Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1254 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İBN-İ HALDUN’UN GÖRÜŞLERİ VE FELSEFE ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
İbn-i Haldun’un Mukaddime’sini bir sahaftan yıllar önce almıştım. (MEB Yayınları III Cilt) Zaman zaman kitaba göz attıkça yazar ve kitabın sığlığı, bilimsel metotlara pek itibar edilmediği aşikâr olsa da, yazar ve kitabı tanımak için de olsa kitabın birinci cildini okudum. Mukaddime’den bir önce de Herodotos’un Tarih’ini okumuştum. Herodotos ve İbn-i Haldun her ikisi de aynı coğrafya ve aynı konuları yazmış olmalarına ve Herodotos ile İbn-i Haldun arasında 900 yıllık bir zaman dilimine rağmen, İbn-i Haldun’un Herodotos’un çok çok gerisinde olması çok düşündürücü ve üzücü. Mukaddime’yi okuyunca Müslümanlardan neden bilim insanı çıkmadığı, İslam coğrafyasının bin yıldır neden şifa bulmaz bir gerilik, cehalet, bağnazlık, kan, gözyaşı, zulüm çukurunda debelenip durduğu apaçık ortaya çıkıyor. Zira İbn-i Haldun kitabında İslam dışında bütün dinleri ve insanları “batıl” göstermekle kalmaz, Müslüman olana kadar onlarla savaşılmasını da şart koşar ve sık sık ayet, hadislerden deliler gösterir, “en doğrusunu Allah bilir” der. Oysa aklı başında herkes bilir ki, din, ayet, hadisten, menkıbelerden bilimsel delil olmaz. Çünkü hiçbir din, hiçbir ayet hadis bilimsel bir veri olmayıp, yalnızca iman ve inanç konusudur. “Doğrusunu Allah bilir” sözü ise, “doğrusunu ben bilmiyorum” sözünün, bir başka şekilde ifade edilmesidir ki, doğrusunu bilmiyorsan konuşmayacak, yazmayacak, araştırıp öğrenip öyle yazacaksın. Ayrıca İbn-i Haldun’un bir başka cehaleti de dünyayı Müslümanlık ve İslam inancından ibaretmiş gibi görmesidir. Bir yandan bir bilim insanı gibi yazarken diğer yandan da mezhepler, dini akideler hakkında ahkâm kesmesi, herkes için olmasa bile Müslümanlar dışında kalanlar için, onun bütün inandırıcılığını alır götürür. Zira İbn-i Haldun ve onun gibi düşünenler acaba: Olympos, Sümer, Mısır Tanrıları veya Hz İsa, Hz. Musa’nın sözlerini delil olarak gösteren bir bilim insanını inandırıcı bulurlar, ona itibar ederler miydi? Yine de medeniyetlerin kökeni, gelişimi ve çöküşü, ortaçağ İslam devletleri, konargöçerlik, beslenme, Arap cehaleti ve vahşiliği konularında isabetli tespitleri kitabı okumaya değer kılmaktadır. Dadaloğlu ulu bir halk ozanıdır ama 1865 yılı sürgününe kadar Sis/Kozan dışına çıkmamıştır. Sürgün onun bazı gerçekleri görmesini sağlamış olmalı ki şu dizeleri söyler. Yedi iklim dört köşeyi dolandım Meğer dünya her tarafta bir imiş Ben dünyayı Al'Osman'ın sanırdım Meğer dünya yüz sultanlık yer imiş Müslümanların da artık dünya, bilim ve insalık 1400 yıl önce gelmiş bir din ve peygamberden ibaretmiş gibi değerlendirmeleri bırakmaları, bu gaflet ve cehalet uykusundan uyanmaları dileklerimle iyi okumalar.
Mukaddime
Mukaddimeİbn-i Haldun · Klasik Yayınlar · 20091,252 okunma
··
88 görüntüleme
kapitalist okurunun profil resmi
belki çevirisi tam doğru değildir de Turan Dursun çevirisini okusak nasıl olur?
Halil Korkmaz okurunun profil resmi
Çeviri, baskı, cilt, konusunda MEB sanıyorum en iyisi. Zira kitap "DEVLET KİTAPLARI" kapsamına alınmış ve basılmış.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.