Hasan Ali Yücel Klasiklerine devam ederken...
Hepimiz çocukken bir ünlüye aşık olmuşuzdur, yani öyle sanmışızdır. Hayaller kurmuşuzdur. Bu kişi oyuncu, şarkıcı, futbolcu vb. olmuştur. Benimde vardı tabiki hatta o kadar saçma bir insandı ki, yani dizi karakteri olarak. Çünkü şimdi öyle bir şey olması mümkün değil. Kim miydi? Aynalı Tahir dizisinin Tilki Ekrem'i Saruhan Hünel... Hatta rüyalarıma bile girerdi :) Bir kere daha zor bir çocukluk geçirdiğim anlaşılıyor burada.
Kitabımıza gelirsek; kitaba adını veren genç kızımız Modeste, taşralı bir soylu ailenin, bir albayın kızıdır. Kitap okumayı seven birisi... (bundan dolayı kitapta fazlasıyla eser ve yazar ismi geçiyor.) Kitapçıdan aldığı şiir kitabı ile bir şaire aşık olduğunu düşünüyor ve ona mektup yazarak hayranlığını ve hislerini anlatıyor. Fakat şairimiz kibirli ve kendini beğenmiş. Tabiki cevap yazmıyor, hatta dalga geçiyor. Sekreterine ise, rastgele bir şeyler yazıp göndermesini söylüyor. Ve bu şekilde mektuplaşmalar başlıyor.Bundan sonrası yeşilçam filmleri gibi ilerlemekte...
Mektuplaşmalar ile buram buram aşk hikayesi... Süprizler de var ancak onlardan bahsetmeyeceğim.
Dili sade, anlaşılır ve akıcı. Bu yüzden kendimi kaptırdım aktı gitti kitap. Etkilendim de evet. Belki de böylesine bir aşktan etkilendim.
İlerlerken Modeste'ye pek sinirlendim. Şahsen ben onun yaptıklarını yapmazdım. Ama haksız sayılmazdı. Sonunun ise iyi mi kötü mü bittiğini yazmak istemiyorum. Bu baya bir açık verme olur.
Ekleyecek olduklarım ise son olarak; gerçekten insanların göründüğü gibi olmayışı, çıkarları için neleri göze alabilecekleri dahası yine de sevginin ve sabrın önemi yansıtılıyor eserimizde.
Okumanızı tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim kitaptaşlar...