Tolstoy'un Savaş ve Barış'ında dediği gibi; bir olay her zaman süreklilik içinde diğerinden doğar. Tarihi olaylar göz önünde alındığında şu an bizi biz yapan tüm değerlerimizin, siyasal, toplumsal, ekonomik, kültürel gelişimlerini Sibirya'nın kuzeyinden önce Orta Asya'ya daha sonra 3 kıtaya yayılmış beyliklerimizin, devletlerimizin, imparatorluğumuzun ve cumhuriyetimizin birbirleriyle bağlantıları ve devamlılıklarıyla anlayabiliriz. Her zaman karşı çıktığım, eleştirdiğim sığ ideolojik adı sözde fikir tartışmalarında kendi doğruları ve fanatizmlerini beslemek için tarihimizi parselasyonlara ayırarak bir dönemi yüceltmek için bir dönemi daha az önemli göstermeye bazen saçmalayarak aşağılamaya kadar götürmek bizlerin bu kişilerin tarihini ne kadar bildiğinin, araştırdığının kanıtı oluyor çoğu zaman. Şu an ki Cumhuriyet'imizin düşünsel ve eylem tarihini kuruluşundan 200 yıl öncesine kadar götürmek mümkün iken, İmparatorluk'umuzun kökenlerini de Anadolu Selçukluları'na kadar götürmek mümkün. Bunlar mümkün iken birini diğerinden daha yukarılara yerleştirmek ne kadar akılcı olur. 200-300 yıllık tarihleri olan ulusların, milletlerin tarihlerinin her dönemine ait unsurlarına bizim 2000 yıllık geniş ve muazzam tarihimize kıyasla bütünlüklerine, bölmeden sahip çıkmaları bizler için çok büyük bir eksiklik değil midir? Bumin Kağan'ı Alparslan' dan ayırmak ne kadar yanlış ise Fatih'i, Kanuni'yi Atatürk'ten ayırmak ve parlatmaya çalışmak o kadar akıl dışı. Kitaba gelince; Lewis'in diğer okuduğum iki kitabında ki benzer akademik dil ve nesnellik arayışı bu eserde de mevcut. Dönem olarak 18. Yy ortası ile Demokrat Parti arası dil, kültür, mimari , yönetim, ekonomik, toplumsal ve diğer gelişimlerimizi süreklilik akışı içerisinde anlatmış. Sadece Cumhuriyet'imize atfedilmiş bazı devrimlerinin kökenlerini, filizlenişlerini ve insan kaynaklarının oluşumlarını kronolojik tarih anlatımıyla ciddi bir yerli ve yabancı kaynakça desteğiyle beslemiş. Genel anlamda anlattığı dönemi araştıranlar için başvurulanabilecek bir anlatı. İyi okumalar.

Modern Türkiye'nin DoğuşuBernard Lewis · Arkadaş Yayınları · 2021933 okunma

··

219 görüntüleme

mehtap narbay

@MNARBAY ·

29 Şubat 2020 23:22

Genel olarak yorum kabilyetiniz ve içeriğiniz çok güzel. Yalnız B.Lewis hakkında düşünceleriniz tam olarak nedir.Bana göre bir hayli objektif bir Tarihçi gibi

ercanscgn.

@amor_patriae_nostra_lex ·

29 Şubat 2020 23:50

Teşekkürler yorumunuz için. Okuduğum yabancı tarihçilerle kıyasladığımda daha objektif geliyor bana fakat söz konusu tarih olunca içinde mutlaka subjektif bir tarafın olduğunuda akılda tutmak lazım sanırım. Akademik bir dil ve karşılaştırmalı bir anlatımı mevcut.

mehtap narbay

@MNARBAY ·

29 Şubat 2020 23:58

Tarih okunurken her zaman yabancı tarihcilerle kıyaslamak lazım. Zira bizim tarihçiler maalesef ideolojilere göre yazıyor ve tarafsız asla değiller. B.Lewis in objektif olabildigine sevindim.Yalniz bizde İnkılâplar yavaş yavaş değil çok hızlı oldu.Dil konusunda B.Lewis bile tenkit getiriyor

ercanscgn.

@amor_patriae_nostra_lex ·

01 Mart 2020 00:12

Haklısınız tarih yazıcılığında yerli tarihçilerin çoğunda anlatımda ideolojik bakış açısıyla kör kaldıkları, eleştiri konusunda çekindikleri noktalar olabiliyor. Ama yabancı tarihçilerinde kelime aralarında sezdirmeden bizlere eleştiri adı altında kendi bakış açılarını dayatma çabaları da olabiliyor. Bu iki sorunu ancak çok farklı kaynakları ön yargısız tarayıp, araştırarak ve okuyarak eleştirel düşünce süzgecinden geçirerek çözebiliriz. Devrimlerimizin Atatürk öncesi düşünsel hazırlık, bir bakıma altyapısını hazırlayan fikirler de kitapta mevcut.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ercanscgn.