Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

560 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese selamlar öncelikle. Aradan aylar geçtikten sonra selam vererek başlamayı aklıma getirdim, eh zamanla bazı şeyler, bende öğreniyorum. Biraz da Spoiler verebiliriz ama kusurumuza bakmayın, sonucu etkileyecek şeyler yazmamaya çalışacağım. Tabi şunu belirtmekte fayda var: Biyoloji seviyorsanız mutlaka okuyun, yazar o konuya bayağı dalıyor, şaşıracaksınız bence. Kitabımız; Define, Geri Dönüş, Keşif, Baştan Çıkarma ve Çarmıh bölümlerinden oluşmak üzere 5 kısma ayrılmış. Define bölümünde tahmin edeceğiniz gibi bir hazinemiz var ki arka kapakta bile bunun ne olduğu yazıyor. Bunun çalınması anlatılırken Osmanlı dönemine değinilmiş ve Babil konu edinilmiş. Dikkatimi çeken ayrıntı ise Alman Mauser M87 silahı dönemin modern silahı ve bir Arapta gözüküyor. Aslında 2 tane dikkatimi çeken nokta var. İlki arapların ihanetini yazarımız bile anlamış ve bir diğeri de o silah Alman Mauser değil Turkish Mauser M87 silahı olup ismi bu şekilde kaydedilmiştir. Alman yapımı olsa bile. Dönemin halen süper gücü Osmanlı Devleti olup inanamayanlar para birimlerini ve değerlerini araştırıp ona bile bakarak anlayabilirler. Geri Dönüş bölümüne geldiğimizde burada acayip olaylar var. İşin içinde her zaman olduğu gibi Vatikan teması olmazsa olmaz, Batılı yazarlar için Vatikan demek dünya olmadan kurulu bir düzen demek. Ademle Havva bile Vatikan’da vardır da dünyaya duyurulmamıştır falan filan işte her zaman ki boş şeyleri artık göz aşinası olduk ya dikkatimizi bile çekmiyor. Ne yapsak da işin içine Vatikan girse diye canların çıkıyor. Bu bölümde daha çok dikkatinizi çekecek olan Chris. Adamın hem geçmişi hem de okurken yaptıkları oldukça ilginizi çekecek cinsten. Arka kapakta da yazıldığı üzere Forster diye bir adamımız var, Chris’i kiralıyor ve her nasıl oluyorsa arada kurulan gönül birliği (ya da diğer adıyla birkaç milyon dolar mı desek bilemedim) ile Chris, Forster’in kendilerine yapılan saldırıda ölmesi sonrası bu işe yoğunlaşıyor. Lakin bu bölümde de yazar adına ben olumlu şeyler düşündüm. Mesela bir ara dalmış gidiyordum ve bir de baktım ki Papa Benedikt sahneye girmiş ve adamın gördüğü rüyayı okuyorum. Sanırım ilk defa bir kitaba olaylardan ziyade rüyalar bile işlenmişti. Bu da değişik ve yazarın farklı noktalarından bir tanesi olarak notlarım arasına girdi haliyle. Keşif bölümü benim için en tatlı bölümlerden birisidir. Kutudaki kemikler falan inceleniyor ve siz de dahil herkes bir anda hemen şuna bağlıyor: “Yahu bu sefer de mi Hz. İsa ile ilgili bir şey bulacaklar. Ne kadar uğraştınız adamla be” diye aynen bu kafaya bağlanıyoruz. Mesela burada bir Akvaryum sahnesi var ki ilginizi çekecek. Acayip bir mevzu döndü orada ve en önemlisi de ne biliyor musunuz ? Gözümde canlandırdım. Sanırım bu yeterli olacaktır. Biyoloji ile alakası ne Sadık Kardeşim diyenleri duyar gibiyim. İşte bomba burada. Deney Fareleri vardır bilirsiniz ve bunları araştıran insanlar ölecekken bir anda gözlemliyorlar. Neyi mi? 6 fare düşünün. Bir Deney. 3 fare Genç, 3 fare Yaşlı. Eh çıkışı bulabilirsiniz değil mi ? Bu kısım oldukça bağlamıştı beni kendisine. Dediğim gibi kitabın ortası her zaman en tatlı yeridir. Geçmişin birleşimi ve geleceğin habercisi. Güzel kurgulanan kitaplarda bu böyledir en azından. Baştan Çıkarma bölümü ise bir Tablet okuma bölümü var. Bu bölümde 1 tabletin eksik olduğu ve kemiklerin kime ait olduğu merak konusu. Bizler de bekliyorduk tabi.  Son bölüm Çarmıh ise final olması ve olayın gidişiyle en merak ettiğim kısımdı.
Babil Şifresi
Babil ŞifresiUwe Schomburg · Pegasus Yayınları · 200970 okunma
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.