Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Hiç içinizdeki 'ben' ile dışınızdaki 'ben'in kavgaya tutuştuğunu hissettiniz mi? Aramızda karşılaştığı bir durum yüzünden iki şık arasında kalıp bunun eziyetini çekmeyenler yoktur sanırım. Bazen insanın aklından şu geçiyor; içimde birkaç tane ben mi var? diye. Ve her bir 'ben' de beden diyarına kendi hakimiyetini kurmanın telâşını yaşıyor. Her biri söz istiyor hayat dersinde geçmiş ve gelecek işlenirken; haklılıklarını ispat etmek için dik duruşlarını sergileyerek parmak kaldırıyorlar. Ama kimi zaman inatları tutuyor ve acele zelzelesine tutuluyorlar. Asaletle kaldırılan parmakların yerini bağırış ve çığlıklar alıyor. Hiçbir 'ben' diğerinin düşüncesini umursamıyor, hiçbir görüş de sahibini tutmuyor. Artık sınıf tam anlamıyla 'sınıf' olmaktan çıkıyor, Karar adlı öğretmen hakimiyetini ve otoritesini kaybediyor, ne yapacağını bilemiyor ve sınıfı terkediyor. Bu sorunun cevapları bizim birey anlayışımızı yansıtıyor biraz da. Fuzuli ise kendi birey anlayışını Rind ile Zahid olarak belirtmiş. Bilindiği gibi, Fuzuli bir ilim adamıdır ve hayatı boyunca hukuktan matematiğe bütün ilimi dallarında kendini ilerletmeye gayret etmiştir. Ama bunun yanında bir aşk ve maneviyat eridir de (elbette üstadlar daha iyi bilir.) Bu nedenle onun benlik arayışına baktığımızda karşımıza 'Rind ile Zahid' adlı farsça asıllı şiir kitabı çıkar. Ne yazık ki farsça asıllı metnini hiç farsçam olmamasına rağmen okumak nasip olmadı. Kitaba verdiğim üç puanı da buradan kırdım zaten. Keşke bir iki rubai farsça aslından alınsaymış. Rind ile Zahid sözlükte aynı manaya gelmekte. İkisi sözcük de farsça asıllı olup dünyadan elini eteğini çeken anlamını taşıyor. Ama benim okuduğum ve duyduğum kadarıyla divan şiirlerinde zahidler, mescitte ve medresede vaktini geçirip dini ilimlerle ilgilenen; rindler ise meyhanede sarhoş olup ilahi sevgilinin hayali ile sema eden kimseler oluyor. Yani rindin ağzıyla zahidler cennette ağırlanmak için ibadet ederken rindler sonsuz bir affa nail olmak için haram olan şarabı içip günah bataklığına batıyorlar. Benim dikkatimi çeken ise Rind'in, Zahid'in oğlu olması. Bunu ben kişinin doğduğu andan itibaren aldığımız uyarıların ilk zihnimize vurmasına bağlıyorum. Mesela kimse sobaya dokunduğunda kalbinin yandığını hissetmez. Aynı zamanda baba, tecrübeyi de temsil ediyor. Bir düşünsenize o uyarılar zamanından beri zahiri deneyimler - zahiri derken zahidin ilminin rindin ilminin yanındaki zahiriliğinden bahsediyorum- peşinde olan akla değil de kalbe gelse imiş o kalbin hali perişan olurdu, değil mi? Diyeceksiniz ki ne ara akla ve kalbe geldik. Anlasanıza Rind sizin fırsatlarını sınırladığınız kalp ve Zahid de kullanmaya tembellik ettiğiniz akıl!
Rind ile Zahid - Sıhhat ile Maraz
Rind ile Zahid - Sıhhat ile MarazFuzuli · Büyüyen Ay Yayınları · 2017328 okunma
··
146 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.