Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Öncelikle Ahmet Rasim'in çocukluğundan, eğitim hayatından kısaca bahsetmek gerekiyor. Çünkü Falaka eserinde anlattıkları kendi çocukluk anılarından başka bir şey değil. Ahmet Rasim 1865'te İstanbul'da doğmuş. Babası memurluk görevi sebebiyle sık sık şehir değiştiren bir adam. Rivayet odur ki: Posta ve telgraf memuru olması sebebiyle çok dolaşan baba, her gittiği şehirde başka bir kadınla evlenirmiş, şehirden ayrılırken de evlendiği kadınları terkedermiş... Baba Bahâeddin İstanbul'a geldiğinde Nevber Hanım'la evlenmiş, ancak bir sü­re sonra Tekirdağ'a tayin edilince karı­sını ve henüz anne karnındaki doğmamış çocuğunu bırakıp İstanbul'dan ayrılmış. Tekirdağ'da başka biriyle evlenmiş. Bu yüzden Nevber Hanım çocu­ğunu güç şartlar altında büyütmek zo­runda kalmış... Ahmet Rasim yoksulluk içinde, baba şefkatinden mahrum kalsa da annesi, siyahî sütninesi ve kalfası olmak üzere, üç kadın tarafından ilgiyle büyütülmüş. Eniştesinin himayesinde mahalle mekteplerinde eğitimine başlayıp, dört beş okul dolaştıktan sonra 1876'da Darüşşafaka'ya yazılan Ahmet Rasim bu okulu birincilikle bitirmiş. Falaka eserinin içerisinde, Ahmet Rasim'in okula başladığı ilk günden, Darüşşafaka'dan mezun olduğu güne kadar yaşadığı anılarını okuyoruz aslında. "Cız, Öö, kaka, havhav, maaav, umacı, hırsız, pat olursun, uf olursun, cadı, hortlak, peri, dev..." kelimeleri kullanılarak çocuk üzerinde yaratılan korku dünyasının tasviriyle başlıyor Ahmet Rasim hikayeyi anlatmaya. Eserde üzerinde durulan temel korku ise "Hoca" korkusu. Eli sopalı mektep hocalarının, çocuk üzerinde oluşturduğu baskı anlatılıyor. Bu korku hakkında Mehmet Akif Ersoy, Asım şiirinde şöyle der: "Daha mektepte çocuktuk bizi yıldırdı hayat, Oysa hiç korku nedir bilmeyecektik heyhat! Neslim ürkekmiş evet, yoktu ki ürkütmeyeni, "Yürü oğlum!" diye teşci edecek yerde beni, Diktiler karşıma bir kapkara müstakbel ki, Öyle korkunç olamaz hortlasa devler belki!.." Ahmet Rasim bu eli sopalı, kara cübbeli müstakbel hocaların çocuk üzerindeki olumsuz etkilerini hikaye içerisinde okura aktardıktan sonra, hikayenin son bölümlerinde, gerek hoca, gerek ailesi tarafından şiddete maruz kalan çocukların psikolojik yıpranmaları ve davranış bozuklukları üzerinde duruyor. O dönemin, özellikle mahalle mekteplerindeki eğitim yapısını görmek için oldukça kıymetli bir eser olduğunu düşünüyorum. Ahmet Rasim henüz annesinin karnındayken terkedip giden baba Bahâeddin'in (adama deli oldum) ve çocuğa şiddet uygulayan insan azmanlarının hını mını hınt olsun... İyi okumalar...
Falaka
FalakaAhmet Rasim · Nesil Yayınları · 20133,143 okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.