Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Burada hayal edilen durum, insan doğasının derinliklerinde gizlenmiş,pusuya yatmış bir çıbanı ortaya çıkarıyor. İnsanlar genellikle böyle korkunç denemelerle karşılaşmaya çağrılmazlar. Ama gizilgüç olarak ve belli belirsiz anahatlarıyla, böyle bir deneme belki de bütün insanların doğalarında gizliden gizliye kımıldar durumdadır. Böyle bir deneme, düşlerimizin gizli aynasında, belki de her birimize karanlık bir biçimde yansıtılır. Çocukluktan çok iyi bildiğimiz, hani o, bir aslanla karşılaşma düşü, umudun ve umuttan doğan gücün gittikçe zayıflayıp tükenmesiyle o değişmez son; aslanın önünde yere serilme, insan doğasının gizli zayıflığını açığa koyar -kendine karşı derinde yatan yalanını gösterir-, sınırsız ihanetini belgeler. Bu düşü görmeyen bir tek kişi yoktur belki aramızda; belki de bu düş, insanın acıklı yazgısı yoluyla, kuşaklar boyu her birimiz için Cennet bahçelerindeki ilk günaha çağrıyı yineler. Bu düşte her birimize, kendi bireysel istencimizin zayıf noktalarını hedef almış bir yem sunulmaktadır; bir kez daha, onu bir ören lüksünün köleliğine çağıran bir tuzak kurulmuştur; bir kez daha, insan ilk Cennet'te olduğu gibi kendi seçimiyle oradan atılır; yine, sonsuz bir yinelemeyle, yaşlı dünya, gizli mağaralarından, evlâdının zayıflığı üzerine feryatlarını gönderir göklere. " Doğa, bulunduğu yerden, bütün yapıp ettiklerini bir bir sayarak," yine "her şey yitip gittiği için ah ! vah ! eder" ; ve yine, Tanrıya sonsuz karşı çıkıştan dolayı üzüntülü, göklere ters ah ! vah ! 'lar yinelenir. Düşler dünyasında her birimizin kendi adına, ilk haddini bilmezliği onaylaması da olasılık dışı değildir. Düşlerde, belki de gece yarısı derin uykudaki birinin bir an bilinçte parıldamış, ama her şey biter bitmez bellekte kararmış, gizli bir çatışmanın etkisi altında, gizemli ırkımızın çocuklarından her biri , ilk kovuluş ihanetini kendi yönünden tamamlar.
Sayfa 41 - Yapı Kredi Yayınları
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.