Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Parayla aldığım ilk şiir kitabı ve ilk göz ağrımdır onun ‘Çile’si. İki uçta görünmelerine rağmen, birine ‘komünist’ diğerine ‘şeriatçı’ diyerek mahkeme kapıları ve hapislerde çürüttüğümüz Necip Fazıl’la Nazım Hikmet vefasızlıkta, bencillikte birbirine çok benzeyen fakat en sevdiğim şairlerimizdendir. Zira bizi ilgilendiren onların özel hayatı değil, sanatı, şiirleridir. Fakat onlardan bir fikir, düşünce insanı, yol gösterici çıkarmaya çalışırsanız, fena halde yanılır, yanılış yollarda doğruyu arar durursunuz. Babıali’de N. Fazıl Kısakürek kendi hayatı ve çevresindeki şair, yazar politikacıları anlatır ama Babıali’yi okumakla sadece onun hayatı ve o devrin Türkiye’sini öğrenmekle kalmaz, son yüz yılın neredeyse tüm yazar, çizer, gazeteci, politikacılarını da onun penceresinden seyredersiniz. En belirgin özelliği kibri, kumar tutkusu ve şiirleridir fakat o kadar tutarsız biridir ki, en güzel şiirlerini ‘Çile’ye hiç almamış, onları okuyanlara da ‘çöplükle uğraşmayın’ demiştir. Oysa ben onun ‘çöplük’teki şiirlerini de çok severim. (KADIN BACAKLARI Her ayağın bastığı yerde sanki kalbim var, kalbim ki vahşi bir zevk alır ezilişinden. ömrümün geçtiği yolda bana sorsalar, gidiyorum bir kadın bacağının peşinden. Bir kadının içinden ağlayışı, gülüşü, gözlerinden ziyade bacaklarına yakın, bir lisandır onların duruşu, bükülüşü, kadınlar! onlar varken konuşmayınız sakın. İnce sütunlardaki ilahi güzelliğe bacakların ruhudur şekil veren diyorum bacakları bir kalın örtüde saklı diye mermerde kalbi çarpan Venüs’ü sevmiyorum. Boynuma doladığın güzel putu görseler insanlar öğrenirdi neye tapacağını. kör olsam da açılır gözüm, ona sürseler isa’nın eli diye, bir kadın bacağını.) Ve çöplükten çıktıktan sonraki haline kıyasla çöplükteyken onu daha samimi, daha dürüst, daha ahlaklı da bulurum. Çöplükten hiç kurtulamadığı da kendi anlatımıyla ortadadır aslında. Fakat Arvasi ile tanışmasıyla dinsiz - inançsızlıktan kaynaklı, çıldırma - cinnet halinden bir nebze olsun kurtulabilmiştir ama ahlaken daha da çökmüştür. Hani Nietzsche bir mektubunda arkadaşına “Ben Tanrıya inanmıyorum ama ruh sağlığın ve mutlu olmak için sen inanmaya çalış, daha huzurlu olacaksın.” Diyor ve inançsızlık sonunda onu çıldırtıyor ya, işte Fazıl’ın inançlı - dindar hali böyle bir dindarlık gibi görünüyor. Aslında ‘Kafa Kâğıdı - Babıali - O ve Ben’i okumadan N. Fazıl Kısakürek’i tam olarak anlamak mümkün değildir. Bu üç kitabı okuduğunuzda ise kumar, içki, kadın, sigara, hatta belki kokain gibi, her türlü kötü alışkanlığı olan, başta ailesi olmak üzere, örtülü ödenekte dâhil ulaşabildiği herkesin kanını emen, herkesten para koparmaya çalışan ama eline geçen tüm paraları anında kumarda kaybeden, yalancı, sahtekâr, herkese hakaret eden, ömrü tutarsızlık, vefasızlıklarla dolu, ruh hastası, asalak, kendisi ve çevresini çok üzmüş bir Necip Fazıl çıkar karşımıza. (son paragraftaki tüm ifadeler, şairin kitaplarında kendisi için söylediği sözlerdir) Öyle ki, bunları kendi kitaplarında kendisi anlatmış olmasına rağmen “Hayır, bunlar iftiradır, bu kadar güzel şiirler yazan bir şair bu kadar düşmüş olamaz” dersiniz sık sık. Oysa o da bir insandır. Belki de onun talihsizliği baba sevgisinden mahrum, çokça parası olan, şımarık, sonradan görme bir büyükbaba ve büyükannenin elinde büyümüş olmasıdır. Hanedanın semirtip şımarttığı bu büyükbaba ve büyükannenin çocukluğunda onu alabildiğine şımartması, hak etmediği kadar ona para ve değer vermesi, onda boş bir kibir, gurur ile her istediğine sahip olabileceği hissi ve hep “ben, ben, ben” deme kuruntusuna sebep olmuş gibi görünmektedir? Fethullah, Cübbeli, Ali Kalkancı, Müslüm Gündüzlerle onların müritlerinde, şu sokaklarda sıkça rastladığımız eli palalılar ve tecavüzcülerde Necip Fazıl’ın ‘kindar nesil’ ilkesinin payı olmasaydı “bizi ilgilendiren onun özel hayatı değil şiirleridir, onun hataları, günahları sevaplarından bize ne?” Demeliydik elbette. Fakat “Beni ayakta tutan dinim ve kinimdir” sözü, “Kindar ve dindar nesiller yetiştirme” iddiası bizi onun özel hayatını da konuşmak zorunda bırakmaktadır ne yazık ki. Babıali mutlaka okunması ve ibret alınması gerekli bir kitaptır.
Bâbıâli
BâbıâliNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2017872 okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.