Gönderi

Yalnızca içimde, derinlerde bir yerde, sivri bir iğnenin çocukluğumun bütün güzelliklerini ve hayallerini delip parçaladığını, sakatlığımı çırılçıplak, saklanamayacak kadar güçsüzleşti eşiğini hissediyordum. O zamana kadar kendim hakkında düşünmemiştim. Evet, zaman zaman diğerleri gibi olmadığıma dair bir his zihninde belirli beni rahatsız ederdi. Ancak diğer şeylerin pırıltısı kara bir noktaydı ve hemen unuturdum. Erkek kardeşleriyle futbol oynamaya devam eder, kendinin farkında olmayarak, hayatın gördüğüm parçasının tadını çıkarırdım. Ama şimdi durum farklıydı. Artık her şeyi, eğlenmeye hevesli, içi merakla dolu küçük bir çocuğun gözleriyle değil, bir sanatın, kendi derdini yeni keşfetmiş bir sakatın gözleriyle görüyordum.
··
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.