TEKNİK OLMAYAN İNCELEMEİsminde büyük bir anlam taşıyan bu güzel kitap, bir çocuk için ve bence bir yetişkin için de okunabilecek en güzel kitaplardan biri. Bu yazı da kendi dünyasını, başka zihinlerle genişletmek isteyen, kendini keşfe çıkan bir okurun incelemesi.
Tonino (Antonio'cuk) beni aldı, özlemimin her gün kat be kat arttığı çocukluğuma götürdü. Birkaç saat çocuk oldum ben. Saçımda şeker figürlü tokalarım, ayağımda bez ayakkabılarım, ceplerine bir sürü çekirdek doldurabildiğim kapüşonlularımın olduğu günlere döndüm. Henüz bardağın boş tarafının tozlu olmadığı, oradan bakınca da pırıl pırıl karşıyı gördüğüm, dolu tarafına bakınca rengarenk balıkları yüzdürdüğüm, bazen bir yunusun sırtına atılıp benim de yüzdüğüm o güzel günler. Hatta bazen bir bardağın olmadığı, suyu içip bardağı attığımız günler...
Kitapta bir çocuğun ailesi ve dedeler, anneanne ve babaannenin olduğu birçok olay çocuk gözüyle anlatılmış ve o kadar başarılı anlatılmış ki kitabı bir çocuğun yazdığını düşünmek imkansız değil.
Annesinin babası olan dedesi, benim dedemle o kadar benzer ki şu an dahi gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Benim kel dedem, tonton dedelerden değildir. Hiçbir zaman da olmadı. Her gün sinek kaydı traşını olur, Ayhan Işık tarzı bıyıklarını düzeltir, erkenden hayata atılır ve bol bol bal yer. :) Bal onun için bir yaşam tarzı. :) Tonino'nun dedesi Ottaviano (Ottavyano) da kırsalda bostanında, evinde kümesiyle ahırıyla doğal hayatın içinde eşi Teodalinda ile çok hoş bir hayat yaşamaktadır. Arada Tonino torununun hayatına öyle güzel dokunuşlar yapar ki, şu an dahi hıçkıra hıçkıra ağlayabilirim. Bir kalbe dokunmak, inanın bana hiç zor değil. Sadece deneyin.. Tonino'ya kiraz ağacına tırmanmayı öğretirken, dedemlerin artık yerinde yeller esen evinin bahçesindeki kayısı ağacını anmak isterim. Orada bazen haftalarca kalırdım ve o ağaca tırmanır, saatlerce otururdum. O ağaçta kitap okuduğumu dahi hatırlıyorum. Dedem işten gelirdi elinde mutlaka gofretler olurdu. Yemek yedikten sonra dondurma yemeye götürürdü. Gece gündüz fırsat bulduğu her an parka götürürdü. Hala benim hayatımı kolaylaştırmak için yaşayan fedakar bir adam dedem. Allah uzun ve dinç nice seneler versin.
Kitap, çocuk dünyasını, büyüklere saçma gelmeden önce sadece basit bir nezaketle dinlemek ve onları birkaç küçük soruyla anlamayı öğretiyor. Küçük Tonino bazen annesinin sinirlerinden bir tokatla nasibini alsa da dedeciği ve Teodalinda anneannesi ile oldukça renkli günler yaşamış. Teodalinda ile ilgili bir altı çizili kısım vardı: ''O zamanlar daha gençmiş ve benim anımsadığım gibi şişman değilmiş; ama onun bir kolu, babaannemin iki kolu kadardı. Göğüslerine gelince! Anneannem beni kucağına aldığında, o iki kocaman yumuşak, kuştüyü yastığa gömülüp hep uyumak istediğimi anımsıyorum.'' Çok sevimli değil mi? :)
Birkaç senede anneannesi ve dedesi, bu akıllı çocuğun hayatına öyle şeyler kattı ki, hepimizin onlardan öğreneceği çok şey var.. Kiraz ağacına gelince, ben gözlerimle çok suladım ama yeşermesi için daha çok göz gerek.
Yahu ben daha fazla yazamayacağım, çünkü kendimi tutamıyorum. Bu kitap çok hüzünlü, çok yol gösterici ve çok değerli. Çocuklarınıza okumanız ve okutmanız açısından gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz.