İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 12. kitaptı. Roger Zelazny ile de ilk tanışmam oldu. Öncelikle söylemem gerekir ki, kitabı okurken de anlarken de hatta şu an anlatırken de bir hayli zorlandım. Uzun süredir beni bu kadar zorlayan bir kitap olmamıştı.
Işık Tanrısı, 7 bölümden oluşuyor. Hemen hemen her bölümü 50'şer sayfa. Ancak bu 50'şer sayfalık bölümlerde öyle yoğun bir anlatım ve öyle farklı karakterler var ki, tek bir bölümü anlamak bile bir hayli dikkat gerektiriyor. Genellikle her bölümü bir günde okuyarak kitabı bitirebildim. Açıkçası 7 bölümlük kitabın 7 kitaplık bir seri olarak basılmasını tercih ederdim...
Kitabın yoğun anlatımının dışında, yukarıda bahsettiğim 7 bölüm kronolojik sırayla da ilerlemiyor. Amerikan filmleri tarzında kitabın ilk bölümünde hikayenin sonlarından bir bölüme yer verilmiş. Sonraki bölümler ise flashback (geçmişe dönüş) sahnelerinden oluşuyor. İlk bölüm sondan bir önceki bölümken, 2, 3, 4, 5 ve 6. bölümler ilk bölümdeki olayların nasıl o noktaya geldiğini anlatan farklı zaman dilimlerinde geçen bölümler... Yani başlangıçta, benim de içerisine dahil olduğum gibi, okurun kafası çorbaya dönüyor. Daha sonraki bölümlerde taşlar yavaş yavaş yerine oturuyor tabii.
Konuya gelirsek, konu uzak bir gelecekte, dünyanın yok olmasından sonra bir kısım insanın uzay gemileriyle başka bir gezegene yerleşmesini ve bu gezegende Hint kast sistemi benzeri bir yapı oluşturarak gezegene hükmetmeye başlamalarını konu alıyor. Kendilerinden "İlk" olarak bahsedilen bu insanların her biri kendilerini tanrı ilan etmiş ve gezegen halkını yönetmeye koyulmuşlar. Bu sahte tanrılar teknolojide o kadar ileri gitmişler ki, halk bunu sihir sanıp onlara ibadet etmeye başlamış. Sahip oldukları bu sınırsız güç ve ölümsüzlüğü kaybetmemek, hatta daha çoğunu elde edebilmek için, gezegen halkının üzerinde baskıcı bir yönetim uygulayıp onları sindirmişler. Ancak her baskıcı sistemde olduğu gibi bundan memnun olmayan ve mevcut düzeni değiştirmeye çalışan biri ortaya çıkmış ve tanrılara karşı gelmiş. İşte Işık Tanrısı, kendisi de bir tanrı olan Sam’in geçmişte ve şimdiki zamanda diğer tanrılara ve düzene olan başkaldırışının öyküsü.
Kitapta yoğun bir şekilde reenkarnasyon konusu da ele alınmış. Reenkarnasyon yolu ile tanrılar ölümsüzlüğe kavuşuyorlar ve istedikleri zaman bir başkasının vücuduna sahip olabiliyorlar. Son derece özgün bir konu var kitapta. Bu haliyele reenkarnasyona ilgi duyan bilimkurgu severlerin okuması gereken bir eser haline gelmiş kitap.
Eleştirdiğim kısmı geride bırakırsak, Işık Tanrısı, dolu dolu bir içeriğe sahip ve tam bir bilimkurgu romanı özelliğinde. Her bilimkurgu seven okurun mutlaka okuması gereken bir eser.