Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

485 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
HAİN ÜRETME BAŞARIMIZ VE KADIN OLMANIN ZORLUKLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME
Adalet Ağaoğlu’nu “Ölmeye Yatmak”la tanımış olmama sevinemedim. Zira böyle önemli bir yazarı daha önce tanımış olmalıydım. Hukuksuz, baskıcı, faşist, ötekileştirici ve ülkeyi zindana çeviren uygulamalar ‘kadimden beri var olmakla birlikte’ bize Atatürk ve tek parti döneminden miras kaldığı kitapta açıkça görülüyor. Bu kötü mirası bir türlü üstümüzden atamadığımıza da çok ama çok üzüldüm. (Başkent Belediyesi Pazarlıksız Satış Mecburiyeti Kanun hükümlerine üst üste aykırı hareketleri görülen: Anafartalar Caddesi’ndeki bir tuhafiye mağazasını, Atpazarı Meydanı’ndaki bir kumaş dükkânını, İtfaiye Meydanı’ndaki bir kumaş dükkânını, İtfaiye Meydanı’ndaki bir hazır elbise dükkânını, Işıklar Caddesi Kurum Sokağındaki bir başka bakkal dükkânını, At Pazarı Meydanı’ndaki yine bir Bakkal dükkânını, Yeni Hal’de bir sebzeci dükkânını, Saraçlar Çarşısındaki, bir hazır ayakkabı dükkânını birer, ikişer gün süreyle kapatmıştır. Bu muhtekir (vurguncu) dükkân sahiplerinin çocukları okullarda başları eğik durumda kalmışlardır. Çünkü memur babalar akşamları çocuklarına “muhtekir (vurguncu) elinin kimse tarafından sıkılmamasını ona selam verilmemesini; bunlar ve aileleriyle her türlü ilişkinin kesilmesini, itibarsızlıklarının her fırsatta ortaya konulmasını, resimlerinin gazetelerde basılmasını; kısacası toplum içinde birer hain olarak yaşadıklarının kendilerine belli edilmesini” öğütlemişlerdir. Sayfa 111) Yukarıdaki paragrafta anlatılan “hain” tipinin doksan yıl aradan sonra tekrar gündeme gelmesi de tüylerimi diken diken etti doğrusu ve biz “hain üretmekte ne kadar mahir bir milletiz” diye düşündüm. Erkek olmanın da kendine özgü zorlukları olsa da, Aysel’in kişiliğinde, ta çocukluktan itibaren kadın olmanın ne kadar zor, bir anlık cinsel hazzın bedelinin, kadın için ne kadar ağır olduğunu anladım. Kadına erkeklerin yüklediği artı bir yük, artı bir sorumluluk elbette var ama doğa türümüzün dişilerine doğrusu pek insaflı davranmamış gibi geldi bana. Zira aile ve mülkiyet kavramının gelişmediği dönemlerde de cinsel haz için kadın daha ağır bedeller ödemiştir. Ve bu durum sadece türümüz için değil, tüm türlerin dişileri için geçerli. Kadının özgürlüklerinin bizden daha az sınırlandırıldığı, bekâretin artı bir değer ifade etmediği batı toplumlarında bile kadın olmanın hayata ek zorluklar getirdiği gerçeği göz ardı edilemez. Kızların erkekler kadar kolay cinsel ilişkiye girmesine bir engel oluşturduğu, cinsel ilişkinin kadınlara yüklediği ağır sorumluluklardan bir bakıma onları koruduğundan dolayı bekâret zarının kadınlar için bir korunak, bir sığınak olduğu fikrim bu romanla daha da pekişti. Sadece türümüze özgü ahmakça bir istek olan kadında bekâret beklentisini gülünç bulmakla birlikte, Aysel’in “bekâret zarının tekrar eski halini alması” ile ilgili, yazarın kurguladığı fantezinin, kızların başına dert açma ihtimali beni üzdü. Kitap bir roman olsa da, adeta geri kalmışlığımız, cehaletimiz ve cumhuriyetin belgeseli gibi. Kaçırılmaması gereken bu serinin ilk kitabını okuduktan sonra ikinci ve üçüncü kitapları bulabilmenin kaygısı şimdiden sardı beni. Keyifli okumalar.
Ölmeye Yatmak
Ölmeye YatmakAdalet Ağaoğlu · İş Bankası Kültür Yayınları · 20134,236 okunma
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.