Zülfü Livaneli / HuzursuzlukŞuanda biri benden kitap tavsiyesi istese ilk önereceğim kitaplardan biri kesinlikle Huzursuzluk olurdu. Hatta ölmeden önce okunacaklar listesi yapacak olursanız, ilk okuyacağınız kitaplardan biri kesinlikle bu kitap olmalı. Tabii ki tür bakımından herkesin okuma zevki farklı olabilir lakin dünya görüşü biraz da olsa şekillenmiş herkesin “iyi ki okumuşum” diyeceğine inandığım mükemmel bir eser…
Anlatım açısından değerlendirecek olursak, tarzının çok özgün olduğunu düşünüyorum. Öyle ki konuşma çizgileri veya tırnak işaretleri bulunmadığı halde, muazzam bir akıcılıkla, bütün diyaloglara tanıklık edercesine okuyacağınız bir anlatıma sahip. Keza Livaneli okurları çok daha iyi bilir ki, onun eserlerini okurken “Bu kitap kesin Livaneli’ye aittir!” dedirtecek kadar kendine has bir üsluba sahip…
Kitabın konusuna gelecek olursak, Livaneli, eserinin konusunu şu şekilde özetliyor: “Mardinli Hüseyin ile IŞİD zulmünü misliyle yaşamış Ezidi kızı Meleknaz’ın ve kelâmın çocuklarının hikâyesi…”.
Konusunu detaylıca anlatacak olursak; İstanbul’da gazetecilik yapan İbrahim, kendisi gibi gazeteci olan, Komiser Recep olarak bilinen bir arkadaşından, Amerika’da öldürülen Mardinli bir pizzacı haberini öğrenir. Bunun üzerine, öldürülen kişinin çocukluk arkadaşı olan Hüseyin olduğunu anlayan İbrahim, bu ölüm olayının nasıl gerçekleştiğini daha iyi anlamak adına memleketi Mardin’e doğru yol alır. Mardin’de Hüseyin ile bağlantısı olan çeşitli kişilerle görüşür. Adım adım bu ölüm olayının nasıl gerçekleştiğini öğrenir. Olayın iç yüzünü gördükçe huzursuzluk veren nice durumlar keşfeden İbrahim, bir yandan da Doğu kültüründen kopup Batı kültürüne adapte olduktan sonra hayatında nelerin farklılaştığını sorgulamaya başlar. Öte yandan parçalar bir araya geldikçe, IŞİD zulmüne maruz kalan insanların neler yaşadığını, Ezidiler’in yıllar boyunca ne gibi çirkinliklere maruz kaldığını ve bölgede yürütülen yardım faaliyetlerinin bölge insanı açısından ne anlam ifade ettiğini daha iyi kavramış olur.
Kitapla ilgili yazılan birçok yazıda hikâyeyle ilgili haddinden fazla detay olduğunu düşündüğüm için İbrahim’in bu ölüm olayını araştırdığı süreci ve öğrendiği bilgileri pek fazla anlatmamayı tercih ettim. Ama birkaç “spoiler” içerikli sitemimi de dile getirmeden edemeyeceğim.
Okurken beni huzursuz eden ama ne hikmetse pek kimsenin önemsemediği iki durum şu şekilde; birincisi nişanlısı olan Hüseyin’in, nişanlısını bir anda terk edip bu kıza vurulması… İkincisi ise İbrahim’in rahmetli Hüseyin abimizin çocukluk arkadaşı olmasına rağmen kadından böylesine etkilenebilmiş olması. Neyse ki İbo’da hatasını anlıyor. (:
Kitaptan ne gibi kazanımlarınız olacağına gelirsek, kelime haznenizi geliştireceğini düşünüyorum. Bunun dışında Ezidiler ve Ezidilik hakkında detaylı bilgiler elde edeceksiniz. Öte yandan yakın tarihimizde gelişen birçok olayı derinlemesine keşfetme imkânı bulacaksınız. Ve son olarak Doğu kültürü ve Batı kültürü arasında bir nebze de olsa düşünme imkânı bulacaksınız. Ek olarak Livaneli’nin “kelâmın çocukları” diye bahsettiği kesim Ezidiler efenim, saygılar! (: