Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

517 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Şiirlerinde yoğun bir pişmanlığın izini sürersiniz. Allah ile dargınlığını, şairlerin ne için şiir yazdığını, kendi ölümünü dahi şiir ile anlatmıştır. Hayatın büyük problemlerini, pişmanlıkları bu kadar yalın bir dille ve bir tekerleme ezberletir gibi insanın aklına kazıması sadece onun üslubunda rastlanabilecek bir netlikte ortaya çıkar. Onun pek büyük duyguları kolay ve yalın kelimeler seçerek anlatabilmesi, hem samimiyetini, hem de kelimeleri kullanma kudretini göstermektedir. Bütün bunların yanı sıra Necatigil, kelimeleri kullanma kudretinin bir sonucu olarak, edebiyat tarihimizin en kusursuz çevirmenlerinden birisi olarak gösterilmektedir. Knut Hamsun'un eserleri başta olmak üzere, Rainer Maria Rilke, Gustav Von Aschenbach, Stefan Zweig ve hatta Anton Çehov'un eserleri, Necatigil'in çevirisini yaptığı eserlerin sadece bir kısmıdır. Yalnızlık, hastalık ve ölüm üzerine yazdığı şiirleri ayrı bir ustalık eseridir. Ölümle lades tutuşabilecek ve ölümü aklından çıkarmayacak kadar çok ölüm hakkında yazmıştır. Yalın anlatımla oluşturmayı başardığı imgelerle Necatigil şiirini oluşturmakla kalmamış, aynı zamanda Garip akımı ile İkinci Yeni arasında nev-i şahsına münhasır bir geçiş yaratmayı başarmıştır. Melih Cevdet Anday'ın kendisine yazdığı bir şiirin ilk dizelerinde geçen ifadeler, onu anlatmak konusunda çok ustaca kaleme alınmıştır: "görünür suret-i devran bize cadu yerine, yedirir zehir dolu kaseyi tatlu yerine". Anday'ın işaret ettiği nokta gerçekten mühimdir ve hayranlık uyandıran bir tespittir. Yalın ve basit kelimelerle aslında insanın canını acıtan şeyleri, ona hissettirmeden dimağından aşağı zerk etmektedir.
Şiirler
ŞiirlerBehçet Necatigil · Yapı Kredi Yayınları · 2019686 okunma
·
187 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.