Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

640 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
İncelemenin tamamı blog sayfamda: allahagrisi.blogspot.com/2018/09/suurund... Tarihi, ansiklopedilerin kronoloji sayfalarındaki başlıklara ve izahatlere bakarak öğrenmek mümkündür. Daha somut verilere dayandığı için, gerçekliğine dair sorgulama yapmaya da daha az ihtiyaç duyulur. Ancak bir trajediyi anlamak için, muhakkak edebiyata ihtiyaç vardır. Çünkü korkunun, açıkça beyan edilmesiyle satır aralarında hissedilmesi arasındaki anlam çok büyüktür. Anlamak çözmeye yetmez; ancak insan bir kez hissettiğini ömrünce unutmaz. Bu yüzden, Kudüs üzerine yazılmış kronolojik verilerden ya da makalelerden ziyade, edebi bir anlatıma ihtiyacım olduğunu düşündüm. Kudüs hakkında yazılan kitapları araştırdığımda, maalesef eli yüzü düzgün bir Türkçe kaynağa rastlayamadım. Aslında bu yalnızca Kudüs’e özgü bir durum değil. Müslümanlık tarihine dair bir film sorgulaması yapılacak olsa, Çağrı filminden başka elle tutulur bir film akla gelmiyor. Kudüs özelinde bakıldığında ise, Türkçe başvuru kaynakları çok az. Aslında, konuya dair şuurun neden genişlemediğinin bir sebebi olarak da bu gösterilebilir. Yapılan çalışmaların pek çoğu başka dillerde. Kudüs… Ey Kudüs romanı özelinde konuşacak olursam; Amerikalı Larry Collins ve Fransız arkadaşı Dominique Lapiere’in, yaklaşık beş yıl süren araştırmaları ve 250’den fazla referans kaynağıyla derlenen “O Jerusalem” kitabı, Türkçeye 1973 yılında Aydın Emeç tarafından kazandırılmış. 4 bölümden oluşan kitap, esas itibariyle 29 Kasım 1947 yılında BM Genel Kurulu’nda oy birliğine varılan Kutsal Toprakların Paylaştırılması kararından, 17 Temmuz 1948’de anlaşılan ateşkese kadar süren iç savaşı ele alıyor. Bu süreç içerisinde meydana gelen olayların sebeplerine de, tarihsel süreçteki önemlerine atıf yapılarak vurgu yapılıyor. Bugüne dek pek çok dile çevrilmiş olan kitabın akıcı bir anlatıma sahip olması, okuyucuyu sürükleyen en önemli etken. Yaşananlara bu kadar parlak bir projeksiyon tutabilmesini sağlayan en önemli unsur ise, 1948 yılında savaşı bizzat yaşayanlarla yapılan mülakatlarla beslenmesi, yer yer onların ağzından çıkan sözlerle desteklenmesi ve dönemin sosyal hayatını an be an yansıtarak okuyucuya ulaştırabilmesi. Bir yanda askerî savaşlar sürerken, diğer yanda uzun zamandır Kudüs’te birlikte yaşayan Arap ve Yahudi halklarının yaşamlarına etki eden tesirleri, korkuları, yıkıntıları çok açık şekilde okuyucuya sunuyor.
Kudüs Ey Kudüs
Kudüs Ey KudüsLarry Collins · Kronik Kitap · 2017290 okunma
··
301 görüntüleme
Sükûnet okurunun profil resmi
Son yüzyılda insan kıyımı yapıldığı şu gereksiz dünyada, halen savasların bencillik üzerine kurulması ve yaşatılması ne acı. Medeniyet dediğimiz ülkelerden tutunuz, butün dünya ülkelerinin vermiş olduğu ortak ve değerli-kayda değer hiç bir hüküm verilememesi; asırlardır sıragelen savasların, insanları birbir yok etmek ama asla yaşatmamak adina verilen savaslarda, ne göze ne de kalbe hiçbir tesir etmeden bugünümüze kadar gelmekte. Ama Kudüs'de ama en ücra köşeler de insanlarin birbirini yok etme savaşı arzusuyla ve hükmü "ben" tabiiatıya yüruten yine "biz" aciz mahlukatlar, İnsan değerlerini, yaşam haklarını, özgürlük ( -ki bıyle bir şey var olamaz- ) hiçe sayarak doğa, yaşam, insan, tabiiatana'yı kendi rahat yaşamlarına boyun eğdirmek için yok edip gidiyorlar. Tipkı "Avatar" youtu.be/6ziBFh3V1aM filminde yer aldığı gerçeklik gibi.... Inceleme paylaşimı icin teşekkürler keyifli okumalar dilerim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.