Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

516 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
"SINIF'ın ozanıyım mimli, HABABAM SINIFI'nın yazarıyım ünlü. Kim ne derse desin, Çocuklar için yazdım hep. Canım yansın diye İşimden atarlar sık sık, Acısını hep çocuklar çeker… Kendi öz çocuklarım, Benden önce. Şunu demek istiyorum! İki iş tuttum ömür boyu köklü. Çocukları okutmaktı ilk işim, İkincisi, Yazdığımı çocuklara okutmak. Ne gençlerden, ne çocuklardan Bir yakınmam yok Arap'ın dediği doğru: "Çocuk mazbut…" Memleketse görülüyor işte, Güllük gülistanlık… Ne var ki güllerin dikeni çok!" diyen Rıfat Ilgaz'ın ölümsüz eseridir Hababam Sınıfı. Türk halkının, neredeyse bütün karakterlerini tanıdığı ve içerisinde kendisinden bir şeyler bulduğu başyapıttır. Halkın sıkıntılarının, eğitim sistemindeki aksaklıkların, yanlışlıkların, güllerin, dikenlerin ve bunların yalın, duru, akıcı, anlaşılır bir Türkçe ile mizah yollu anlatıldığı romanın adıdır. Koca Çınar'ın öfkesinin, sevgisinin, özleminin yansımasıdır... Hababam Sınıfı, 1956-1957 yıllarında Rıfat Ilgaz'ın "Stepne" takma adıyla "Dolmuş" dergisinde bölümler halinde yayımlanan yazı dizisidir. Bu, skeç ve kısa mizah öyküsü tadındaki bölümler birleştirilerek, 1957 yılında roman olarak yayımlanmıştır. Hababam Sınıfı Rıfat Ilgaz'ın  yazarlığından ziyade eğitimci yönünün  ortaya çıktığı bir eser. Dönemin eğitim sıkıntıları anlatılırken, eğitim sistemindeki yanlışlıklar eleştiriliyor. Rıfat Ilgaz bu eleştirileri yaparken aynı zamanda okuru da güldürmeyi başarıyor. Eser, o yılların eğitim yapısını yansıtan kültürel bir ayna niteliğinde. Dönemin eğitim sistemindeki aksayan veya iyi işleyen yönlerini görmek açısından oldukça önemli. Rıfat Ilgaz, yaşadığı çağın eğitim anlayışına yakışmayan eli sopalı, geri kafalı, bağıran çağıran öğretmenleri ve tembel, ezberci, kopyacı öğrencileri eleştiriyor aslında. Çünkü bir öğretmen olarak ezberciliğe dayalı eğitim sisteminin öğrencileri kopyacılığa, hırsızlığa sürükleyeceğini biliyor. Yarattığı olumsuz karakterlerin karşısına uygulayıcı, içten, sorgulayan, kendine güvenen, onurlu tipler çıkarıyor. Zaten insana yakışan da bu değil mi? Memleketi emanet edeceğimiz çocukların bu bilinçle yetişmesi gerekmiyor mu? Eleştirilen öğretmenler içerisinde öğrencileri koruyan, kollayan, dertlerini paylaşan bir kahramanımız var, Mahmut Hoca, namıdiğer Kel Mahmut. Bir tarih öğretmeni ve idareci olarak olumlu özelliklere sahip, tatlı sert yapısıyla eserdeki en önemli karakterlerden bir tanesi. Kel Mahmut gibi eserdeki bütün karakterlerin de bir lakabı var ve bu lakaplar Kel Mahmut'un dediği gibi yerinde isimler. Bütün sınıfın alay ettiği, çalışkanlığı daha doğrusu ezberciliği ile meşhur, sabahlara kadar çalışıp dersleri geçen tek Hababamlı İnek Şaban; çelimsizliği, otlakçılığı, çocukça şakaları, cebindeki çatapatlarıyla meşhur Güdük Necmi; her konuyu gazozuna iddiaya girmek için araç olarak kullanan, oburluğu, kopyacılığı, arkadaşları üzerindeki otoritesiyle meşhur ve neredeyse bütün şakaların mimarı olan Tulum Hayri; okuldaki hocaların imzasını taklit etmesi ve yatakhanede arkadaşlarının yüzünü boyamasıyla meşhur Kalem Şakir; Palamut Recep, Refüze Ekrem, Hayta İsmail, Sidikli Turan, Domdom Ali, Küp Arif, Bereliler ve diğer öğrenciler... Beden eğitimi öğretmeni Badi Ekrem, tabiiyeci Maraton Raşit, edebiyatçı Piyale İhsan, kimyacı Paşa Nuri, coğrafyacı Vakvak Rıza, matematikçi Sıfırcı Hamdi ve diğer öğretmenler... Rıfat Ilgaz'ın eserde anlattığı konular gerçek hayatından kesitler ve yarattığı karakterler de eğitim hayatındaki hocaları, arkadaşları esasen... Rıfat Ilgaz bu eseri hakkında şöyle diyor: "Hababam Sınıfı'nın çok okunmasının bir nedeni vardı elbet. Her okul sıralarında dirsek çürüten içinde biraz kendini bulmasa, bu kitap bu kadar tutar mıydı?" Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz'ın Hababam Sınıfı hakkında söylediği şu sözler de dikkate değer: "Ülkemizde Hababam Sınıfı hala filme alınıyor, basılıyor, izleniyor ve hala gülünecek bir yönü bulunuyorsa; ülkede hala eğitimde sorunlar yaşanıyor demektir. Ne zaman Hababam Sınıfı unutulmaya yüz tutarsa, o zaman eğitimimizde de bir gelişme yaşanmaya başlamış demektir." Hababam Sınıfı yazıldığı günden beri beğenilen, sevilen ve çok okunan bir eser olmuştur. Ama şüphesiz 1975 yılında film olarak uyarlanması eserin daha çok tanınmasını sağlamıştır. Rıfat Ilgaz'ın, eserinde yazılanları ve eleştirilerini tam olarak yansıtmaması sebebiyle filme karşı tepkili ve sitemkâr olduğunu biliyorum. Rıfat Ilgaz'ın anlatmak istediklerinin, Hababam Sınıfı filmini izleyince değil, eseri okuyunca daha iyi anlaşıldığını ve bu siteminde haklı olduğunu düşünüyorum. Ama bu durum, filmin Türk sinemasındaki, romanın da Türk edebiyatındaki yerini değiştirmiyor. Eser, her iki alanda da efsaneler arasında. İyi okumalar...
Hababam Sınıfı
Hababam SınıfıRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 20193,050 okunma
··
50 görüntüleme
L Büşra A. okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık, güzel ve detaylı bir inceleme olmuş..'Eser, o yılların eğitim yapısını yansıtan kültürel bir ayna niteliğinde. Dönemin eğitim sistemindeki aksayan veya iyi işleyen yönlerini görmek açısından oldukça önemli.' dediğiniz gibi eğitim sisteminin aksayan yönlerini anlatması açısında çok önemli bir eser.. Hababam Sınıfı filmini izlemiştim.. Hâlen de izlenmeye devam ediyordur.. Filmi güzeldi, kimbilir kitabı da güzeldir. Okumayı düşünüyorum okuma listeme ekliyorum..:)
Bünyamin Müftüoğlu okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum. Umarım beğenirsiniz. Ben çok beğendim. Filmin mizah yönü oldukça öne çıkıyor ve katıla katıla gülebiliyorsunuz :) fakat kitabın eleştirel yönü daha ön planda sürekli bir tebessümle okuyorsunuz. Bazı incelemelerde filmdeki mizahi yönü kitapta bulamayanların olumsuz eleştirilerini gördüm. Filmle kıyaslamak çokta doğru değil aslında.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.