Gönderi

232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Yaşamımız boyunca olası tüm seçeneklerin içlerinden birini özgürce seçmemiz için önümüzde yatıyor olduklarını düşünürüz. Onları seçmek için elimizi uzatmamız yeterlidir fikrimizce. Hatta daha da ileri gider, diğer seçenekleri seçtiğimiz farklı evrenler olduğunu bile hayal ederiz. O evrenlerin herbirinde kendimizden bir tane daha vardır ve o diğer kendimiz farklı seçimlerin bir ürünü olarak mutlu mesut yaşayıp gitmekte ya da tam tersi şekilde yaşamakta veya belki de yaşamamaktadır. İrademiz olduğunu, özgürce seçim hakkımızın bulunduğunu sanırız. “Kendini kandırma zehrini bir kez tadan insanlar, bir daha kendilerini asla kurtaramazlar.” Kafamızda hep bir gelecek planı, bizi o plana götürecek kıvrılıp rulo yapılmış halde ceket cebimizin içinde taşıdığımız bir harita ile dolaşırız ortalıkta. O haritayı şimdi açıp bakmasak da zamanı gelince nasıl kullanacağımızı gözümüzde canlandırırız. Gelecekteki yaşantımızın bir ressamın yapmakta olduğu tablosuna tek tek fırça darbeleri atması gibi şu andaki seçimlerimizin yavaş yavaş şekillendirdiği bir resim olduğunu biliriz bilmesine de ortaya çıkmasını istediğimiz şey ile ortaya çıkacak şey arasında üç aşağı beş yukarı şimdiden azıcık kestirebildiğimiz farkı gözardı eder; hayal etmeye devam ederiz. Son derece kişisel ama aynı zamanda tüm insanlığın evrensel bir sorunudur bu aslında. “Kişisel sorunlar arasında, tek başına o sorunun mağarasında ilerledikçe, sonunda insanların tümünü ilgilendiren, geniş bir çıkışa ulaşıldığı da olur.” Özgürce seçtiğimizi sandığımız yolların bizi götüreceği yer yerine hayal ettiğimiz yere varmayı istemek. Evlenmek, çocuk sahibi olmak gibi seçimlerin bizi sımsıkı bağlayacağı gerçeğini görmezden gelip bir kuş gibi uçuvereceğimizi, istediğimiz anda kanatlarımızın götüreceği yere gidebileceğimizi düşünmek. Nobel ödüllü Japon yazar Kenzaburo Oe’nin “Bird” takma adlı roman kahramanı da hepimizin zaman zaman içine düştüğü hataya kendini kaptırıp istediğini seçebileceğini, kaderini kendisinin çizebileceğini düşünüp günün birinde kuşlar gibi özgürce havalanıp Afrika’nın bir yerlerine inebileceğini hayal ediyor. İçin için farkındadır aslında bunun gerçekleşmeyeceğinden ama cebinde bir Afrika haritası taşımaktan da vazgeçmiyor: “Karımın doğum yapmasıyla birlikte kafese kapanmış olacağımı (zaten evlendiğim anda kafesin içine girmiştim, ama kafesin henüz açık olan kapısını doğacak olan çocuk sımsıkı kapatacak), artık Afrika’ya tek başıma gitmemin mümkün olmayacağını anladım.” Bunun farkına yeni varmış gibidir ama aslında doğduğu günden beri bunun ayırdındadır: “Yenildiğimi baştan bildiğim bir oyunu sürdürür gibiyim.” Her satırında Sartre tadı hissedilen romanın ilk sayfalarından itibaren kişisel gibi görünen ama hepimizin ortak sorununa okuyucuyu bağlıyor Oe. Roman kahramanı Bird hocasının kızıyla evlidir. Hocasının ona bulduğu dershane öğretmenliği işini yapmaktadır. Alkol sorunu yaşamış ama hayatını sonradan düzene sokabilmiştir. Yeni doğan çocuğunun bedensel özrünü öğrendikten sonra zaten kara kara düşündüğü özgürlüğünü kaybetmekte olduğu düşüncesi iyice çığrından çıkmıştır. Kayınpederi tarafından verilen bir şişe viski ile tekrar alkole başlar. Bu noktada bile seçimi kendi yapmamıştır. Bird, hayatını tamamen mecburi seçimler üzerinden yaşamış/ yaşayan/ yaşayacak biridir. Bu romanın en başında bellidir. Üç gün boyunca Bird’ün özgür bir seçim yapabilmek için çabalamasına şahit oluruz; hatta bir ara buna inanırız bile. Bir çocuğunun olması Bird’ü kafese zaten iyice kapatacakken yaşama şansı düşük bir bebeğin varlığı başlangıçta ona bir umut olur. Çocuk yaşamazsa eşi de Bird’den ayrılacak ve o tamamıyla özgür kalacaktır. Bu durumda yıllardır planladığı Afrika gezisine de çıkma şansı doğmaktadır. Hem zaten sağlığı bozuk olarak dünyaya gözlerini açan bir çocuk için de böylesi daha iyi değil midir? Yaşadıkça eziyet çekeceğine en baştan sahneyi terketse? Aslında özgürce bir seçim için tüm koşullar uygundur. Seçiminden dolayı kimse onu suçlamayacak; “elleri kirlenmeyecek”tir. Bebek hastanede ölerek hem kendisini hem de Bird’ü zorlu bir gelecekten kurtaracaktır. Birkaç gün boyunca ölüm haberini verecek telefonu bekler. Ancak küçük canlı hayata tutunmayı seçer.
Kişisel Bir Sorun
Kişisel Bir SorunKenzaburo Oe · Can Yayınları · 2010931 okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.