Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

231 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
William Faulkner'ın 5. kitabı olan "Kutsal Sığınak", aslında yazarın para ihtiyacını karşılamak amacıyla yazdığı bir eser ve sevmediği bir eseri ayrıca. Çok fazla diyaloğa dayalı olarak Faulkner eserleri -dilimize çevrilmiş olanları- arasında farklı bir yerde duruyor, ancak Faulkner'ı Faulkner yapan şeyler bu kitapta da varlığını sürdürüyor. Her şeyden önce birisi bu kitabı okuyup onu kronolojik bir şekilde anlatmaya kalksa, bunu yapması biraz zor olur, diyebiliriz. Yazarın zamanla olan takıntısını, onun anlarının art arda sıralanışı olmaktan çok sanki sadece var olması ve olayların akışından çok zihinlerde kendini belli edişini dile getirmeye kendisini vermesinden anlayabiliriz. Faulkner yarattığı karakterlerin başına neler geldiğini olayları rahatça anlayabileceğimiz bol ipucu ve mekân anlatımı, olayları art arda dizere okurun işini kolaylaştıracak bir yaklaşım ve tarz seçmek yerine, onun, o karakterin zihnindeki yansımalarıyla ilgileniyor, böylece anlardan anlara değil, zihinlerden zihinlere doğru koşuyor gibiyiz. Elbette" Kutsal Sığınak", "Döşeğimde Ölürken" ya da "Ses ve Öfke"deki gibi bir zihin akışı ile anlatmıyor hikâyesini, ama burada da o belirsizlik var, ve okurken anlayamamak kesinlikle olağan geliyor bana. Yazarın ana temlerinden birisi olan ABD güneyindeki ırk istismarcılığı burada yine görülüyor. Kadınlar, siyahlar, kötülük dolu beyazlar ve adalet için çırpınan ama başarısız olan avukat Horace, genelevden mahkeme koridorlarına, siyah bir adamı üstelik hapisanede ateşe vererek ırklarının üstünlüğünü yaşayan beyazlara kadar her şeyde bir çürüme, kötülük gören yazarın 1930 senesinde dünyaya bakışını yansıtıyor ve bu bakışta kötümserlikten başka bir şey yok. Kitap yayımlandığında büyük bir tepki çekmiş ve yazarın adının duyulmasını sağlamış; düşünün ki "Kutsal Sığınak", "Ses ve Öfke" ve "Döşeğimde Ölürken"in tanınmasını sağlayan bir eser. Kitabın ana karakterlerinden olan içi kötülük dolu Popeye aslında diğer karakterlerden farklı değil. Onun kötülüğü de benzer temli kitaplarda görebileceğimiz bir tarzda anlatılmıyor, kitabın son sayfalarında okuduğumuz hayat hikâyesi ise karakterin umursamadan karşıladığı nihayetine daha farklı bakmamızı da sağlamıyor. Faulkner sanki var olmadığını bildiği, bundan emin olduğu bir yerde bize kutsal bir sığınak olup olmadığını soruyor gibi; bunca kötülük, art niyet, adaletsizlik, şiddet ve çürümenin olduğu bir dünyada hepimizin, bütün iyilerin sığınabileceği bir sığınak var mı diye soruyor, ve olmadığını söylüyor. Popeye da diğer karakterler de bu olmayan sığınağın arayışına bir yerlerde son vermiş kişiler, hatta Popeye çoktan vazgeçmiş ve umursamıyor, hatta belki de, hayat hikâyesine bakarsak bunu aramayı düşünmemiş bile, ama Horace gibi adaleti temsil ettiğini düşünebileceğimiz bir karakter bile ne kadar zayıf kalıyor: ne zaman ne kötülük engellenemez, ve ikisi de el ele güzel olan her şeyin üzerinden ağır ağır geçerek gidiyorlar. Bu hep böyleydi, diyor belki de yazar. Faulkner'ı tanımaya başlamak için kötülük dolu bu kitap güzel bir seçenek olabilir. İyimserlik ve güzellik yok Faulkner dünyasında. Bir nehre bakarak orada güneşin ışıklarını görmek ve mutluluk duymak yok. Her şey bozuluyor, çürüyor ve zaman her şeyi, her şeyi yok ediyor diye inleyen bir ses var. Herkese iyi okumalar.
Kutsal Sığınak
Kutsal SığınakWilliam Faulkner · Cem Yayınevi · 2000282 okunma
··
462 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.