Kendi adıyla kurduğu vakıfla çaresizlere yardım etmeyi amaçlayan Pakistanlı eski politikacı ve yazar Tehmina Durrani'nin Kâfir adlı romanı, oldukça merak ettiğim ve bulmak için biraz zorlandığım bir kitap oldu. Derebeyi Efendim'i okuduktan sonra ilgimi çeken yazarın bu kitapta az çok nelerden bahsedeceğini tahmin etsem de okuyup görmek kadar tatmin etmeyeceği belli olduğundan aşırı bir merakla kısa sürede bitirmeyi başardım. Gerçek bir hikayeden esinlenilerek yazılan kitapta bir tarikat liderinin karısının yaşadığı acı ve iğrenç olayları okuyoruz. Annesinin bakacak durumu olmadığı için Pir Sain adındaki varlıklı şeyhin teklifiyle küçük yaşta zorla evlendirilen Heer adındaki kızın yaşadığı hayat değil gerçekten. Düğünündeki pahalı mücevherleri ve elbiseleri görünce herkesin rüya gibi bir evlilik önyargısı güttüğü zavallı kızın yaşamı cehenneme dönüyor kısaca. Dil ve anlatım açısından mükemmel bir tarzı yok kitabın ama basit ve anlaşılır yazılmış olmasıyla her okura hitap ediyor. Kitabın başına bir sözlük konulmuş Urduca kelimeler için ancak kitapta bazı kelimeler sözlükte yer almıyordu hatta çeviride küçük sorunlar olduğunu söyleyebilirim. "Date tree" denen sözcük öbeğinin parantez içinde sadece "bir tür ağaç" diye belirtilip aslında "hurma ağacı" anlamına geldiğinin bilinmiyor olması beni biraz şoka uğrattı. Bunları bir kenara bırakırsak dini kullanan tarikat liderlerinin ne kadar iğrenç, çıkarcı ve ikiyüzlü oldukları kitapta sık sık yüzünüze vuruluyor. Dışardan bakılınca etrafındaki onlarca hizmetçi sayesinde lüks yaşadığı sanılan Heer, aslında tam bir hapis hayatı yaşıyor ve özgürlükten bihaber. Kendisi ne yaparsa yapsın kocasını memnun edememekte ve en ufak hatasında büyük işkencelere maruz kalmakta. Ailesiyle görüşmesine zorla izin verilmesiyle beraber kocasının başka kadınlarla yatıp kalkmasına ses çıkaramamaktadır. Bir kadın düşünün ki yaşadığı pislik dolu hayat yüzünden şeyh olacak kocasının her gün ölmesi için dua etsin. Heer bazı yerlerde hayaletlerle konuşuyor, onların hikayelerini dinliyor ister istemez galiba deliriyor dedim. Hatta bunun yüzünden bir an kitabın Samanyolu TV dizilerine bağladığı bile aklıma geldi. Yaşanmış ve gerçek olaylar diyerek bize deli saçması ve şizofrenik masallar anlatıyor olmasın sakın dedim içimden. Biraz üzerinde düşününce feminist bir bakış açısı var, çünkü din bahanesiyle sürekli erkek egemenliğinde acı çeken kadın profili mevcut. Neler olduğuyla ilgili pek örnek vermek istemiyorum kitapta anlatılan ensest ilişkiler, pedofili, fuhuş, işkence tipleri, zorbalık vs. mide bulandırıcı cinsten. Şeyh ölünce her şey bitmiyor yerini başkaları alıp aynı çark dönmeye devam ediyor maalesef. Okuyunca bu tip iğrenç kimselerin hala aramızda bir yerlerde yaşadıkları aklıma gelince kötü oldum. Neden bu tarikatların kapatılıp bitirilmesi gerektiğini Kâfir kitabında çok daha iyi görebilirsiniz. Okumanızı önereceğim kitaplardan birisi ancak bulmakta biraz sıkıntı yaşayabilirsiniz, hatta bazılarınız bu ne biçim kitapmış böyle diyebilir.

KafirTehmina Durrani · Parşömen Yayınları · 201194 okunma

·

112 görüntüleme

Günel Həsənova

@HGunel ·

02 Mart 2018 21:13

Xalid Hüseyni Bin Muhteşem Güneşe benzetdim sizin yazdıqlarınızdan.

Yusuf Çorakcı

@Argus ·

02 Mart 2018 21:16

Evet onunla benzerlikler mevcut, birbirine yakın ülkeler.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.