Tenimdeki İmza'yı seneler önce, yayınlandığı ilk zamanlarda okumuştum. O zamanlar kitabın epey aykırı bir havası olduğunu düşünmüştüm. Fakat sonraları kitap benim için anlamsız bir hâle gelince okumayı bırakmıştım. Uzun zaman sonra tekrar karşıma çıkınca seneler önce yarım bıraktığım kitabı bitireyim dedim. Gelgelelim bu kitapla benim eskiden okuduğum kitap arasında gram benzerlik bulamadım. Karakterlerin isimleri dışında her şey değişmiş. Eski hâlinde de hoşuma gitmeyen çok sahne vardı ama bu hâlini kesinlikle daha başarısız buldum. (Devamı spoiler içerir.) Alya, yeni bir şehre okumak için geliyor fakat kalacağı yurtta oda sıkıntısı olunca kendine bir ev bulmak zorunda kalıyor. Bu esnada Enes ve Sarp'ın kaldığı evde kiralık bir odanın olduğunu öğreniyor ve orada kalmaya başlıyor. Fakat Sarp, kadınlarla sadece yatmak için muhatap olan ve onun dışında mütemadiyen kadınlardan nefret ettiğini ve tüm kadınların aynı olduğunu söyleyen biri olduğu için Alya'ya pek iyi davranmıyor. Hâliyle de bu ikili başlarda hiç anlaşamıyor. Ta ki bir gece sarhoş olup yatana kadar. Ondan sonra birbirinden nefret eden bu ikili bir anda birbirinden etkilenmeye falan başlıyor. Yahu, birbirinizden nefret ediyordunuz, nefret! Bir kere yatıp bir anda birbirinizden etkilenmek nedir? Ayrıca kitapta olağanüstü absürt sahneler vardı. Mesela bir sahnede Alya ile Sarp motosikletle bir yere giderken kırmızı ışıkta duruyor. Yanlarına başka bir motosikletli geliyor ve "Hadi yarış yapalım, kazanan kızı alsın." diyor. Ya bu kadar saçma sapan bir sahne olabilir mi? Düşük bütçeli Amerikan dizisi mi bu? Kazanan kızı alsın ne? Devamında olanlar daha da saçma. Sarp bunu kabul ediyor ve yarışı kazanıyor. Alya da diyor ki "Kaybetsen beni gerçekten verecek miydin?" Alya iyi misin, normal misin? Sen, alınıp verilen bir eşya mısın? Bu nasıl bir soru? Deli ettin beni! Başka bir sahne de Sarp, Alya'ya asılan adamlara sataşıyor. Alya da ara sıra gelen mantığıyla "Ben kendimi korurum." diyor ki sonuna kadar haklı. Sonrasında Sarp da Alya ile barın arka sokağında birlikte olup, "Bu sondu, senden sıkıldım." diyor. Çünkü Alya, ben kendimi korurum dediği için Sarp'ın gözünde nankör ve annesi gibi bir kadın oluyor. Sonraları bu ikilinin arası falan açılıyor, biz yaptığı bu pislik hareket için Sarp'tan nefret ediyoruz, derken bir olay oluyor ve olayın sonunda Sarp özür dilemesi gerekirken Alya özür diliyor! Sebep? Çünkü Alya Sarp'ın annesiyle olan acı dolu geçmişini öğreniyor. Ben de o ara şöyle düşünüyorum: Ee, yani? Sarp'ın böyle bir geçmişinin olması yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu değiştirir mi ya da haksızken haklı olmasını sağlar mı? Neden sen özür diliyorsun Alya? Bir de Miray olayı vardı. Kız neredeyse tecavüze uğrayacaktı fakat Alya, bu olaydan sonra Miray ile Cenk yakınlaştı diye "Bu olay keşke olmasaydı ama iyi bir şeye vesile oldu." falan dedi. Asla böyle bir sahneyi kabullenemem. Tecavüz, taciz gibi bir olay için keşke olmasaydı ama iyi bir şeye katkı sağladı falan diyemezsiniz. Kitabın sonuna dair de bir şeyler söyleyerek yorumumu bitireyim. Sonlara doğru birtakım olaylar oldu, silahlar falan patladı. Sonra tüm kitaptan daha saçma olan final sahnesi yaşandı. Yani öyle belirsiz bir finaldi ki devamı gelmeyip böyle ucu açık bırakılacaksa kötü ama devamı gelecekse daha da kötü. Hangi ihtimal yaşanırsa yaşansın tatsız olacak.

Tenimdeki İmzaİrem Demirbaş · Epsilon yayınları · 2018580 okunma

·

237 görüntüleme

ecebenhiçyaşamadımki

@ecegaliba ·

24 Şubat 2019 23:51

Şu an sana karşı hissettiğim sevgiyi kelimelere dökemiyorum, o kadar rahatlattı ki bu inceleme beni pamuk gibi oldum yemin ederim

Satıgül Yüksek

@gulunkitapligi ·

15 Mayıs 2020 11:42

Vallahi kitabı okumuş kadar oldum iki karakterde bayağı bir dengesiz anlaşıldı :))

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Baştankara