Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

56 syf.
9/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Jack London'ın ilk 10-15 sayfada neler anlattığını tam olarak anlayamadığım, ama 10-15 sayfadan sonra sürükleyici bir şekilde kitabın içerisine girip bir solukta bitirdiğim, toplamda 50 sayfalık olmasına karşın içerisinde birçok kıssadan hisse bulunan derinlikli öyküsü. Öykünün konusu basit gibi görünse de Jack London'ın konuyu işleyiş biçimi ve kısacık bir öykü içerisinde birden çok mesaj vermesi takdire şayan. Basit olarak adlandırdığım konu ise şu şekilde: Akatan isimli yerde kabile reisi olan Naass, babadan oğula geçen bir "kan davası mirası"na sahiptir. Bu kan davası ise artık öyle bir hal almıştır ki, öldürenin neden öldürdüğünü dahi bilmediği,tamamen adetlere uymak amacıyla karşısındaki aileden birini öldürdüğü bir hale gelmiştir. Naass ise, artık bu anlamsız kan davasının bir son bulması gerektiğini, atalarının yaptığı hataların çocuklar tarafından çekilmemesi gerektiğini düşünür. Naass'ın bu düşüncesi o kadar güzel ve doğru bir düşüncedir ki, üzerine oturup konuşmak ve tartışmak gerekir. Hangi filmdeydi hatırlamıyorum ama hapishanedeki bir mahkum kendisine hangi suçtan dolayı mahkum olduğu sorulduğunda, "20 yaşındaki bir gencin işlediği bir suçtan dolayı mahkumum," diye cevap veriyordu. Bahsettiği 20 yaşındaki genç de tabii ki kendisinin gençliği... Peki 20 yaşındaki bir gencin işlediği bir suçu 40 yaşındaki bir adamın çekmesi ne kadar doğrudur? Sanırım üzerinde biraz düşünmemiz gerekiyor. Geçenlerde bir Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşma takip ediyordum. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın, yeni adıyla T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın müşteki(şikayetçi veya katılan) sıfatıyla takip ettiği bir davaydı. Davanın konusu ise, cinsel istismardı. Duruşma salonunda benimle birlikte duruşmayı takip eden iki kadın daha vardı. SEGBİS denen, görüntülü konuşma sistemi ile tutuklu olan gencin tutuklu olduğu Ceza İnfaz Kurumu'na bağlandık. Lafı fazla uzatmadan sadede geleyim. Beden eğitimi öğretmeni olan genç, cinsel istismar suçunu işlediği sabit olduğundan 22 yıl hapis cezası ile cezalandırıldı. Bu arada şikayetçi olan genç kız da şikayetini çok önceden geri almış ama bu neviden suçlar şikayete tabii suçlar olmadığından yargılama kamu adına devam ediyordu. Kararın açıklanması ile duruşma salonundaki kadınlar baygınlık geçirdi. Hakimi kararından döndürmek için yalvardılar vs. Anladığım kadarıyla suçu işleyen genç, kadınlardan birinin oğlu, diğerinin de yeğeniydi. Demem o ki, 20 yaşlarında olan ve bir anlık hatası ile suç işleyen bir genç, 40 küsür yaşına kadar ömrünü bir hapiste geçirecek. Suç işleyip 20 yaşında hapse giren genç ile 40 yaşında hapiste cezasını çeken adam aynı insan mıdır? Yukarıda da dediğim gibi biraz üzerinde düşünmemiz gerekiyor. İşte Naass bu düşünceyle atalarının geleneklerini/hatalarını bir kenara atarak düşman kabilenin son üyesi olan Unga ile evlenmeye karar verir ve böylece kan davasını bitirir. Ancak Naass ile Unga’nın düğün törenleri biter bitmez bir adamın Unga’yı kaçırması ile hevesi kursağında kalır ve o andan sonra Unga'yı amansız bir şekilde aramaya koyulur. Kitabın sonu ise bir hayli çarpıcı ve anlayana oldukça derin mesajlarla doludur. Daha fazla bilgi vermek istemiyorum. Merak ettiyseniz kitabı edinip sonunda verilen mesajları görebilirsiniz.
Bir Kuzey Macerası
Bir Kuzey MacerasıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,6bin okunma
··1 alıntı·
8,8bin görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Nisa Tüzen okurunun profil resmi
4. paragrafta bahsettiğiniz Esaretin Bedelinde Morgan Freeman'ın söylediği sözdü yanlış hatırlamıyorsam. O sahneden sonra her hukuk konusu olduğunda aynı soruyu soruyorum kendime, 20 yaşındaki bir gencin hatasını 40 yaşında birinin çekmesi doğru mu diye... Çok güzel bir kitabı çok güzel dile getirmişsiniz, incelemeyi okuyan herkesin kitabı okumak isteyeceğinden eminim. Tebrik ederim. 🙏
Semih Doğan okurunun profil resmi
Ben bu yorumu nasıl görmemişim? Cevapsız bıraktığım yorum yoktur. Bu hata yüzünden sizden özür dilerim… Yorumunuz için teşekkür ederim. Aziz Nesin’in Surname’sine de bir göz atmanızı isterim :)
1 sonraki yanıtı göster
Elif Temiz okurunun profil resmi
Sitede iyi puanlı görünce başladım, tam da bahsettiğiniz ilk 15 sayfası bitti ama ben de bir tık bittim, ne anlatıyor neyden bahsediyor azıcık bir şey anlayana kadar canım çıktı, tüm bunları mezardan yazıyorum. İnşallah dediğiniz gibi devamı çok hojdır, yoksa şükrettiğim tek şey herhangi bir kitabı okumuş olmam olacak :))
Semih Doğan okurunun profil resmi
Bence devamı iyiydi. Muhtemelen bitirmişsinizdir. Ne düşünüyorsunuz? :)
1 sonraki yanıtı göster
Büşra Murtaza okurunun profil resmi
Yaptığınız incelemenin kitabın incelemesiyle ilgisi olmadığını düşünüyorum ve de hiç mi hiç katılmıyorum. Bir kez ağır ceza suçu işleyen kişinin pişman oldum dese bile aynı suçu işleme olasılığı da çok yüksek bu arada bahsettiğiniz hakimin gözünü seveyim
Aslı okurunun profil resmi
Düşüncelerinize katılmıyorum. Bir çocuğun istismara uğradığını düşünün bunu ona yapan kişide 20 yaşında olsun. Bu çocuk o an konuşamamış 20 yıl sonra bana bu kişi istismar yaptı bütün çocukluğum bu acıya geçti ama anlatamadım şimdi söylüyorum dediğinde biz o 20 yıl önceki olay şimdi 40 yaşında diye onu cezalandırmayalım mı diyeceğiz. İnsanın fıtratı neyse odur böyle birşey yapanın 20 senede geçse değişeceğini düşünmüyorum. Bir çocuğun ömrü mahfolmuş o 20 yıl önce olmuş diyemeyiz
Semih Doğan okurunun profil resmi
İncelemenin hiçbir yerinde “cezalandırmayalım,” demedim. Hangi cümlemde öyle bir şey geçiyor. Lütfen buraya yazın da herkes görsün :) İnsanın değişeceğini düşünmüyorsanız, kitap okumamanızı tavsiye ederim. Öğrenmek, değişmek, gelişmek gibi kavramlar çok mühim kavramlardır ve insanı diğer canlılardan ayıran özelliklerdir. Eğer “fıtrat” diyip geçebiliyorsak eğitime, okumaya vs hiç gerek kalmıyor demektir. Ayrıca bir insana kanunen ceza verilmesinin en önemli amacı o kişiyi ıslah etmektir. Islah kelimesinin içerisinde yer alan kavramlardan biri de değişimdir. Bir insanın ıslah olmayacağını düşünüyorsanız o insana ceza vermenizin de bir manası yoktur. Direkt canını almak gerekir. Bu durumda tartışmamız gereken konu da “ölüm cezası” demektir… Çok derin konularla ilgili çok keskin yorumlar yapmamak lazım. Uzun uzun konuşmak, tartışmak lazım.
sevda okurunun profil resmi
Cinsel istismara anlık bir hata denmiş :)))))))
Semih Doğan okurunun profil resmi
Bir anlık hata ile suç işlemek denmiş. Lütfen çarpıtmayalım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.