Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

354 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Nasıl anlatsam ki bu kitabı? Hayatta en hayran olduğum şeylerden biri farklı aidiyetlere sahip insanların bir arada, canciğer dost olmasalar da birbirlerini üzmeden, hoşgörüyle yaşayabilme kabiliyetidir. Sen sensindir, ben benimdir ve burada sorun teşkil edecek bir durum yoktur. Böyle de yaşayabilir, iletişim kurabiliriz. Bu bana insanın en çok insan olduğu zamanmış gibi gelir. Ve bu kabiliyet, bana Balkan coğrafyasını hatırlatır, geçtiğimiz yüzyılda yaşananların aksine… Kitapta okuduğum gibi bu coğrafyada insanlar, üzerlerinde bir baskı hissetmediklerinde, farklılıklara rağmen aynı kasabada birlikte yaşayabiliyorlardı. Hatta bir yerde şöyle bir deyiş olduğu söyleniyordu kasabada: İmamla papaz gibi sevişmek... Bugünün dünyasında hayran olunası bir şey.. Bu bakımdan kitabın başkarakterinin bir köprü, yani birleştirici unsur olması bana hiç de tesadüfmüş gibi gelmiyor. Aksine harika, harika bir fikir bu! Kitap, Vişegrad kasabasının, Osmanlı hakimiyeti altında olduğu zamanlardan 1. Dünya Savaşının başlangıcına kadarki 350 yıllık değişimini muazzam bir anlatıyla okuyucusuna sunuyor. Köprünün yapılışıyla başlayan hikayemiz, ne salt tarihe odaklanıyor, ne de kasabada insanların başından geçen olaylara. Bu ikisini o kadar güzel harmanlıyor ki sayfaları hem daha hızlı çevirmek istiyorsunuz, hem de hemen bitmesin diye bekletmek. Ve, okurken sanki kasabada geziyor gibi oluyorsunuz. Köprünün yapılışına tanıklık ediyorsunuz, Abid Ağa sizi de bıktırıyor bazen. Arif beyi daha çok sever gibi oluyorsunuz. Uzun bir sürenin sonunda köprünün tamamlanmasıyla siz de kasaba halkı gibi ona hayran oluyor, siz de Kapiya’sında hayallere dalıyorsunuz... Söylemek istediğim şu: Her şey sanki tam olması gerektiği gibi. Bana öyle geldi ki o dönemlerde yaşasaydım karşılaşacağım şey, okuduklarımdan pek de farklı olmazdı.Hiçbir yapaylık yok anlatılanlarda; kitaba, karakterlerine ne bir şey ekleyebilir ne de bir şey çıkarabilirsiniz. Yani en basit tabiriyle bu kitap “olmuş”. Kasabanın Osmanlı dönemindeki yaşantısını görüyoruz önce. Sonra isyanlar dönemindekini. Avusturya hakimiyeti altına girişini... Vişegrad’da yönetimler değişir Buna bağlı olarak yeniliklerle tanışır Vişegrad. Kimi zaman bazılarına, değişimleri kabullenmek zor gelir, Ali Hoca’ya mesela. Bu değişimler onu tereddütte bırakır. Ama Vişegrad burası. Şöyle diyordu: “... Ama eyerin üstüne bağdaş kurmuş, dümbelek çalarak avaz avaz şarkı söyleyen birine rastlarsan sakın vurma!.. Ve ellerini kana bulama,bırak geçsin. Çünkü o Vişegradlıdır ve beş parasızdır. Onların cebi para tutmaz.” Halk işte böyle kaygısız, neşelidir ve genelde yeniliği çabuk kabul eder. Yenilikle birlikte köprünün o meşhur kapiyasında, konuşulan mevzular da değişir. Ama sanki nasıl desem… Değişmeyerek değişir gibi. Örneğin, Kapiya hala aşıkların hülyalara daldığı yerdir. Ama bir yandan zamanın siyasi otoritesinin hissedildiği yerdir, insanlar bu konuları kapiya’da konuşur ve bu sohbetler de otorite değişikliğinden bağımsız kalamaz tabii. Yalnız kasabada değişmeyen bir şey varsa, o da Sokollu Mehmet Paşa’nın vakti zamanında yaptırdığı bu köprüdür. “Böylece: Köprünün yanında kuşaklar, birbirini kovalayıp geçiyor, sonra köprü, insanoğlunun kaprisleriyle, gelip geçici ihtiyaçlarından doğan izleri, bir toz gibi üzerinden silkip atıyor ve yine değişmez, değiştirilemez biçimiyle hep aynı olarak kalıyordu.” Drina Köprüsü, son zamanlarda okuduğum en iyi kitaptı. Şahane bir edebi eser okumanın verdiği keyfin yanında, çok şey görmeme de yardımcı oldu. Sadece şu cümle bile: “Bugünkü kuşaklar daha çok hayatla değil de, hayat üzerine görüşleriyle meşguldü.” benim için tarifi imkansız bir kıymet taşımakta. Bu kitapta, anlatmaya çabaladığımdan çok daha fazlası var, en iyisi okumak :) Kitabı çookça tavsiye ediyor, iyi okumalar diliyorum.
Drina Köprüsü
Drina Köprüsüİvo Andriç · İletişim Yayınevi · 20185,6bin okunma
··
82 görüntüleme
Ayşe* okurunun profil resmi
Benim çok uzun zamandır listemde bu kitap bi fırsat bulup okuyamadım, incelemeniz çok güzel :) bende kitabı okuyamamanın eksikliğini hissettirdi, emeğinize sağlık.
'Sena okurunun profil resmi
Kesinlikle okumalısınız, anlatmaya çabaladığımdan çok daha fazlası var bu kitapta. Teşekkür ederim güzel yorumunuz için :)
Abdullah Aktan okurunun profil resmi
Hocamızın güz döneminde okuyup, anlatıp anlatıp bitiremediği roman. Akışta görünce bir afalladım. Hocamız güz döneminden beri anlatıyor. 😂 O derece etkili bir romansa demek. Ödüllü olduğundan falan da bahsediyordu.
'Sena okurunun profil resmi
Evet, yazarı Nobel ödülü almış. Hocanız da bu kadar bahsettiyse okuyup değerlendirmek size kalmış, beğeneceğinizi düşünüyorum :)
3 sonraki yanıtı göster
Yaprak sezik okurunun profil resmi
Merhaba, kitapla ilgili bi kaç soru sormak istiyorum. Araştırma içerisindeydim sizin bakış açınızı çok beğendim. Bir makale yazmam gerekiyor bu roman hakkında, fikirlerinizi almak isterim. Geri dönüş sağlarsanız çok sevinirim.
'Sena okurunun profil resmi
Elimden geldiğince cevaplamaya çalışırım :)
Yaprak sezik okurunun profil resmi
Çok sevinirim İnstagram adresiniz var mı yada burdan mesaj atmam için takip eder misiniz ?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.