Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

488 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Sayın Sinan Meydan’ın yazmış olduğu 5 ciltten oluşan Akl-ı Kemal serisinin 4.cildi üzerine olup, 3 bölümden oluşacaktır… İlk yazı bölümü Atatürk’ün Uçak Sanayi Projesi üzerinedir. Atatürk’ün uçakla tanışması 1910’a kadar uzanır. İlk kez 10 Eylül 1910’da Fransa’daki Picardie Manevraları’nda karşılaşmıştır uçakla. Uçakların gücünden oldukça fazla etkilenmiş ve bu kadar hazırlığın barış için yapılamayacağının farkına varmıştır. Gerçekten de Sanayi İnkılabı sonrası açığa çıkan ham madde ve pazar arayışı, kendilerinde olmayanı zorla alma isteği karşısında çaresiz bırakmıştır devletleri. Gelişen sanayiyle birlikte de yeni teknolojiler geliştirilmiş ve ölüm kusan makineler icat edilmiştir. Bunlardan belki de en önemlisi havacılık sanayidir. Elbette Osmanlı Devleti de Avrupa ülkelerindeki bu gelişmeler karşısında eş zamanlı olarak harekete geçmiştir. Ancak Osmanlı, gerekli bilgi, teknoloji ve yetişmiş insana sahip olamadığı için hiçbir zaman kendi uçağını yapamamıştır. Atatürk’ün yalnızca tek bir işle meşgul olamayacak kadar geniş bir beyin kütüphanesine sahip olduğunu anlatmaya gerek yoktur zannımca. Osmanlı’nın en çetin günlerinde dahi cepheden cepheye koşarken bir taraftan da siyasi, sosyal, kültürel ve bilimsel birçok farklı alanda da araştırmalar yapmaya devam etmiştir. Bunlardan biri de havacılık ve uçaklardır. 15 Temmuz darbe girişiminde dahi ABD, bizi en güçlü yerimiz olan hava kuvvetlerinden vurmayı denemiştir. Hatta çarpıcı bir örnek vermek gerekirse Talat Aydemir olayı olduğu zaman, Ankara’yı ele geçirerek ihtilal yapmak için yakın civardaki kara birlikleriyle anlaşan Aydemir, Hava Kuvvetleri Komutanı İrfan Tansel’in “bir tank hareket ederse bombalarım” resti üzerine geri adım atmıştır. Bakınız Irak savaşı. Havaya hükmederseniz kara da sizin olur. Uçakların ne derece önem taşıdığı apaçık ortadadır. Atatürk, geleceğin en etkili silahının uçaklar olacağının farkındadır. Bu yüzden Türk’ün havacılıkta Batının gerisinde kalmaması gerektiğine inanmıştır. 1936 yılında “Bir gün insanoğlu tayyaresiz de göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki de aydan bize haber yollayacaktır. Bu mucizenin gerçekleşmesini beklemek için 2000 yılını beklemeye gerek kalmayacaktır…” sözünü boşuna söylememiştir. Gerçekten de oldukça şaşırtıcı bir öngörüde bulunan Atatürk haklı çıkmış, bu mucize 2000 yılından önce gerçekleşmiştir. 5000’de fazla kitap okumuş bir insanın geçmiş odaklı yaşaması tabi ki düşünülemez. Geçmişin bilgisine sahip ama geleceği hedefleyen bir liderdir Atatürk. Bakınız, kabul etmek zorundayız ki Atatürk’ün hamurunda değiliz. Okumayı boş zaman etkinliği olarak gören; hatta ilk 5 sayfada esnemeye başlayan bir neslin Atatürk’ü anlaması beklenemez. Çok okumak çok çalışmak gerekir. Bakınız yapay kanatlarla uçmayı deneyen Hazarfen Ahmet Çelebi, bakınız roket yapan Lagardi Hasan Çelebi… Milletimizin derinden gelen köklerinde her zaman uçmak isteği mevcuttur. Bunun farkında olan kahramanımız da bu yolda durmaksızın çalışmış, araştırmış ve hatta kitaplardan kadim tarihi dahi okumuştur. I.Dünya Savaşı biter bitmez Almanlar, İngilizler, Fransızlar, Amerikalılar tıpkı bugün yaptıkları gibi ellerindeki demode silahları geri kalmış ülkelere satıyorlardı. Çünkü bunlardan çok daha etkili yenilerini yapacak fabrikalar kurmakla meşgullerdi. Bunun farkında olan Atatürk de “Biz yeni ve genç bir Türkiye kuruyoruz. Dost, düşman ülkelerin geride kalmış teknolojilerine gereksinmemiz yok. Ya en yenisini kurar, onlarla boy ölçüşürüz ya da biraz daha sabreder, bunu yapabilecek güce erişmemizi bekleriz…” diyerek yeni Türkiye’nin yol haritasını çiziyordu. Cumhuriyet kurulduğunda toplu iğne dahi üretmekten aciz bir ülke olan Türkiye’nin uçak üretmeye başlaması gerçekten tarihe altın harflerle yazılması gereken bir düşünce, bir mücadele, bir başarıdır. Elbette hiçbir başarı, çalışmadan, üretmeden, mücadele etmeden ortaya konulmuyor. Atatürk de elindeki iki kuruşun bir kuruşunu kitaplara verdiği için, durmadan okuduğu için, milletini kendinden öte tuttuğu için bu başarıları elde etmişti. Ancak ne yazık ki Atatürk’ten sonra gelenler onun bu mirasına sahip çıkmadığı gibi yapılanları da birer birer ortadan kaldırmıştır. Vecihi Hürkuş, Tayyare Otomobil ve Motor Türk AŞ, Kayseri Uçak Fabrikası ve Nuri Demirağ Uçak Fabrikası… Hepsi ya ihmal edildi ve terkedildi ya da beklenen ilgiyi görmeyerek iflasa zorlandı. Milletimizin şu an yaşadığı günler adına ne büyük kayıptır değil mi? Peki ya bugün, geçmişten ders aldık mı? Aynı hataları tekrarlıyor muyuz? Bunu görebilen ben ya da sizler… Neden üst siyasiler, devleti yönetenler göremez? Neden geçmişe dair saçma sapan bir hesaplaşmanın içerisine girerler? Gelecekteki bizler de aynı şeyleri mi söylemek zorunda kalacaklar: “Milletimizin şu an yaşadığı günler adına ne büyük kayıptır?” Bugün artık yeni nesil savaş uçakları üretiliyor. Hükümetlerin kontrolündeki bilim insanları, doğa olaylarına hükmetmenin yollarını arıyorlar. Ne kadar gerçekçidir bilinmez. Ne kadar ulaşılabilir bir hedeftir tartışılır. Ancak geçmişe baktığımızda, bugünün gelişmeleri de imkansız görünüyordu. Nitekim Atatürk dâhinin tanımını yaparken, “Dahi odur ki, ileride herkesin takdir ve kabul edeceği şeyleri ilk ortaya koyduğu zaman herkes onlara delilik der.” diyordu. Atatürk 1920’lerin ve 1930’ların dünyasında birçok insana akıl dışı ve hayalci gelen havacılık ve uzay konularında sadece kendisi okumamış, bu konularda halkın da okumasını sağlamıştır. Dünyada pek az kimsenin farkında olduğu uzay sanayi, genç cumhuriyetin ilgilendiği, araştırdığı konular arasındadır. Bugün dünyanın geldiği noktaya baktığımızda zamanının uzay ve havacılık araştırmalarının meyvesini alıyor devletler. Biz Atatürk’ten sonra oldukça geri kaldık hatta unuttuk uzay ve hava sanayini. Daha henüz yeni yeni bireysel araştırmalarla ilerleme kaydetmeye çalışıyoruz. Her ne kadar oldukça fazla geri kalmış olsak da hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız. Ama en başta Kemalist akla geri dönmek zorundayız. Yani Sinan Meydan’ın dediği gibi Akl-ı Kemal olmak zorundayız…
Akl-ı Kemal 4.Cilt
Akl-ı Kemal 4.CiltSinan Meydan · İnkılâp Kitabevi · 2013107 okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.