Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
6/10 puan verdi
Her milletin tarihinde; asla unutulmayacak, yıllar geçse de gerek edebiyatta gerek hayatın diğer alanlarında etkisini hiçbir zaman yitirmeyecek önemli olaylar vardır. Bu olaylar o milletin insanını öyle bir boyutta etkiler ki üzerine şiirler, romanlar, öyküler yazılır; şarkılar söylenir, türküler, ağıtlar yakılır. Türk milletini en çok etkileyen olaylardan biri ise kuşkusuz Çanakkale Savaşı'dır. [Savaşın tarihi boyutuna ve ayrıntılarına çok fazla girmeyeceğim. Nitekim bu kısımlar birçok kitapta (ders kitaplarında bile) mevcut. Ve kesinlikle -doğru kaynaklardan- okunup öğrenilmeli.) Savaşa gitmek de zordur, sevdiğin birini göndermek de. Savaş kalana da acı verir, gidene de. Ölene de acı verir, kurtulana(?) da. Acıdan ibarettir yani. Bütün bir ülkenin ortak acısından. Savaş ortamı ve savaşın beraberinde getirdiği trajediler tecrübeli yetişkin bir askerin psikolojisinde bile büyük yaralar açar. Savaşta yalnızca ölüm korkusu değildir hissedilen. Aklınızda vatanınız, evde bir başına bıraktığınız anneniz, nişanlınız, yeni doğmuş belki de henüz doğmamış bebeğiniz vardır. Onların geleceği vardır. Bir yanınız kavuşmanın umudu ve hasretiyle yanıp tutuşurken bir yanınız da belki de onları bir daha asla göremeyeceğinizi bilmenin acısıyla kavrulur. Yanı başınızda vurulmuş arkadaşınızın göğsünden akan kanları görürsünüz, kopan bacaklar, kollar görürsünüz, kan ve barut solursunuz, herhangi bir savaşta bulunmamış bir insanın asla tasavvur edemeyeceği ve anlayamayacağı nice manzaralara şahit olursunuz. Zordur yani kısacası, savaşmak zordur, asker olmak zordur. Ama memleketinizin istikbali için mecbursunuzdur bu ortamda olmaya. "- Haydi toplanın, cenaze namazı kılmaya! - Cenaze namazı mı? - Evet. - Kimin namazı ki bu arkadaş? Onun bu sorusunu çavuş cevapladı. - Kimin olacak, kendimizin cenaze namazı... Bunu duyan er kısa bir süre şaşkınlık geçirdi. Sonra gidip arkadaşlarının yanında, kendi cenaze namazını kılmak için safa girip el bağladı." (s. 35) Kendi cenaze namazınızı kılarsınız mesela, bedeli hiçbir şekilde ödenemeyecek fedakarlıklarda bulunursunuz. Çocuklarınız bağımsız vatanlarında özgürce yaşasınlar, gezsinler, okusunlar, öğrensinler diye ölürsünüz. ... Değinmeden geçmeyeyim, Çanakkale Savaşı'nın Atatürk'ün yıldızının parlamasında da çok büyük etkisi olmuştur. Özellikle bu savaş sırasında Mustafa Kemal; askeri dehası, cesareti ve ileri görüşlülüğüyle ön plana çıkmış, "Anafartalar Kahramanı" olarak tanınmıştır. Meşhur "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum." sözünü de bu savaş sırasında söylemiştir. ... Özel olarak kitaba gelirsek ismini Çanakkale Türküsü'nden alan kitapta 13 öykü var ve bu öykülerden biri de kitapla aynı ismi taşıyor. Kitabın yazarı İsmail Bilgin 1964 Gelibolu doğumlu bir jeoloji mühendisi. Kurtuluş Savaşı hakkında birçok hikayesi ve romanı mevcut. Ve yazar hikayelerini genel olarak gençlere ve çocuklara tarih bilinci kazandırmak amacıyla kaleme alıyor. Bu nedenle yetişkinler için muhteşem, kesinlikle okunmalı denebilecek bir üslubu ve anlatımı yok. Yine de ortaokul çağındaki çocuklara okutturulabilecek seviyede bir kitap. Dili sade ve yeteri kadar da akıcı. Kitapta Reza Hemmatirad imzalı konuya uygun çizimler de mevcut. ... "Türk askerleri ile birlikte yaralanıp kendi siperlerine gidemeyen, alınamayan, taşınamayan Fransız ve İngiliz erleri ve subayları da sargı yerine taşınmaya başlanmıştı. Hatta aynı yatakta yan yana yatan Türk ve Fransız erlerinin ya da subaylarının yaralarından akan kanlar birbirine karışıyordu. Daha önce karşılıklı mermi sıkanlar şimdi hastanenin aynı yatağını paylaşıyorlardı." (s. 38) Kitapta geçen bu kısım çok hoşuma gitti. Belki de savaşın bütün o acımasızlığı içinde yaşanabilecek en güzel şey. ...Ve aynı ülkede farklı bir zamanda; başka bir milletten, başka bir inançtan yüzlerce insanın zarar gördüğü bir felaket meydana geldiğinde sırf bizden değiller diye vicdanı bile sızlamayan hatta mutlu olan insanlar görüyoruz. Ne kadar trajik.
Çanakkale İçinde Vurdular Beni
Çanakkale İçinde Vurdular Beniİsmail Bilgin · Genç Erdem · 201475 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.