Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

392 syf.
9/10 puan verdi
İki arkadaş vardı. Birisi uzun boylu ,temiz yüzlü, zayıf, arkasından kamburu çıkmış. Diğeri balık gözlü, kısa boylu, sarı kırçıl saçlı. Balık gözlü olan huzursuz, öfkeli, yalnız, kendi tabiriyle lüzumsuz bir adamdı. Şehrin sokaklarını yürüyerek gezerdi, sabahtan akşama kadar. Arardı, yaşamın anlamını arardı. Hayatı boyunca bulamayacağı huzuru arardı. Herkesi tanırdı; entelektüelinden, hayat kadınlarına kadar.. Şehri sanki o doğurmuştu. Tüm insanları içinden, hayal dünyasından çıkartmıştı.. Kimsenin yanında çok uzun süre vakit geçiremezdi hayatına giren kadınlar dahil, muhakkak bir huzursuzluk çıkartırdı ya da canı sıkılır kaçardı. Balık gözlü adamın huzur bulduğu, uzun zaman vakit geçirmeyi sevdiği tek yer bu uzun boylu arkadaşının yanıydı. Otururlar bira içerler, balık gözlü adam uzun boyluya şiirler okuturdu. Bazen gücendirirdi uzun boylu adamı ama bu gücenme çok uzun sürmez, kısa sürede muhabbetlerine kaldıkları yerden devam ederlerdi. İkisi de aynıydı çünkü. Kendi sanat anlayışlarından ötürü çok sert tepkiler görmüşlerdi. Onlara göre dönemlerinin sanat çevresi yapmacıktı vıcık vıcıktı. Hayatın anlamı dünyanın içinde, sokaklarda, denizde martılarda, küçük insanlardaydı. Balık gözlü adam büyük şehirden uzun zamandır kaçmış adadan çıkmaz olmuştu. Balıkçı kahvelerinde vakit geçiriyor, balığa çıkıyor, bir kayanın üzerinden dünyayı izliyordu. Bir gün şehirden bir arkadaşı geldi, apar topar aldı vapura bindirdi. Uzun boylu arkadaşına bir şey olduğu kanısındaydı balık gözlü adam. Ne olduğunu sordu arkadaşına, dün akşam kaybettik cevabının alınca yıkıldı adeta. Güverteye çıktı, “Ulan Azrail! Ciğerinin yarısı çürümüş, sirozlu 44 yaşında Sait Faik’ı bırakırsın da gider 36 yaşındaki Orhan Veli’yi alırsın. Adaletin var mı lan senin??” dedi. Şehre indiler. Orhan Veli’nin alkolden komaya girerek öldüğü söyleniyordu. Sait buna hiç inanmadı, alkolden ölünseydi ben ölürdüm, diye düşündü. Nitekim gerçekte kısa sürede ortaya çıktı. Bir hafta önce çukura düşen Orhan Veli’nin beyin damarlarından biri çatlamıştı. Mezarının başında arkadaşına şu cümleyi kurdu Sait, “Merak etme çok yakında tekrar görüşeceğiz.” Dört yıl sonra da tuttu sözünü, 12 Mayıs 1954 yılında 48 yaşındayken sirozdan öldü Sait Faik ABASIYANIK. Bu huzursuz, yalnız, başkası tarafından kalemine tek kelime yazdırılamamış, sanat çevresi tarafından hayal dünyasında yaşadığı için her zaman eleştirilmiş balık gözlü adamdan da günümüze Türk Edebiyatının şeklini yönünü değiştirmiş hikayeler kaldı. İyi ki vardın, iyi ki dik durdun iyi ki yaşadın.. Sait Faik Abasıyanık’a en derin saygı ve sevgilerimle… Bu incelememi sevgili https://1000kitap.com/meleenk ithaf ediyorum. Hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız Örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk Yahut bir adam bıçaklasak Yahut sokaklara tükürsek Ama en iyisi çeker giderdik Gider geyikli gecede uyurduk youtube.com/watch?v=20QC9iz... Herkese keyifli okumalar dilerim..
Yalnız Hatta Yapayalnız
Yalnız Hatta YapayalnızÖzlem Esmergül · Destek Yayınları · 2018497 okunma
··
184 görüntüleme
Ayşe* okurunun profil resmi
İbrahim ne güzel bir inceleme bu :) boşuna Sait ile seni özdeşleştirmiyoruz, sanırım senin kadar onun halet-i ruhiyesine giren birini tanımadım. Teşekkür ediyorum. “Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta, Her şey naylondandı o kadar.”
İbrahim okurunun profil resmi
Sait Faik ile özdeşleşmek benim için çok büyük mutluluk. Huzursuz, yalnız ve öfkeli 😊 Rica ederim, beğenmene sevindim.
Ebru Ince okurunun profil resmi
"Yahut sokaklara tükürsek" en sevdiğim kelimesi bu nedense .. emeğine sağlık "dost" ..
İbrahim okurunun profil resmi
Teşekkür ederim dost. Benim en sevdiğim şiir 😊
6 sonraki yanıtı göster
İlknur Demir okurunun profil resmi
Şu anda okuyorum kitabı. Henüz ortalarındayım. Ama son zamanlarda beni en çok etkileyen kitaplardan biri oldu. ''İçinde balıkların yüzdüğü adamlardan zarar gelmez.''diyor ya, Sait Abidin' e'...İşte her şeye rağmen ''içinde balıkları yüzdürebilen adam'' ları tanıtıyor kitap bize.. Bende bir inceleme yazmayı düşünüyordum ama sizin yazdıklarınızın üstüne ne yazılır bilemedim :) Çok güzel olmuş yüreğinize sağlık...
İbrahim okurunun profil resmi
Ben de çok etkilendim. Sait Faik'e olan sevgimin de çok büyük etkisi var tabi. Sait Faik çok farklı bir insan. Yazar kişiliği ile kendi kişiliği arasında baya fark var aslında. Sadece kitaplarından tanıyan bir insan heralde bu kadar huzursuz, yalnız ve öfkeli olduğunu anlayamaz. Teşekkür ederim, güzel yorumunuz için. Sizden de beklerim muhakkak bir inceleme. Her his her inceleme özeldir. Keyifli okumalar dilerim.
1 sonraki yanıtı göster
Li-3 okurunun profil resmi
İbo ne güzel yazıyon yahu! Eline sağlık beklenen yazı geldi :)) Yalnız insanı bilmem ama yapayalnızı sorarsanız Sait Faik'i derim. Onun yakasından paçasından akar yalnızlık ve aylaklık.
İbrahim okurunun profil resmi
Hikaye gibi oldu inceleme de :) teşekkurler. Güzel kitap. Tüm sanat çevresi var içinde. Belgeli hem de. Sait Faik'i anlamak için muhakkak okunmalı.
Abdurrahim Kara okurunun profil resmi
Hikayecinin hikayesi olmaz olur mu? Birileri yazmazsa olmaz tabi. Kalemine sağlık :)
İbrahim okurunun profil resmi
Aklımda bir sürü şey vardı ama bilgisayarın başına geçince iş değişiyor, bu sefer de torbadan bu çıktı :) teşekkür ederim dostum. Sağlıcakla..
Ayşe okurunun profil resmi
"Şehri sanki o doğurmuştu." ne güzel bir söz bu... Emeğinize sağlık.
Meltek okurunun profil resmi
Gözlerim doldu.. Zaten ne zaman Sait Faik lafı geçse ya gözlerim doluyor ya içim yaşama sevinci ile dolup taşıyor. Ortasını bulamadım hiç. Ah canım Sait Faik. Onun hakkını bu kadar veren insanlar olduğunu görse ne düşünürdü acaba? Çok merak ediyorum çok
İbrahim okurunun profil resmi
Benim duygulandırıyorsunuz yahu. Benimde gözlerim dolu dolu oldu. Şu son iki cümle bitirdi beni. Metin abi Alemdağ'da Var Bir Yılan incelemem için, "Sait Faik siteye gelse şimdi, senin incelemeni okusa, oturur ağlardı," demişti. Unutulmuyor. Sait bilmiyorum dedikleriniz kadar etkilenir miydi ama ben ağlamış kadar oldum.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.