Hikaye ve gazete yazısı arasındaki fark nedir? Tabii ki bir sürü fark vardır, birinin kesinliği, diğerinin yaşanılır olma ihtimali, birindeki anlatıcının bilirkişiliği, diğerinde çeşitliliği falan filan. Temelde ikisinin de olay örgüsünün olması, sınırlı bir mekan ve zaman belirtmesi ve karakterlerin olayla ilintili yönlerinin tanıtılması gerekir. O bakımdan ortak yönleri farklılıklarından daha fazla gibi geldi bu kitaptan sonra bana. 1000k'nın kaliteli yazanları ve okuyanları belki açığa kavuşturur. Şimdi bu bugünün Hürriyet Gazetesi 3. Sayfa haberlerinden biri: Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde, taksi durağında oturan gece bekçisine adres soran kimliği belirsiz kişi, taksici sandığı bekçiyi “Hepiniz aynısınız” diyerek silahla yaraladı. Bu da Thomas Bernhard'ın bu kitabındaki bir öyküsü: Kağıt isçisi Filzmoser, kendisi gibi Steirermühl kâğit fabrikasında kâğıt işçisi olan komşusu Nöstlinger'i, mahkemede verdiği ifadeye göre yanlışlıkla vurmuş. Peiskamer ormanı diye anılan yerin alt fundalıklarından birdenbire fırlayan bir sülüne ateş etmişmiş, ama sülüne değil yirmi beş yıldar birlikte ava gittiği Nöstlinger'e isabet ettirmiş. Nöstlinger'le Filzmoser'i ömür boyu süren bir arkadaşlık birbirlerine bağlıyormuş. Tanıklar mahkemede, Nöstlinger'in evine bir ilave yapmak için kredi alıp bu ilavenin inşaatına hemen başladığı andan sonra ikisinin birbiriyle konuşmadığinı söylemişler. Çünkü Filzmoser'in Linz'deki aynı yere yaptığı kredi başvurusu reddedilmişmiş. Traun civarinda birçok erkeğin avlanma ruhsatına yalnızca cinayet işlemek amacıyla başvurduğu bilinir. (sf 66) Gazete haberi de kısa, anlamlı bir öykü işte, yazar çok net vermiş mesajını. Thomas Bernhard da mişli zaman kullanarak gazete yazıları yazmış adeta. Yazar insanları sevmez bir biçimde, karamsar, özünü sunan kısalıkta hikayeler yazmış, arka kapakta yazdığı gibi 'sıradanlığı irkiltici bir tonda' aktarmış. Vurucu, yoğun anlamlı, bol virgüllü öyküler bunlar. Sanırım daha sert kitapları var, tanımadan önce yazarın üslubuna yumuşak bir giriş yapmak isteyenlere tavsiye ederim. #28256003 etkinlik kapsamında okudum, https://1000kitap.com/OkurYazarKivircik Hanıma teşekkür ederim

Ses TaklitçisiThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2020280 okunma

·

222 görüntüleme

İclâl

@lalcivert ·

25 Nisan 2018 21:56

Bana hikaye ve gazete haberinin farkı ne diye sorsalar, ilk aklıma gelen şey objektiflik ve somutluk olur. Ama verdiğiniz örnekte afalladım. Yazar neredeyse hiç bir öznel ifadeye yer vermemiş. Dümdüz. Net. Kısa... Farklı bir bakış açısıyla, güzel bir inceleme olmuş. Elinize sağlık :)))

Nesrin A.

@LaLiseuse ·

26 Nisan 2018 08:07

Aslında objektif olunamıyor çoğu haberde, neye meyilli ise, duyduğu varsayımlardan hangisi kendince daha olasıysa onu ön plana atıyor gazeteci, yani ana fikrini belirliyor bence. Teşekkür ederim :)

3 sonraki yanıtı göster

Rahime

@Madame ·

25 Nisan 2018 22:48

Aslına bakılırsa bence de çok bir fark yok aralarında. Sadece haber yazıları sansasyonel oluyorlar genelde. Hani köpek, bir insanı ısırınca haber değeri pek yoktur ama insan, köpeği ısırırsa haber değeri yüksektir. :) Bunun dışında teoride hikaye ile aynı sayılır haber yazıları bence. Aynı mantıkla ilerliyor yer, zaman, karakterler ve olay hepsini at bir kazana eğer biraz edebiyat ve estetik eklersen hikaye, eklemezsen haber yazısı çıkartılabilir. :) Yazarın üslubu da değişikmiş gerçekten. Masal anlatır gibi yazmış. Elinize sağlık güzel inceleme olmuş.

Nesrin A.

@LaLiseuse ·

26 Nisan 2018 08:09

Teşekkür ederim, belki de yaratıcılıkları olmayan yazar adayları gazeteci oluyordur :)

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.