Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

133 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Çaresiz misiniz? Bir umuda mı tutunmaya çalışıyorsunuz ya da herşey üstünüze mi geliyor? Belki de en önemlisi yanınızda sevdiğiniz, size destek olan değerli birileri yok mu? Eğer böyleyse bu kitabın içinde kendinizi bulabilirsiniz. Wilhelm, karısından ayrı yaşayan, çocuklarına bakmakla yükümlü hale gelen, aldığı yanlış kararlardan sonra babasının güvenini ve sadakatini yitirmiş, kardeşi ile arası açık, yalnız ve sefil duruma yakın bir kişi. Birşeyleri düzeltmek için birşeyler yapması gerektiğinin farkında olan, maddi durumu gittikçe kötüye giden bir durumda. Tam da bu anda Dr. Tamkin’in onay düzeleceğini, iyi olacağını, para kazanacağını” hissettirmesine inanır. Bizim hayatımızda da böyle olmaz mı? Herşey üstümüze gelir, başa çıkacak gücü kendimizde bulamayız ama hep bir “Düzelecek, iyi olacak.” vaatlerini duyarız. Düzelir mi peki? İyi olur mu? Bence hayır. Tamkin’in karakteri, doktor olmasının getirdiği çeşitli psikolojik yöntemler ve bunları konuşmasıyla birleştirmesi kitap ilerledikçe bana “Amma da konuşuyorsun be ihtiyar, Dünya bu kadar toz pempe mi?” hissi uyandırdı ama açıkçası da yapması gerektiği buymuş galiba. Babasından göremediği ilgiyi, alakayı ve alamadığı nasihatleri ondan alıyor Wilhelm ve tutunması gereken o küçük umut Dr, Tamkin oluyor. Ben kitapta kendi hayatımın, psikolojimin izlerini fazlasıyla buldum. Hayatın gerçek yüzünü belki biraz daha kötüleştirerek anlatmış Saul Bellow. Kitabın sonunda da şöyle bir söz geldi aklıma hemen belki de kitabın etkisiyle aniden düşündüğüm; “Bağlanabilecek bir umut arıyoruz ama umut ve bizi birbirimize bağlayan ipin başkasının elinde olduğunu unutuyoruz.”
Günü Yaşa
Günü YaşaSaul Bellow · İletişim Yayınevi · 2015280 okunma
·
212 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.