Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

137 syf.
9/10 puan verdi
"Yazmak, aynı zamanda susmak, söylememek, sesini kesmek demektir, gürültüsüz haykırmaktır.." Marguerite Duras. Tam da söylediği gibi yazıyor bu kitapta. Haykırır gibi. Orijinal dili ve güçlü anlatımı daha ilk sayfalarda kendini hissettiriyor. Öyle kolay anlaşılmıyor ama. Emek vermezseniz tam olarak almanız gerekeni alamıyorsunuz. Okurun da muhakkak bu serüvene katılması lazım. Yazdıklarında eksilti sanatını uyguluyor. Zaruri olmayan, gereksiz bütün ayrıntılardan uzak, oldukça sade ve kısa cümlelerle derin etkiler bırakabiliyor. Kendisi Çinhindi 'de doğmuş. Fransız hükümeti tarafından oraya yerleştirilen bir ailenin mensubu olması, hatta çocukluk ve gençliğinin bir kısmını orada geçirmesine rağmen, ne Fransa' ya ne de Çinhindi 'ye ait hissedebiliyor kendini. Hasta olup geri dönen ve genç yaşta ölen babasının aksine, inatçı ve dirençli olan bir annenin kızı. On yedi yaşında Paris' e gidiyor, eğitimini tamamlıyor, siyasi mücadelelere katılıyor, hatta polemiklere girip yazılar yazıyor. "Bir partiye katılmak için otistik, nevrozlu, bir anlamda kör ve sağır olmak gerekiyor." demesine rağmen sekiz yıl komünist parti militanlığı yapması, bu sözü, deneyimleri sonucunda söylemiştir diye düşündürüyor. Senaryo yazarı ve yönetmen aynı zamanda. Ve.. Yaz Yağmuru.. Filmini de yapıyor daha sonra. Les Enfants (Çocuklar)." Her şey gerçekti," diyor. "Konu edilen ev, sokak hatta okulun adı bile gerçekti. Bir tek yanmış kitabı ben uydurdum.. " Ve tam da burada başlıyor hikaye. Ernesto.. Vitry 'de yaşayan, kalabalık ve yoksul bir ailede büyüyen dev adam, dahi. Yaşadığı ailenin sıradışılığı kitaplar konusunda başlıyor önce. Okumayı çok seviyorlar. Banliyö trenlerinden, çöp kenarlarından, ucuzluk sergilerinden kitaplar bulup eve getiren ve karısıyla birlikte hepsini okuyan bir aile reisi mevzu bahis. Evlerinden sık sık neşeli şarkılar yükselse de aldıkları belediye yardımlarıyla geçinebilen, sürekli patates yiyen ve üşüyen bir aile. Ernesto, okula gitmemiş, okuma yazma bilmiyor. Yanık kitabı okumaya çalışarak başlıyor onun hikayesi. Bir sözcüğün şekline nedensiz bir anlam yüklüyor, sonra diğer sözcüklere de. Ve okuduğunu iddia ediyor. Hatta bir ilkokul öğretmenine ve okuma yazma bilen bir arkadaşına sorup yaklaşık aynı cevapları alınca, nasılını bir türlü anlayamadığı bir şekilde okuduğunu fark ediyor. Sisteme, sorgulamadan kabul edilenlere kafa tutarcasına okula gitmeyi reddediyor. Dünyanın geçirgen olduğunu, bilginin öğretilmemiş olsa da dünya tarafından salgılanabileceğini savunuyor. Bu kitapta ; Açlığa.. Savaşlara.. Sefalete.. Yanlışlara.. Yalanlara.. Şüpheye.. Şiirlere.. Şarkılara.. Ve hatta sessizliğe bile lanet var. Ernesto öldü mü? Yoksa bir bilim insanı mı oldu? Mutlaka okuyarak onunla tanışın derim. Kitaptan çok etkilenmeme rağmen on puan vermememin tek nedeni, toplam bir sayfayı kaplamayacak kadar bile olsa ensest bir ilişkiden bahsetmesidir. Çok gereksiz, kötü ve nahoş bir ayrıntı olmuş. Bu kitap aşksız bile hiç sıkılmadan okunabilirdi. Hiç gerek yoktu. Keyifli okumalar.. :)
Yaz Yağmuru
Yaz YağmuruMarguerite Duras · Sel Yayıncılık · 2008131 okunma
··
166 görüntüleme
Ferah okurunun profil resmi
Aşksız mı okumalıyız :)) Emeğine sağlık.
Liliyar okurunun profil resmi
Bu kitapta gereksiz olmuş. :) Teşekkür ederim. :))
Leylm okurunun profil resmi
Okumalısın dedin, yine de muallâktaydım :) artık okuyabilirim. Ellerine sağlık ;)
Liliyar okurunun profil resmi
Teşekkür ederim canım. Yine de oku bir ara. :))
Ebru Ince okurunun profil resmi
Ben bu incelemeni kaçırmışım hayret bana ! Emeğine sağlık :) sıra geldi nihayet buna
Liliyar okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Keyifli okumalar. :))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.