduğunu eşsiz bir edebi üslûpla anlatılmış. Kitabın neredeyse yarısı ufak ufak konu etrafında işlemelerden oluşuyor. Yani demek istiyorum ki, bayağı bir şey anlatıyor ve kafamıza bir çok yap-boz parçası koyuyor. Ama bu parçaların, nasıl bir resim ortaya çıkartacağı konusunda hiçbir fikriniz olmadan bu parçaları, size sunuyor. Benim ilgimi, canlı tutanlardan biri de bu olmuştu. Çünkü, kafamın içinde bir karmaşıklık ve kaos vardı. Nereye varacağını merak ediyordum. Yazarın, beni, derinliklerden vurduğu bir olay daha var. O da: betimlemeleri ve benzetmeleriydi. Gerçekten harikulâde idi. Kitap okuduğumuz zamanlarda yazılanlar zihnimizde canlanır ve belli bir şekilde görüntüler oluşur ya, bu kitapta ise görüntüler oluşmuyor. Direkt anın görüntüsü oluşuyor. Olaylar, kişiler, yer ve zaman karışık bir dille ama, ince ince anlatılmıştı. Okuduğum zaman, o anı kafamda en küçük detayına kadar görebiliyordum. Sanki, bir fotoğrafa yıllarca bakmış ve artık fotoğrafın her ufak detayı zihnine işlenmiş gibi oluyordum. Metaforlar konusunda ise şoke ediciydi. Benim daha önce hiçbir şekilde duyumsamadığım çok fazla metafor vardı. Bağlantıları anlamak için neredeyse, hepsi üzerinde düşünmem gerekiyordu. İkisi de, hayal gücüm ve zihnim için çok güzel çalışmalardı. Uzun lafın kısası, kitap, konu ve dil olarak, olağandan çok uzak. İçimizdeki ve yaptıklarımız kötülükler ile karanlık, yazarın kalemiyle gün ışığına çıkmış durumda. Midemizi bulandırabilecek, tiksinti oluşturacak ve nefreti körükleyebilecek kadar şeffaf ve belirgindi. Naçizane fikrim, hem dili, hem de konusu olarak okunması çok şey katacak ve aynı zamanda çok şey götürecek bir kitap. Seçiminizi yapın! Ya karanlığın tadına bakacaksınız, Ya da çoğu zaman olduğu gibi algınızı başka bir tada yönelteceksiniz.
Kutsal Sığınak
Kutsal SığınakWilliam Faulkner · Cem Yayınevi · 2000282 okunma
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.