- Spoiler - Ryan'ın okulunda sorunlar yaşaması üzerine yatılı bir okula geçişiyle başlıyor olaylar. St. Isaac okulunda öğrencilerden biri ölüyor ve boşalan odaya Ryan alınıyor. Ryan önce okuldaki gizemli olaylara anlam vermeye çalışırken sonrasında kendini olayların merkezinde buluyor. Kitabın adında geçen "şeytan" kelimesinin mecazi bir anlamı olacağını düşünmüştüm, bu nedenle şeytan çıkarma ayinleriyle karşılaşınca bir hayli şaşırdım. Bu sahneler oldukça güzel tasvir edilmişti, tek kelimeyle bayıldım. Kitapta merak unsuru had safhada. Şüphelendiğim bir iki minik detay dışında olayları tahmin edemedim, bu nedenle okurken büyük keyif aldım ancak aşağıdaki eksikler olmasa çok daha iyi olurdu. Şöyle sıralayayım: - Frankie Alito, Ryan'ı ilk başta rahatsız eden çocuk ve arkadaşları gereksiz detaylı anlatılmıştı bence. Olayların nedense onlara da bağlanacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı. Bu, yazardan çok benim sorunum gerçi. - Ryan'ın annesi Teri'ye gıcık oldum. Kitabın sonunda Tom'un, Teri'yi doğaüstü bazı güçleriyle etkilediği gibi bişey çıkacak diye bekledim. Çünkü her seferinde oğluna karşı sevgilisini seçti. Ama bu beklentim de boşa çıktı. Meğer kadının kendi karaktersizliğiymiş. - Teri, tv de Papa'yı görünce suikast sonucuna nasıl ulaştı anlamadım. Hayır çok zeki kadın desem ama değil. Tom'un onca kötü niyetini kavrayamamışken Papa suikastini 3 saniyede çözdü, helal olsun. - Teri'yle ilgili soruşturma sırasında eski koca bilgisine ulaşılıyor. Ryan'ın babası 2 yıl önce ölmüş(boşanma yok) ama diğer kocasından 3 yıl önce boşanmış. Çeviri hatası olmalı diye avutuyorum kendimi. - Bütün bu olaylara sebep olan kişilere ne oldu, yakalandılar mı yoksa kaçtılar mı cevap yok. Soruşturma başlatıldı, arıyoruz şeklinde bile bir bilgi yok. Bu sefer kötüler kaybetmemiş sanki. - Bir de o gereksiz sonun anlamını çözebilmiş değilim. Kolyenin Ryan'ın babasının eline nasıl geçtiği de belli değil zaten, nereye gittiğini de anlamadık. - Bu kolyenin sahipleri (Ryan'ın babası, dedesi, onunda babası falan) hep aynı şekilde ölmüşler. Bunun neden olduğuna dair kitapta bilgi yine yok. Gerilim türünde bazı detaylar verilirken aslında amaç onları bir yerlere bağlamaktır değil mi? Bu kitapta bunu göremiyoruz. Ayrıca yazım hataları da fazlaydı, bazı yerlerde karakterlerin isimlerini de karıştırmışlar üstelik. Bu durum okurken sorun oluşturmasa da can sıkıyor. Şimdi bunları yazınca ben bu kitabı nasıl sevdim diye sordum kendime ama yazar gerilim hissini geçiriyor okuyucuya, olayları yaşıyoruz adeta. Kurgu genel olarak iyiydi, betimlemeler gayet güzeldi. Bu türde çok fazla kitap okumadım ama en fazla gerildiğim kitaplardandı. Bir de mantık hataları olmasaydı keşke...

Şeytanın LabirentiJohn Saul · Martı Kitabevi · 2009414 okunma

··

162 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.