Farklı bir tarzı olan Galaktik İnsan bir çok okura ütopik bir eser gibi gelebilir. Okumaktan büyük keyif aldım. Evrende farklı uygarlıklar var mı? sorusu çoğu zaman zihnimizi kurcalar. Bizden çok daha uygar toplumlarla bu evreni paylaşıyor olabilme ihtimalimiz bana göre yüksek bir olasılık.
Kitapta geniş yer verilen Foton Kuşağı hakkında biraz da bilgilerimi tazeledim. Benim için bu araştırma faydalı oldu. Hatırlatsanız 2012 yılı için kıyamet olasılığı düşünülüyordu. Hatta bu konu kitaplara, filmlere bile konu oldu. Yaptığım araştırmadan bir kısmını buraya eklemek istiyorum. Nedir bu Foton Kuşağı;
//
"Foton Kuşağı, güçlü elektromanyetik radyasyona ev sahipliği eden ve x-ışınlarını da içeren yoğun bir uzay boşluğudur. Foton kuşağını galaksi içerisine akan, manyetik bir ışık olarakta tanımlayabiliriz. Foton kuşağının varlığı, ilk defa İngiliz Astronomu Sir Edmund Halley (1654-1742) tarafından keşfedilmişti. Son yıllarda, Rus bilim adamları, bu enerji kuşağı üzerinde yoğun çalışmalar yapmış ve halen yapmaktadır.
Bilindiği üzere dünya dahil, bütün gezegenler, kendi eksenleri etrafında ve farklı yörüngelerde, güneş etrafında dönmektedir. Güneş'te kendi ekseni etrafında dönmekte ve aynı zamanda tüm gezegenleri ile birlikte, saman yolu merkezinde bulunan bir kara deliğin çevresinde dönmektedir. Güneş sistemi bu yörüngedeki bir turunu yaklaşık 25.640 yılda tamamlamaktadır.
25.640 yıl içersinde, güneş sistemi, bütün burçlar kuşağını kat edip, bazı enerji alanlarının içinden geçmektedir. Rusya Ulusal Bilimler Akademisinden Dr. Alexey Dmitriev, bu enerji alanına "yıldızlar arası enerji bulutu" ismini vermiştir. Diğer bir ismi de "Foton kuşağı"dır."
Foton Kuşağı'nın kıyameti getirmediğini gördük :) Ancak benim dikkatimi çeken farklı bir konu var. Foton Kuşağı'ndaki manyetik etki ve titreşimlerin yükselmesi kaynaklı insanların bilincinde farklı kapılar açıldı. Kişisel gelişim ve spiritüel çalışmalar arttı. Bu bir tesadüf değil bana göre. Titreşim artınca zihnin ilgilendiği konular da daha çok ruhani alana kayıyor. Umarım hepimiz yaşam döngümüzde asıl hayat amacımızın farkına varır koşulsuz sevgiyi içimizde yeşertebiliriz.