Merhaba arkadaşlar. Daha önceden sırasıyla Atlantis (Ocak 2006) ve Bizans Altınları (Mayıs 2007) eserlerini okuduğum yazarın şimdi de aynı sıradan devam eden Son Ahit (Kasım 2008) eserini okuyacağım. Ancak söylemem gerekir ki bu yazarın son şansı. Kalan Kaplan Savaşçı (Kasım 2009) ve Truva Maskesi (Ağustos 2012) kitaplarını buna göre okuyup okumamayı da çok düşündüm. Önceki 2 kitabına bakarsak beni hiç tatmin etmemişti ve bu kitaba başlarken de kapaktaki “Dan Brown ile Indiana Jones birleşirse karşınıza ne çıkar? Yanıt: David Gibbins” tanıtımına da aldırmadan, tabiri caizse 0 (sıfır) beklentiyle kitaba başladım. Kitap son dönemin popüler özelliği olan eski bir tarih ve onunla ilişkilendirilen bir olaydan yola çıkarak günümüzden başlayarak devam ediyor. Bu sefer tarihler 24 Ağustos 79 yılını gösteriyor. Yani MS 79. Daha açık tarihiyle Vezüv Yanardağının patlamasıyla yok olacak İtalya’daki Pompei kenti geliyor akıllara. David Gibbins’in sualtı arkeoloğu olması, arkeoloji alanında profesyonel olması, eski gemi ve kent batıkları alanında otoritelerden olması ve bunları roman haline getirmesi tabii ki oldukça hoş bir durum ancak belirtmem gerekiyor ki yazdığı romanlar aradığım tadı vermiyor. Kitabın en çok hareketlendiği sayfanın 377 olduğunu söylersem sanırım demek istediğimi daha net anlatmışımdır. Kitabın ana karakteri Jack Howard üstünde özellikle durduğum bir isim oldu. Yazarla da özdeşleştirmedim değil hani. Tabi yazarın bir Dan Brown timsali oluşturduğunu tahmin ediyorum çünkü yazıldığı dönemde artan bir Vatikan Aleyhtarlığı politikasını destekledikleri belli. Hristiyanlık, Paganlık, Vatikan, Roma derken her şey Arap saçına dönüyor ve bir bakıyorsunuz klişe üstüne klişe durumu. Açıkçası çok da beğendiğimi söyleyemem. Neyse hafta bitmiş, tatil gelmiş. Ben iyi tatiller dileyip uzayayım.

Son AhitDavid Gibbins · Altın Kitaplar · 200842 okunma

·

49 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.