Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

260 syf.
3/10 puan verdi
Mustafa Kemal Atatürk'ü sevmek ve putlaştırmak ince bir çizgiyle ayrılıyor günümüzde. Ki onu da sevmek demek maddi ve görünür olanı değil fikirlerini, devrimlerini, öğütlerini benimsemekken ne yazık ki insanüstü özellikler yüklemekten geri kalmıyoruz. Özellikle son yıllarda ona karşı artan düşmanlıkla beraber bilgi sahibi olmadan sırf taraf olmak için sevdiğini saydığını söyleyenlerin sayısı giderek arttı ve artıyor. Bu kitabı okuduktan sonra Atatürk'e duyulan sevgi ve nefretin net çizgilerle ayrıldığını daha iyi gördüm. Seviyorum diyenler ve nefret edenler. Atatürk yerine hangi ismi koyarsak koyalım aslında bu sonuç değişmiyor. Dengeyi kuramıyoruz. Evet Mustafa Kemal alkol ve sigara kullanıyordu. Evet hurafelere itibar etmiyordu. Evet sinir hastasıydı. Evet hırslıydı. Fakat böyle ucuz bahanelerle koca ülkeyi yok olmaktan kurtardığı gerçeğini göz ardı etmek nankörlükten başka ne olabilir? Cumhuriyetin ilanından 1938'e kadar geçen süre sonunda hazinede bütçe fazlası olması, buraya yazmakla bitmeyecek acılan fabrikalar, kadınlara verilen haklar, çiftçinin kurtarıldığı vergiler, seçme seçilme hakkı, eğitimdeki devrimler, savaştan çıkmış bitkin bir halkın tekrar yaşama tutunması, hakkında yazılan kitaplar, kendi yazdığı kitaplar, vefatındaki insan seli... Liste daha da uzayabilir bunu hepimiz biliyoruz. Ama asıl konuya dönmem gerek. Bozkurt. Okurken eğer Nutuk'u okumamış olsam, sadece tahta sıraların ardında verilen bilgilerle yetinmiş olsam, son yıllarda tv de gösterilen ucuz programların anlatımlarına inanmış olsam Mustafa Kemal benim için bambaşka bir konumda olurdu. Özellikle aldığı bütün önemli kararlarda yazara göre sadece "TALİH"in yardım etmiş olmasını okuduktan sonra ülkenin kazara kurtarıldığına karar verirdim. Alıntılarda da göreceğiniz üzere bazı yerlerde sanki havayı yumuşatmak için söylenmiş gibi övgüler koymuş yazar bana göre. Talih - kadın - kibir üçlemesinden oluşan bir Atatürk. Mustafa Kemal hayattayken de eleştirilere açık biriydi fakat bu kitapta yer alan birçok cümle eleştiriden ziyade yazarın içinde biriktirdiği kinin yansıması sadece. Körü körüne bağlı olanların okumaması gereken bir kitap. Sadece "ben onu çok seviyorum" diyenlerin kesinlikle uzak durması gereken bir kitap. Çünkü eleştirileri yapısalcı olmaktan çok hakaret düzeyinde olduğu için insanların sinirlerini bozabilir. Ki ben bile sırf ne demiş diye okumak için okudum. Ve biter bitmez bu cümleleri yazdım. Atatürk sevgisi veya saygısı ezber kalıplarla değil gönülden kurulan köprülerle öğretilmeli. Putlaştırmayla ya da kişisel yaşamıyla ilgilenmek yerine ülke için halk için neler yaptığına bakılmalı. Onu tanımak için Nutuk okunmalı okutulmalı. Şu sözü harf harf anlaşılmalı anlatılmalı: "Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir." Not: Incelemede ne yazdığımı geriye dönüp okumadım. Olumlu veya olumsuz eleştiriyle hiç alakası olmayan tamamen kişisel öfke ve nefretten doğan cümlelerle anlatılmış bir kitaptan öteye gidemedi benim için. Atatürk'ün bütün yaşamı talih kadın ve kibir üçgeninde geçmiş gibi gösterilen bu kitap benim için hiçbir tarihi veya edebi değer taşımıyor.
Bozkurt
BozkurtH. C. Armstrong · Kamer Yayınları · 20131,412 okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.