Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

159 syf.
·
Puan vermedi
Keyifli okumalar... Spoiler içerir
Merhaba arkadaşlar, umarım iyisinizdirr... Tereddüt ederek yazıyorum. Ya olmadıysa diye diye beynimi yedim. Umarim beğenirsiniz ve okumanız için şevk uyandırır. ilk once kitapla tanışmamı anlatmak istiyorum sizlere. Kiminiz bundan bana ne diyebilir ama yazacam bana ne. Lisede çok sevdiğim edebiyat öğretmenim beni çağırtmıştı. Yanına gittiğimde bana bu kitabi hediye etti. Hediye etmeden önce de şu sözleri sarf etti: "Selma'cım seninle tanıştığımda her geçen gün senin ideal bir ışığın savaşçısı olduğunu gördüm(...)Sakın hayallerinden vazgeçme. Başarı, mutluluk daima seninle olsun." demişti. Işığın savaşçısı mı, o da kim? diye beynimde deli sorular dolanırken kitabı elime verdi. •Burdan sizler aracılığıyla kendisine tekrardan sonsuz tesekkürlerimi sunarım...🤗‍️ Işığın Savaşçısı nasıl mı ortaya çıkıyor? Günün birinde birdenbire karşınıza bi insan çıkıyor ve size bir şeyler söyleyip yine yok oluyor. Ben çok takarım neden, niçin..? Diye düşünmeden edemem.🤷‍️ Işığın Savaşçısı da bu şekilde ortaya çıkıyor bi kadınla karşılaşıyor ve olay ondan sonra kopuyor. Kısaca yaziyim şuraya: -"Köyün batısında, kıyının az açığında bir ada var; adada da içinde pek çok çan bulunan kocaman bir tapınak var," dedi kadın. "O tapınağa hiç gittin mi?" diye sordu kadın. "Oraya git ve bana tapınak hakkında ne düşündüğünü söyle." Kadının güzelliğinin etkisinde kalan çocuk onun gösterdiği yere gitti. Kumsala oturup gözlerini ufka dikti, ama her zaman ne görüyorsa onu gördü: mavi gök ve okyanus. (...) Etraftakilere tapinaktan heberleri olup olmadığını sordu. "Ah yıllar önce varmış," dedi yaşlı bir balıkçı." Dedemin dedesinin zamanında. Bir deprem olmuş ve sular adayı yutmuş. Gerçi adayı artık göremiyoruz ama okyanus tapınağın çanlarını kıpırdattığında onların sesini duyabiliyoruz. (...) Her gün çocuk çan seslerini duymak için oraya gider ama ses yok! Ailesi, arkadaşları ve balıkçılar ne yaptıysa da çocuk her gün oraya gitmeye devam eder. Aradan biraz zaman geçtikten sonra balıkçılar ağız değiştirdiler: "Denizin dibindeki çanları düşünerek boşa zaman harcıyorsun," dediler. "Çanları aklından çıkar da gidip arkadaşlarınla oyna. Belki de çan seslerini yalnızca balıkçılar duyabiliyordur." Aradan neredeyse bir yıl geçmişti. Çocuk 'Belki de adamlar haklı,' diye düşündü.' Belki de büyümemi beklesem iyi olacak.(...) Diyip eski hayatina geri döner. Bu arada bir gün kumsalda yürürken birden kulağina bir çan sesi gelir. (...) Yıllar sonra oraya(köyüne ve kadını ilk gördüğü yere) uğramak ister ve orada o kadını görür ama kadın hiç değişmemiştir. Kadın onu beklediğini söyler ve bunun üzerine ona sayfaları boş bir defter uzatır. "Yaz: Işığın savaşçısı için bir çocuğun gözleri çok değerlidir. Çünkü o gözler dünyaya acısız bakabilirler. Işığın Savaşçısı, yanındaki insana güvenip güvenmediğini anlamak isterse o kişiye bir çocuğun gözleriyle bakmaya çalışır." •Işığın Savaşçısı ne demek? "Ne demek olduğunu sen zaten biliyorsun," dedi kadın gülümseyerek. "Işığın Savaşçısı, hayatın mucizesini anlamayı başaran biridir, inandığı şey için sonuna kadar savaşabilen ve denizin dibinde dalgalarin harekete geçirdiği çanları duyabilen biridir." "Hiçbirimiz ışığın savaşçısı olduğumuzu düşünmesek de hepimiz öyleyizdir." Işığın savaşçısı bu sekilde başlar... Kitap her sayfada bize rehberlik ediyor. Her sayfasında öğütler veriyor. Ve insanın kendi kendini keşfetmesine katkıda bulunuyor. Ilk okuduğumda bir şeyler şekillenmişti kafamda ve ileride yine okuyacağım diye kendi kendime konuştuğumu hatırlıyorum. Gerçekten de şimdi okuyunca daha bi anladım ne demek istediğini ve daha çok şeyin farkina vardım diyebilirim... Her sayfası alıntıya değer o yüzden bi iki tane tek paylaştım. Okuyun! Okutturun... Ben okudum sıra sizde. Bence sizde kendinizden çok şey bulacaksınız. Ve size çok şey katacaktır.
Işığın Savaşçısının Elkitabı
Işığın Savaşçısının ElkitabıPaulo Coelho · Can Yayınları · 20173,064 okunma
··
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.