Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

135 syf.
10/10 puan verdi
Çocukluğum, Cengiz Aytmatov'un çocukluk ve ilk gençlik anılarının yer aldığı bir kitap. Alman yazar Hitzer tarafından Aytmatov ile yapılan söyleşiler sonucunda ortaya çıkmış bir kitaptır. Türkiye’de 2002 yılında neşredilmiştir. Almanya, Aytmatov’un çok özel bir okur kitlesinin olduğu ülkelerden birisidir. Zaten uzun yıllar Brüksel’de bulunan Aytmatov, Alman edebiyat çevresi ile de sıkı bir ilişki içindeydi. Önsözünde şöyle anlatıyor kitabın hikâyesini: “İyi bir edebiyatçı ve çevirmen olan Friedrich Hitzer yıllar önce bana, “çocukluk anılarımı ileride bir kitap haline getirebilmek için bir kasete kaydetmeme tavsiye etmişti. İşte böylece vatanım Kırgızistan'da geçen çocukluk anılarımın Almanca olarak anlatıldığı bu küçük kitap ortaya çıkmış oldu. (…) İlginçtir, dikkatli okuyucularım tarafından diğer eserlerimde ve bilhassa son dönemlerde yazdığım eserlerde sıkça geçen çocukluk zamanlarıma ait gözlemler, olaylar ve karakterler daha çok ilgi görmüştü. Bu konuşma Kırgızca, Türkçe ve Almancanın olağanüstü bir sentezi olmuştu.” diye ifade ediyor. Çocukluğunu anlattığı bu kitapta neler var? Evet, Aytmatov'un çocukluk anıları var demiştik. Mesela büyükannesi yani babaannesi Ayımhan ve halaları Ayımkul, Karakız ve Kulaym amcası Riskulbek ile geçen çocukluk hatıralarından bahsediyor. Cengiz’in babası ve kendilerinin kardeşleri olan Törekul’un yokluğunu aratmamak için ellerinden geleni yapmış ve onlara sahip çıkmışlardır. Ancak katil rejim, peşlerini yine bırakmamış ve o zamanlar 25 yaşlarında olan amcası Riskulbek’i de defalarca alıp sorguya götürmüş ve en sonunda bir gün tamamen yok etmişlerdi. Onun bir çalışma kampında öldüğünü duymuşlardı sonra. Ona Cengiz adını veren kişi, açası Riskulbek’miş, “iyi bir tarih bilgisi vardı.” diyor onun için. Köydeki hatıralarından söz ediyor epeyce. Çünkü babasının katledilmesinden sonra Şeker’e geri dönüyorlar ve burada tam bir Kırgız köy hayatı yaşıyorlar. Özellikle babaannesi ve Karakız halası ona pek çok masal anlatıyor; efsaneler, türküler… Çocukluktaki ilk eğitimini bir bakıma bu ikisinden aldığından bahsediyor ve onlarla ilgili pek çok hatırasını anlatıyor. Özellikle beş yaşlarındayken, yaylada dişinin ağrıması ve bir şamanın müdahalesi sonucunda ağrının dinmesi, onun halen anlam veremediği fantastik bir hikaye olarak anlatılıyor kitapta. Kendisi Moskova'da ilkokula gittiği için Rusçayı biliyor. Bir başka hatırada bahsediyor: “Kolhoz’daki bir aygır ölüyor ve parti bunu soruşturmak için müfettiş gönderiyor. Tabii köylüler hem korkuyor hem de Rusça bilmiyorlar. Müfettiş de Kırgız dilini bilmiyor ve bu sırada küçük Cengiz'i çağırıyorlar. O Rusça biliyor diye tabii ancak o da önce biraz çekiniyor falan ama sonra anlatıyor ve böylece atın aslında zararlı bitkiler yediğini ve bu zehirli otlar yüzünden öldüğünü tercüme ediyor. Bu şekilde rapor tutuluyor ve böylece küçük Cengiz'in Rusça konuşması köyleri çok mutlu ediyor. Onunla gurur duyuyorlar… Babası Törekul ile ilgili pek çok hatırasını anlatıyor kitapta. Moskova'ya yaptıkları seyahat, Aral Gölünü ilk defa görmesi, orada geçen dönem ve ayrılıkları çok etkilemiştir. Babasının trajedisi çok önemlidir. Cengiz Aytmatov yıllar sonra, kocaman bir adam olduğunda bile babasının bulunan mezarının başında hüngür hüngür ağlamıştır. Annesi ise ondan hiç haber alamamıştır, ölümüne de inanmak istememiştir zaten. Kitapta kurtlarla karşılaştığı bir hatırasından bahsediyor. Orada çok etkilenmiş ama korkmamış. Kurtlar çok hoşuna gitmiş. Onları yakından görmüş. Sonra ineklerini çalan bir hırsızı öldürmek için, eline tüfek alıp yola çıktığından bahsediyor. Ama onu bir ihtiyar yoldan döndürüyor. “Belki de hayatımı değiştirmiş; gidiyorum çünkü bulsaydım öldürebilirdim.” diyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında insanlara ölüm haberi verdiği kara kâğıtlardan bahsediyor. Sonra bir arkadaşını anlatıyor. İlk öğretmen hikâyesine kaynaklık eden Seytali Bekmambetov. Seytali onun çocukluk arkadaşı ve o yıllarda kör topal öğretmenlik yapıyor o civarda. Hatta o da derslere girmiş bir ara ve orada yardımcı olmuş ona bir dönem. Yine bir başka hatırası, eşeklerle ilgili gülünç bir hatıra… O veterinerlik okuyor. Bir gün kasabada uygulamalı bir derste bir eşeğin başında, eşekleri anlatırken bazı köylüleri bunu görüyor ve ailesine, “sizin Cengiz hani büyük adam olacaktı? Gitmiş eşek uzmanı olmuş” diyorlar. Halası çok bozuluyor önce ama sonra işin aslını öğreniyor tabii. Gerçek İsmail başlıklı anısında, Yüz Yüze hikayesindeki İsmail'in Şeker köyünden gerçek bir kişi olduğunu anlatıyor. Sonra Cemile’den bahsediyor. Tabii onların da gerçek bir hikaye olduğunu hatta bu Cemile hikayesine önce “Melodi” adını koyacağını söylüyor. Sonra değiştirmiş. Kitabın son bölümünde ise fotoğraflar var ve aile fotoğrafları ile kitap bitiyor. Onun bebeklik ve çocukluk fotoğrafları da var bu albümde…
Çocukluğum
ÇocukluğumCengiz Aytmatov · da Yayıncılık · 2002113 okunma
··
119 görüntüleme
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Merhabalar... Kitabı 2003 yılında, ilk defa yayınlandığında almıştım. Maalesef, DA Yayınevi yasaklanıp, kapatıldığı için yeni baskısı yok. Kitabın orijinali Almanca. Umarım bir gün yeniden çevrilir. Nadir kitaptan falan bir deneyin şansınızı...
Rana Turgut okurunun profil resmi
Mehmet Bey merhabalar, Çocukluğum kitabını almayı çok istiyorum ancak ne kitapçılarda ne de internet sitelerinde bulamıyorum. İkinci el bile yok. Kitabı nereden edindiğinizi öğrenebilir miyim acaba? Şimdiden teşekkürler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.