Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
9/10 puan verdi
Hepimizin felsefeye az buçuk kenarından köşesinden dokunmuşluğu vardır. Üniversite zamanı felsefe; coolluğun, aykırılığın belirtisi olarak görülür. Lise zamanı ise zorunlu dersler sebebiyle- ne kadar anlayacaksak- felsefenin figüranları aykırılıkları ile hepimizin ilgi odağı olmuştur. Hatta bu etkiden dolayı çoğumuz felsefe hocalarımızı da aykırı adamlar olarak tasavvur etmişizdir. Gerçi çoğu öyledir her ne kadar biz kendilerini yeterince tanımasakta.. Benim de herkes gibi temasım vardır. Felsefecileri de az çok bilirim. Öncelikle İmmanuel Kant. Lise hocamız Kant’a hayrandı, ağzından düşürmezdi. Oradan bilirim. Nietzsche , Sartre ve Camus’u ise populeritelerinden. Bir dönem felsefe ile de ilgilenmiştim, daha doğrusu ilgilenmeye çalışıp Platon’un Devlet’inden üç kitap okuyunca pes etmiştim. O dönemden de ilk dönem filozoflarını bilirim. Haklarında tek kelime bilmediğim filozoflarda vardır. Bunlardan birisi de daha bir ay önceye kadar Schopenhaur’du. Ta ki dusunbil.com/schopenhauer-he... makalesini görene kadar. Bilmemenin, duymamanın cezasını da ağır ödedim diyebilirim. Adam beni eline bir aldı, yer misin yemez misin, okuduğumdan beri sopalıyor. Hayatımda ben böyle dayak yemedim. Tüm tabularımı sarstı. Bu dayak iyi de oldu. Biraz kendime çeki düzen verdim, vermeye çalışıyorum. Öyle sarsıldım ki anlatamam. Hala da tam bir çıkışı yolu bulabilmiştim değilim. Mesele okuma meselesi. Ben bulduğum tüm boş zamanlarda okurum. Heralde bana 1 hafta kitap okumayı yasaklasalar kafayı yerim, boşluktan. Peki niçin okuyorum? Bunun cevabı yok. Keyif almak için mi, hayır. İnsan tüm zamanını keyif almak için harcamaz. Yazmak için mi, kendim öyle desem de düşününce hayır. Yazmak için neredeyse hiçbir çabam yok. Yazmak isteyen insanın; okumak kadar yazmaya da vakit ayırması icap eder. Ayrıca yazmak isteyen insanın da sistematik olarak okuması icap eder. Bir dönem bu sistematiği tuttursam da bunu sürekli hale getiremiyorum. Bir öyle bir böyle olmuyor. Diyebilirsiniz ki kitaplar hayattan bir kaçıştır illa sebebi olması gerekmez. O halde şunun cevabını da vermemiz icap eder, kitaplar için yaşanan bir hayat hayat mıdır? Bana kalırsa hiç kitap okumamak ne kadar kötüyse sadece kitaplar için harcanan hayatta bir o kadar kötüdür. Kitap hayatımızın tamamı değil bir parçası olmalıdır. Kitap tüketmemeli kitap okumalıyız. Okuduğumuz kitaplardan da gerekli donanımı sağlayıp bunu hayatlarımıza yansıtmalıyız. Bir an kendimi okul hocası gibi hissettim. Neyse kitaba geçelim :) Kitapta sizi ilk karşılayan çevirmenin makalesi, şu felsefe kitaplarında en kızdığım mevzuu. Vallahi kendimi keriz gibi hissediyorum onları gördükçe. Yahu 150 sayfa kitap alıyorsun, filozofun yazıları 50. Sayfada başlıyor. Buradaki metine de aynı derece de gıcık oldum. Çok da karışık yazmış. Filozofu anlamak daha kolaydı vallahi. İkinci kısımda ise beni, cafrande.org/insan-mutlulugu... makalesi karşıladı ki kitabın en sevdiğim kısmı oldu. Yukarıda bahsettiğim sorunlarım karşısında yalnız olmadığımı anlayıp bir vicdan rahatlaması yaşadım. Tavsiye ederim çok güzel konulara değinmiş. Üçüncü kısımda yer alan okumak konusunun özünü filozof ile tanıştığım kısımda verdim :) Dördüncü kısımda yer alan yazmak ve üslup konusu da benim için çok keyifliydi, her ne kadar bazı kısımlarda anlaşamasakta. Özellikle üslup konusu çok iyiydi. Ayrıca Alman dilinde verilen yapıtların neden başarılı olduğunun ve daha önceden sitede yazmaya ilişkin sormuş olduğum iki sorunun cevabını filozofun ağzından aldım. Son kısımda yer alan düşünmek konusu ise hiç anlaşamadığımız konu oldu. Kitabı okuyan arkadaşlarla bu konuya ayrıca tartışabiliriz. Kitap genel olarak iyiydi. Ufkunu genişletmek isteyenlere tavsiye ederim. Ancak şunu da belirteyim ki biraz ağır tabirler ile– ahmak, bön vs- karşılaşacaksınız. Zira filozofun eli baya sopalı. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20133,685 okunma
··
2.292 görüntüleme
Quidam okurunun profil resmi
Oh yeah! Şu an yerinizde olmak için neler vermezdim... Bir an Arthur amcayı ilk okuduğum zamanlara gittim. Tıpkı çocukluktan ergenliğe ya da ergenlikten erişkinliğe geçerken ki şaşkınlık gibiydi. Dünya yine aynı dünyaydı, ancak bakıp görmediğim bir çok yönü olduğunu fark etme anları. Ah, keşfin verdiği heyecan ve mutluluğu ne verebiliyor ki? İçselleştirme, benimseme ve anlama konusunda iyi bir inceleme olmuş, İbrahim Bey. Emeğinize ve kaleminize sağlık. Teşekkür ederim.
İbrahim okurunun profil resmi
Rica ederim. Ben de tam dediğiniz mevzuuyu düşündüm. Baştan kızdım kendime. Bu adamı nasıl kaçırırsın, dedim. Sonra döndüm bir düşündüm. "Ulan dedim, sen bunu evvelden okusan anlayacak mıydın, şimdi tam zamanı,". Bunu düşünmem de yazarın cevap verdiği birçok konuyu yakın dönemde düşünmüş, baya kafa patlatmış olmamın etkisi vardı. Daha bitmedi. Devam edeceğiz.
2 sonraki yanıtı göster
Sefa Ayıcı okurunun profil resmi
"Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?" diye sormuş Kafka gerçekten okumanız ve incelemeniz bu zahmetlere gayet değmiş gözüküyor ne mutlu size. Fikirlerinizi ve yorumlarınızla da içeriğe dair güzel bir inceleme yapmışsınız, ellerinize sağlık . .
İbrahim okurunun profil resmi
Aslen göstermek istediğim; felsefe metni okumam, sorgulamam ve bunun hayatıma etkileri. Bilmiyorum ne kadar başarılı oldum ama bence felsefenin gayesine uygun bir yöntem izledim 😊 Çok teşekkür ederim kıymetli yorumunuz için . Keyifli okumalar dilerim.
1 sonraki yanıtı göster
Muhammed Furkan Sağlık okurunun profil resmi
İnceleme güzel fakat hatalı. Schopenhauer'in düşüncelerini sanıyorum ki tamamiyle bilmiyorsunuz. Schopenhauer bireyselci biri olduğundan bireyin kendini kitaplara ve sadece kendini düşünecek şeylere adamasını ister. Fiziksel mutluluktan çok ruhsal mutluluğun tercih edilmesini ister. Kitaplarında sürekli benim düşüncelerimi anlamak istiyorsanız tüm kitaplarımı okumalısınız der. İnsanların can sıkıntılarınının nedenini okumamak, düşünmemek olarak nitelendirir. Binaenaleyh incelemenizden çıkarılan " Hayatını kitaba adamak saçmadır" iması Schopenhauer'e göre yanlıştır.
Bu yorum görüntülenemiyor
Roquentin okurunun profil resmi
Eski notlarımı bulayım buna yorum yapacam:) çok yakında:)
İbrahim okurunun profil resmi
Bekliyorum, ayrıca makale yorumunu da 😊
4 sonraki yanıtı göster
Abdurrahim Kara okurunun profil resmi
Beğenmene sevindim. Düşünmek üzerine olan kısmı özgün, bir fikir üretebilecek insanlara hitap ediyor. Kendisi tam bir mirasyedi olarak bolca düşünmeye vakit bulmuş ama uygulamaya geçememiş, o yüzden biraz sağduyu dostum :)
İbrahim okurunun profil resmi
Donanımsız üretmek zor. Adam diyor ki düşün düşün sonra oku fikirlerinin doğruluğunu sorgula. Şunu dese anlarım, öncelikle düşünmeyi sağlığı düşünmeyi bir öğrenin sonra okuyun okuduklarınız ile kendi düşüncelerinizi kıyaslaya kıyaslaya gidin. Bu çatışmadan yeni fikirler üretin. Elbetteki şu konuştuğumuzun yaşanan çağ ile de ilgisi var. O dönem dünyayı, doğayı tanımak çok kolaydı. Her şeyi gözlemleyebiliyordun artık öyle bir durum yok. Kısaca bana, "İnsan doğuştan bilgilidir ancak bu bilgileri unutmuştur, mantığıyla bunlara tekrardan ulaşabilir" düşüncesinde bir filozof gibi geldi. Ben bu düşünceyi benimsemediğim için ters düşüyor olabiliriz.
2 sonraki yanıtı göster
Osman Y. okurunun profil resmi
Çok güzel inceleme olmuş.. Elbette ki mesele okumaktan ibaret olamaz aksi halde, edebiyatın yoğun olduğu son birkaç yüzyıl öncesindeki bütün insanların boşuna yaşamış olduğu sonucuna varırdık ki tam tersi belki de eski adamların pek çoğu bizden daha dolu daha güzel yaşadılar. Gerçekten de çok okumaktan kasıt ne olabilir ayrıca evet, önemli olan bana göre de çok okumaktan ziyade nitelikli okumak ve kendi ihtiyacımıza göre okumaktır. Geleceğimizi bilmiyoruz fakat geçmişimizi ve bugünümüzü bulduğumuz kitaplar sanırım bize en çok hitap edenler.. Kitap kovalamak yerine yazar kovalamak da sanırım iyi bir okurun varacağı son nokta. Bütün dayatmalara karşıysak, kendi aklımızla ve kalbimizle hareket edeceksek eğer, istediğimiz kitaplara yönelmek de bunun kaçınılmaz sonucu olmalıdır diye düşünüyorum, ona buna kim ne okumuş diye bakmadan..
İbrahim okurunun profil resmi
Ben okuma konusunda en net çizgilere sahip insanlardan birisiyimdir. Daha önceden takipleşiyorsak fark etmişsinizdir. Misal, bir dönem rus edebiyatı okudum 4-5 ay yada yakın dönemde sadece Türk edebiyatı okuyorum. Bunun dışında birkaç takip ettiğim yazar daha var. Aylık, dönemlik planlarım hep var. Ama o kadar çok ilgi çekici kitap var ki ben bile bu çizgiyi bozmak zorunda kalıyorum. En büyük örneği de Türk Edebiyatına yoğunlaşmışken felsefe okumam ki en çok da beni okumalarımdan kopartan filozoflar 😊 Nietzsche, Sartre, Platon -Sokrates'in diyalogları -, Schopenhaur sürekli aklımda.
zeyneb okurunun profil resmi
Sizi kendi içinizde bu kadar düşündürdüyse eminim iyi olmuştur. Bazen kötek iyidir iyi. :)
İbrahim okurunun profil resmi
Ne diyordu Ziya Paşa, Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" 😁😁
İlayda Köroğlu okurunun profil resmi
İncelemeniz çok etkileyiciydi. Satırlar ilerledikçe içine çekti. Linkini bıraktığınız ilk makale de düşünürün kendisiyle tokalaşma anımdı sanırım. Biliyordum elinin yumuşak olmadığını ancak derine iniyor yazdıkları sert bir şekilde. Dolayısıyla kitabı alıp okumak için sabırsızlanıyorum. Teşekkürler.
İbrahim okurunun profil resmi
Rica ederim efenim. Kendinizi anlamlandırma çabanıza küçücük katkımız olduysa ne mutlu :)
Deniz Sarıgüzel okurunun profil resmi
Dostum yazını okudum ve keyif aldım kalemin çok güzel ama kitap hakkında yeteri bilgiyi vermedin diye düşünüyorum :) İki link verdin harika yaptın gerçekten cidden çok sağ ol. Ama ben senin kitap hakkında biraz daha detaylı konuşmanı istiyorum :)
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.