Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

280 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Icetree
Icetree
hanımın tavsiyesiyle okumaya başladım bu kitabı. Nazan Bekiroğlu hiç bir dönemimde ilgi duymadığım bir yazardı. Burada yapılan etkinlikte bile, inceleme ve alıntılara baktıktan sonra bana göre olmadığını düşünmüştüm işin doğrusu. Hatta o kadar alakasız birisiydim ki, çeşitli hile ve desiselerle
Necip G.
Necip G.
'yı da ikna ederek alakasız kitap türleri etkinliğine de katıldım bu tür ve kitapla:) Ne olacağını bilmiyordum. Siparişi verdim ve beklemeye başladım. Bu arada 1K'daki incelemelere de göz atma fırsatı buldum haliyle. Kitabın, yazarın Zaman gazetesinde çıkan yazılarının derlemesi olduğunu söylüyordu bir okur. Nedense daha en başta bir antipati duydum kitaba. Aptal bir ön yargı, yani baktığım diğer incelemelerden yazarın dinine bağlı birisi olduğunun farkındaydım elbette, ama o kadar önemsemiyordum en başta. Neyse, bahsettiğim ön yargıyla başladım kitaba (Başlayacaktım bir kere, söz vermiştim.) Kitap dört bölümden oluşmakta, daha önce bahsettiğim gibi 2-3'er sayfalık yazılar var gazetede çıktığı söylenen. Bu bölümler Kalp Sathı, Defter Kağıdı, Seyahat Albümü ve Dünya Yüzü. Nazan Bekiroğlu'nun kaleminde ilk göze çarpan özellik samimiyet. Kesinlikle kötü bir şey düşünmüyorsunuz bu satırları yazan hakkında, içine alıyor sizi, inandırıyor sonuna kadar içinden geçenlere. Onun dışında, özellikle yeteneğini daha çok konuşturduğu Kalp Sathı bölümündeki yazılarda, kelimelerle nasıl oynadığını fark ediyorsunuz yazarın. Bu bölümdeki yazılar birbirine benziyor genelde, ama kesinlikle aynı değil. Bu duygusal ama bir o kadar da zekice olan yazılarla adeta dans ediyorsunuz bölüm boyunca. Bolca da gönderme var çeşitli kitaplara bu bölümde. Dostoyevski ağırlıklı bir kitap bu işin aslı. İlk hikaye en başta Borges'in Öteki'sini hatırlatsa da bana kesinlikle daha samimi ondan. İkinci bölüm Defter Kağıdı, daha çok yazarın hayatından samimi ve güzel öyküler/yazılar içeriyor. İlk bölümdeki yetenek gösterisi burada fazla ön plana çıkmıyor. Daha çok içini, kendini açan bir kadın var bu bölümde. Onunla sevinip onunla ağlıyoruz. Güzel şeyler yazıyor sonuçta Nazan Bekiroğlu. Üçüncü bölüm adı üzerinde Seyahat Albümü,. Dolaştığı ülkelerden hoşuna giden anları resimliyor, anlatıyor burada Bekiroğlu. Ama Avrupa, Amerika değil. Rusya , İran , Azerbeycan, Suriye, İsrail- kısaca daha bizden, bize yakın ülkeler. Rusya macerası daha çok yazarlar çerçevesinde anlatılırken, diğer yerlerde, İslam coğrafyası biraz daha ön plana çıkıyor. Son bölüm Dünya Yüzündeki yazılar, daha münferit, daha bir cari geldi bana. Burada genel olarak , çevre bilinci içeren ve hayvan haklarını savunan yazılar olsa da, yazarın hayatının geçtiği Karadeniz'e ilişkin güzel betimlemeler de bulunmakta. Bunların dışında kitabı vurucu bir finalle bitirmek istediği için olsa gerek, kitabın sonunda birbirini tamamlayan iki güzel öykü var. (Belki de bu kitap için kaleme almıştır özellikle bunları) Neyse, baştaki ön yargımı tam olarak aşabildiğimi söyleyemeyeceğim aslında. Ama yazılarda (Gazetenin okuyucu kitlesini de göz önünde bulundurursak) olması gerekenden fazla bir din vurgusu görmedim. Diğer okurlara baktığımda alıntılar genelde ilk bölümden olsa da , beğenilen bölümler genelde farklılıklar göstermiş. Gezi yazılarını beğenenler de var, sıkılanlar da. Ben kendi adıma Kalp Sathı'nda bulunan yazıları daha çok sevdim. Yazarın şu anda bulunduğu yere kaleminin hakkıyla geldiğini düşünmekteyim, bazı diğer yazarların aksine. Ama yine de tam olarak bana hitap ettiğini söyleyemem. Boş bir zamanımda bir romanını da okuyabilirim ilerde. Yağmur Hanıma buradan çok teşekkür ediyorum, biraz da olsa yazdığım yazıları Nazan Hanıma benzettiği için, umarım üzmemişimdir bu incelemeyle kendisini. Ve umarım fazla bir beğeni alarak üst sıralara çıkmaz bu inceleme.(Çok hipokrat bir temenni gibi gelse de size). İnsanların Nazan Bekiroğlu'nu benim gibi ilgisiz alakasız bir insanın kaleminden tanımasını istemem doğrusu. İyi geceler.
Mimoza Sürgünü
Mimoza SürgünüNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20202,503 okunma
··
1.096 görüntüleme
Necip G. okurunun profil resmi
Ya her şey bir yana gerçekten bazı yazarlar bazı okurlarda çok enteresan duruyor:))) Yani böyle kategorize etmek doğru değil ama itiraf etmeliyim ki, incelemeyi görür görmez bi gülme geldi:) Ya bu işin güzel tarafı. Hatta bizim etkinlik için muhteşem bir örnek oldu. Mesele yazara devam edip etmemek de değil zaten; kendini böyle bir okuma deneyiminde test etmek... İncelemen de çok keyifli... Belki de yazarla arandaki mesafeden kaynaklı olarak daha farklı bir özen gördüm incelemede... Baya bölüm bölüm analiz etmişsin. Normalde üşenirdin sen, bu kadar titizlenmezdin:))) Erhan, emeklerine sağlık... Yine her zamanki gibi bir incelemenden daha tebessümle ayrılıyorum... Seni takip etmek gerçekten çok keyifli:) Sağlıcakla kal...
Erhan okurunun profil resmi
Sakil durmuş değil mi :) Öyle oldu biraz, yazının sonuna da beğenmeyin dedik o kadar ama yine üste çıktı- neyse çok kötü bir şey söylemedim en azından. Çok teşekkürler, bakalım deneme dedik, Montaigne filan da okurum belki bu ay :)
4 sonraki yanıtı göster
Icetree okurunun profil resmi
Bu incelemeyi nasıl bu kadar geç görebildim, hemen zirveye taşıyalım:) Nazan Bekiroğlu ile ben de bu sitede tanıştım sayılır ve samimi dilini çok sevdim. Belki bazı kadına özgü duyguları çok şeffaf ve naif bir sekilde yansıtmasından da olabilir. Sizin gibi kaliteli bir okurdan eserin yorumlanması bizim için önemliydi. Sonunda biraz da olsa farklı pencereden bakabilen bir yorum okuyabildik. Çok teşekkür ederim Erhan Hocam, hem incelemeniz hem de inceliğiniz için. :)
1 önceki yanıtı göster
Erhan okurunun profil resmi
Siz sağolun asıl. Dediğiniz gibi o naif duygular benim gibi nispeten materyalistler için fazla sıkıcı olabiliyor belki. Ya fa farklı bir ruh halinde okunması gereken bir eser belki. Ama ilk bölümde sevdiğim yazılar vardı benim de, en azından samimiyetini ve kelime kullanımını beğendiğim. Tekrar ben teşekkür ederim, değerli yorumunuz için :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Meltek okurunun profil resmi
Bence tam olarak en üstte olması gereken incelemeler. Önyargınıza rağmen böyle güzel cümleler kurabilmek de ne kadar kıymetli olduğunu göstermez mi yazarın? Bir Nazan Bekiroğlu sever olarak gazetede yazdığını ilk defa öğrenmiş oldum böylece. Neyseki çoktan bir samimiyet yakaladıktan sonra öğrenmişim. Yoksa ben sizin gibi önyargılarımı yıkamazdım da. Ellerinize sağlık. :)
Erhan okurunun profil resmi
Çok teşekkürler, öyle yazdım ama içten içe biliyor insanların inadına beğeneceğini yazıyı:) Söyle aslında, mesela Şimal hanım bir seferinde Alper Canıgüz'ün bir kitabı hakkında olumsuz bir inceleme yapmıştı. Kitabın fazla bir incelemesi olmadığından en üsteki incelemenin beğenisi de düşüktü diye hatırlıyorum. Benim de çok sevdiğim bir kitap olduğundan kendisinin hemen ardından, eskiden yaptığım kısa bir incelemeyi paylaşmıştım ben de. (Olmadı gerçi:) Güzel bir kitabın ilk göze çarpan incelemesinin olumsuz olması hoş bir şey değil gibi geliyor bana. Burada da öyle aslında. En üste benim inceleme mi gören birisi belki de haksız olarak okumak istemeyecek yazarı. Bu kadar konuştun, peki niye yazdın bu incelemeyi de diyebilirsiniz elbette. Yazmam gerek gibi geldi dün akşam. Bazı yerleri sıkılarak da olsa okumuştum kitabı, hiç bir şey yazmamıştım olsam daha kötü anlaşılabilir gibi geldi en azından Yağmur hanım tarafından. Neyse epey uzattım, kusura bakmayın. Çok sağolun yorumunuz için tekrar :)
4 sonraki yanıtı göster
Semih Doğan okurunun profil resmi
Erhan Bey, ben de zamanında yazarımızın La isimli kitabını okumuştum. Okuduğumda aynen, kelimesi kelimesine, sizin gibi hissetmiştim. Bu sebeple katılım göstermedim. Fakat yanlış anlaşılma olmasın, etkinliği çok faydalı ve değerli buluyorum. Elinize sağlık. Ben bu incelemeyi çok beğendim.
Erhan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, değerli bir yazar ama bize göre değil anladığım kadarıyla:)
6 sonraki yanıtı göster
NigRa okurunun profil resmi
"Ve umarım fazla bir beğeni alarak üst sıralara çıkmaz bu inceleme." İlk sıraya yerleşecek muhtemelen. :)
Erhan okurunun profil resmi
Zaten böyle bir şey yazıp da beğenilmemesi mümkün değil normalde, bir de fazla talep gören bir kitap değil. Bir umut yazdım, dinleyen olur diye :)
Hatice okurunun profil resmi
bahsi geçen gazetede yazan her yazarı çok beğenecek diye bir kaide yok aslında.. bu çok yanlış olur.. Nazan Bekiroğlu sürekli karşıma çıksa da sebepsiz mesafeli olduğum yazarlardandır nedense?? frekans meselesi belki de..
Erhan okurunun profil resmi
Tabi, farklı görüşteki gazetelerde de bana hitap etmeyen yazarlar var epey. Frekans meselesi dediğiniz gibi:)
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.