Ey demâdem, mazhar-ı tuğyân u isyânum oğul!
Takmıyan boynuna hergiz tavk-ı fermânum oğul,
Ben kıyar mıydım sana ey Bâyezid Hân'um oğul,
Bi-gûnâhım dime bâri, tevbe kıl cânum oğul.
Enbiyâ vû evliyâ ervâh-ı a'zam hakkiyçûn,
Nûh u İbrâhim ü Mûsâ İbn Meryem hakkiyçûn,
Hatem-i âsâr-ı nübüvvet Fahr-i 'Âlem hakkiyçûn,
Bî-gûnâhım dime bâri. tevbe kıl cânum oğul.
Âdem adın itmiyen Mecnûna sahrâlar durak,
Kurb-i ta'atden kaçanlar dâimâ düşer ırak,
Ta'n değildür dir isen "Vâ hasretâ dâdü'l-fırak",
Bî-gûnâhım dime bâri, tevbe kıl cânum oğul.
Neş'et-i Hakdur ûbûvvet, râm olan olur kerîm,
"Lâ-tekul üf" kavlini inkâr iden kaluryetîm,
Ta'ate isyâna 'alimdir hudavend-i kerîm,
Bî-gûnâhım dime bâri, tevbe kıl cânum oğul.
Rahm û şefkat zîb-i imân olduğun bilmez misin?
Ya, dem-i ma'sûmu dökmekden hazer kılmaz mısın?
'Abd-i âzâd ile Hak dergâhına varmaz mısın?
Bî-gûnâhım dime bâri, tevbe kıl cânum oğul.
Hak, reâyây-i mu'tie râ'î itmişdür beni
İsterüm mağlûb idem ağnâma zi'eb-i düşmeni,
Hâşâ'llâh öldürürsem bî-günâh nâgâh seni,
Bî-günâhım dime bâri, tevbe kıl cânum oğul.
Tutalum iki elün başdan başa kanda ola.
Çünki istiğfâr idersün, bizde ’afv itsek n'ola?
Bâyezidüm, suçunu bağuşlarum gelsen yola,
Bî-günâhım dime bâri, tevbe kıl cânum oğul.
"MUHİBBİ"