Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

·
Puan vermedi
Dürü:13 yaşında. Beşinci sınıfı yeni bitirmiş. Varsıl diye dedesi yaşındaki adamla evlendirilmek istenmektedir. Kabak Musdi:50sini geçmiş. Ankara’ya köylülerden ucuza aldığı malları satmaktadır. Zengin ve ilk eşinin hasta olduğu gerekçesiyle genç(herkesin gözünde çocuk!) Dürü ile evlenmek istemektedir. Cinli Kamile: Kabak Musdi’nin ilk eşidir. Son zamanlarda hastalığı artmıştır. Velikul: Dürü’nün babasıdır. Kızının evlenmesine razı olan tek kişidir. Havana:Dürü’nün annesidir. Kızının evlenmesine uzun süre karşı çıkmasına rağmen sonunda gönülsüzce razı olmuştur. Uluguş: Kızların genç yaşta ve emsali olmayan kişilerle evlenmesine karşı çıkan karakterdir. Kitap boyunca tırpanını aramaktadır. Linlin: Köyün kahvecisidir. Uluğuş ile aynı düşünceleri paylaşmaktadır. Zakey,Sevim,Hasibe: Dürü’nün arkadaşlarıdır. Uluguş’a çok yardımı dokunmuştur. Eski Muhtar Cemal,Şakir Hafız,İt Omar ve eşleri: Çocuk yaşta Dürü’nün evlenmesi için baskı yapan köy halkının ileri gelenlerindendir. Tanıdık geldi mi bu senaryo size de? Evet haklısınız kitabın konusu çocuk gelinler. Hem de varsıl diye dedesi yaşında evlendirilmek istenenler. Kitabın konusu bu olsa da arka planda bunun nedenlerini de sıralıyor Fakir Baykurt aslında. İlk olarak kadınların bir birey olarak kabul edilmemesi göze çarpıyor maalesef. Bunu maddi ve manevi olarak düşünmeliyiz belki de fiziksel baskının yanında hiçbir konuda kadının düşüncesinin sorulmaması da yer alıyor. Diğer mevzu ise eğitimsizlik. Vekil olarak köye gelen öğretmenin, çocukların eğitimlerini devam ettiremeyeceği ön yargısıyla görevini savsaklaması yine bu sonucun nedenlerinden biri. Dinin çıkara göre kullanılması,köylünün kendisine de pay düşeceğini umut ederek varsılı desteklemesi hatta buna resmi görevlilerin de dahil olması, paranın hayatı kurtaracağı düşüncesi, olaylara kader gözüyle bakılması ve yanlış olanı düzeltmek yerine kayıtsız şartsız kabul edilmesi bu sonuca hizmet eden nedenlerden birkaçı sadece.Fakir Baykurt ise işte bu nedenleri kitabın içine öyle bir sindirmiş ki bazen nefesiniz kesilir gibi oluyor boğazınıza bir düğüm takılıyor bazen de lanet okuyorsunuz düzene karşı. Kendinizi o çocuk yerine koymayı korkuyorsunuz. Evet korkuyorsunuz ama maalesef hala çok yaygın ülkemizde de çocuk gelinler. Şu kitabı masal niyetine okumak ne çok isterdim. Keşke hepsi bir efsaneden ibaret olsa. Keşke çocuklar hep özgürce koşup oynasa her şey zamanında vuku bulsa.Evet iki saniye bile böyle bir dünya düşlemek insana huzur verse de gerçekler maalesef hala kitaptaki gibi ilerliyor. Kitabın önsözünde Fakir Baykurt’un sorduğu gibi “Suçlu kim? Suçlu, bu duruma düşen kızlar mı? Yoksa onları bu durumlara düşürenler mi? Bu nokta iyi hesaplanmalı, suçlu kim ise öldürücü gücümüz onun, onların üstüne yöneltilmelidir.” Tırpan’ı ise bu düşüncelerle yazdığını belirtiyor yazarımız. Bu eserinde Ankara’ya yakın Gökçimen köyünden hareketle bütün dünyadaki çocuk gelinler için bir başkaldırı düşüncesini benimsetiyor aslında. Kitap genelinde şiveli bir dil kullansa da arkasındaki sözlük okumayı kolaylaştırıyor. Köy hayatını çok iyi irdelediğini düşündüğüm yazarın herkes tarafından okunmasını umut ediyorum.
Tırpan
TırpanFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20101,347 okunma
··
103 görüntüleme
Betül okurunun profil resmi
Yazının tamamını okuyup beğendim. Çok uzun :) emeğine sağlık😊
Büşra Öztürk okurunun profil resmi
Rica ederim :) Umarım yeterince açıklayabilmişimdir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.