Timaş Yayınlarından çıkan Sadık Yalsızuçanlar’ın kalem aldığı Hayyam eseri toplamda 144 sayfa ve 52 bölümden oluşuyor. Hayyam’ı hemen hepimiz biliriz zaten, sözleri geçmişten günümüze ezber olmuş dönemin en dâhisi ve en aykırı söz söyleyeni olarak kabul edilir. Kendisi her ne kadar şarapla özdeşleştirilmiş olsa da o bu durumun başkaları tarafından nasıl göründüğünü pek önemsemez. Ömrü hayatın da hiç şarap içmemiş bu zat, bilinmeyeni çözmenin sarhoşluğunu anlatır aslın da ve der ki “ biz sarhoşken henüz üzüm yaratılmamıştır”. Kitabın asıl konusuna gelirsek; üç medrese arkadaşı olan Hasan Sabbah, Nizam’ül Mülk ve Hayyam çocuklarında ki eğitimlerinden başlayan ve hayatları son bulana dek aralarında ki arkadaşlığın ne boyutlara taşındığının kısa bir anlatısı gibi. Hasan Sabbah’ın dönemin sultanına karşı gelip Alamut’a iltica ettiğini ve orada nasıl büyüdüğünü, Nizam’ın ise sultanın veziri olmayı tercih edip aralarında ki dostluğun nasıl bir kelle düşmanlığına dönüştüğünü Hayyam’ın sözlerinden bir masal tınısında okuyorsunuz. Aslına bakarsanız kitabın beni cezbeden yanı yazarın kendi deyimiyle Hayyam’ın “hiç” olma yolunda “şey”e uzanan yolculuğuna tanıklık ederken yazdığı eşsiz rubaileri. Dönemin aynı zaman da hem matematik dehası, hem astronomu, hem de şairi konumunda olan Hayyam sultana yakınlığı ile de herkesin ilgi odağı.. Sevgili Dost’umun okumam için mektuplarına yoldaşlık etsin diye yolladığı bu eser benim gibi şiire gönül vermiş insanlara verilecek en güzel hediye sanırım :) Sizlerde yoğun içerikli kitaplar arasında boğulduğunuzu düşünüyorsanız böyle hafif ve akılda kalıcı hikayeleriyle sözleriyle size kısa bir düşünme molası sağlayan bu eseri okumanızı tavsiye edebilirim..

HayyamSadık Yalsızuçanlar · Timaş Yayınları · 201290 okunma

·

72 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.