Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Didem Madak nasıl 'çiçekli şiirler yazmayı ruhu açısından faydalı' buluyorsa ben de Didem Madak okumayı ruhum açısından faydalı buluyorum. Herkesin bu hayatta bir yazarı, bir şairi olması gerektiğini düşünenlerdenim; tüm kitaplarını okuduğu, hakkında her şeyi bildiği, kalbinin bir köşesini ona ayırdığı... İşte benim için bu şair Didem Madak. Ben ki şiir sevmeyen, şairler hakkında katı önyargıları olan (ki İkinci Yeni şairlerinin şıpsevdiliği ve Tomris Uyar hanımefendinin bu konuda çok katkıları olur) biriyken, bir gece şiirsever bir arkadaşımın ısrarlarıyla ona okumak için şiir ararken karşılaştım Didem Madak'la. Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım derken eşlik ettim ona. Çiçekli şiirler yazmak istemesine buruk bir gülümsemeyle karşılık verip çiçekler kuruttum Grapon Kağıtları'nın sayfalarında onun için. Şiiri sevdim, onun şiirini. Didem Madak, yazdığı her satır yaşanmışlık kokan şairlerden. Şiirlerinin, onu tanımayan biri tarafından okuduğunda 'ilginç betimlemelerle oluşturulmuş, ilişkisiz nesnelerle bir araya getirilmiş sözcükler' olarak tanımlayıp yüzünde bir gülümseme bırakması doğaldır. Hayatını öğrendikçe şiirleri daha bir anlam kazanıyor, gülümsemenize bir burukluk eşlik etmeye başlıyor. Mesela: "Ben bir bodrum kat kızıyım bayım Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum" dizeleri, eşinden boşandığında düştüğü maddi sıkıntılarla bir bodrum katına taşındığını öğrendiğinizde daha bir anlam kazanıyor. "Ardımda kırık bir ayna Üvey anneleri hayatımın. Batsın diye güneşe tempo tutan o kız çocuğu Evden kaçışımın pembe spor ayakkabıları vardı." satırları annesinin ölümünden sonra başka biriyle evlenen babasıyla hayatına giren üvey annesini, onlardan üniversiteye kaçışını betimliyor. "Ölen her kadın için bir şiir yazdım. Onları Muc'a evin karşılığında verdim Çok ucuza Artık bütün üzgün oluşlarımın adı: ANNE!" Kızı Füsun'a yazdığı mektubun son satırlarında "Canım kızım, cehaletimden şair oldum... Annesizlikten. Sen sakın şair olma" demesi tüm bu şiirlerin yazılma nedenini açıklıyor aslında. Didem 13 yaşında annesi Füsun'u kaybediyor ve onun için şairlik dönemi başlıyor. Bu ölüm onu çok yıpratıyor, yaralıyor ve şair yapıyor. Bu incelememi noktalarken Grapon Kağıtları'ndaki en sevdiğim şiirin Bıktığım Şeyler ve Yeşil Fanila olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. 'Sonra gittin' satırından sonraki her dizede 'sokakta kuş ölüsü bulmuş çocuk gibi ağladığımı' da... Yalnızken, aşık olduğumda, terk edildiğimde.. her okuduğumda bambaşka ayrıntılarına takıldığım, ağladığım, güldüğüm bir kitap Grapon Kağıtları. Sanırım Didem Madak'ı, tüm şiirlerini ezberleyene kadar okumaktan vazgeçmeyeceğim. Kendi 'kayboluşumun beşiğini salladığım' anlarda satırlarını yüreğimde hissettiğim kadın, seni seviyorum.
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214,2bin okunma
··
12 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Medine okurunun profil resmi
Ben de "Ah'lar Ağacı" nı okuyup çok beğenmiştim. Hatta bu kitaba inceleme yazmak için epey uğraşmıştım ama değmişti. Şairi tarif edemem. İlk görüşte aşk yaşadım çünkü "Ah'lar Ağacı" ile.
Sena okurunun profil resmi
Didem Madak'ın herhangi bir anısını okumak bile bende aynı etkiyi uyandırıyor. Kitapları hep baş ucumda, böylesine sevdiğim başka bir şair yok.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.