Ben siyaseti sevmeyen, siyasi görüşlerden bahsedilirken kulak tıkayan birisiyim. Tarafsız olmanın fanatik olmaktan daha iyi olduğu görüşündeyim, daha doğrusu öyleydim. Ama tarafsız olmak bazı durumlarda, yanlış tarafta olmaktan bile kötü. Bunu hissetmeye başladığımdan beri de her siyasi görüş hakkında okuyup/dinleyip kendi siyasi görüşümü oluşturmaya karar verdim. (Bu her duyduğum/okuduğuma inanacağım anlamına gelmiyor tabi ki) Bu kitabı alırken Sinan Meydan hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Yalnızca kitabın adı, içindeki görseller, ilk birkaç sayfanın akıcılığı ilgimi çekmişti. İyi ki bu kitapla başlamışım. Yazar,malum hem kendi siyasi görüşünü açıklamak ve karşı siyasi görüşün tezlerini çürütmek hem de tarihe ışık tutmak için yazmış bu kitabı. Her ne kadar günümüz tarihine karşı taraflı bir yaklaşımı olsa da yakın tarihi (Atatürk Dönemi) tarafsız, sade ve akıcı bir şekilde özetlemiş. Yazar tarihe tekrar ışık tutup, Atatürk'ü herkesin anlayacağı bir dilde anlatmaya çalışmış, çok da güzel anlatmış. Benim tarih kitaplarında en çok önem verdiğim şeylerden biri de kaynak gösterilmesi. Bu kitapta hem kaynaklar belirtiliyor hem de görseli olan kaynaklar kitapta yer alıyor. Bu açıdan da gerçekten çok beğendim. Çoğu tarih kitabında görsele pek önem verilmiyor malesef. Ayrıca kitabın kronolojik sıraya göre değil olaylara göre ilerlemesini de sevdim. Kronolojik sıraya göre olduğunda olayları takip etmek benim için zor oluyor bazen. Kitabın sonunda Zübeyde Hanım'dan da bahsetmesi beni mutlu etti. Yazarın siyasi görüşü net olarak belli olsa da ben bu konuya değinmek istemiyorum. Çünkü dediğim gibi siyasetten uzak birisiyim ve diğer siyasi görüşleri de araştırmadan bu konuda yorum yapmak bana mantıklı gelmiyor. Ama şunu söylemeliyim ki, bu kitap bencilliğimi yüzüme vuran bir kitap oldu. Çevremdekiler ne yaparsa yapsın, ben kendimi geliştireyim demekle olmuyormuş. Çevrendekilerin cehaletine göz yumdukça sen de ilerleyemiyormuşsun. Bunları önceden de teorik olarak sorduğunuzda söyleyebilirdim ama bu kitabı okurken hissettim. Atatürk dönemi halkın fedakarlıklarını da biliyordum tabi ama bu defa okurken daha bir utandım, hüzünlendim. O kadar zorluğa, her yerden gelen düşmana karşı kazanılan bir ülkeyi başıboş bırakıp, başına kim geçerse geçsin banane diyip, oturduğun yerden Atatürkle ilgili 3-5 kitap okuyup özümseyemiyorsun o ruhu. Ya da sırf Atatürk kurduğu için CHP'ye oy verdiğin zaman da Atatürkçü sayılmıyorsun. (Son birkaç yıldır Atatürk'ün günümüz CHP'siyle bağdaşlaştırılıp, ona göre değerlendirilmesi gerçekten çok üzücü.) Araştırıp, soruşturup, hesap sorup, hakkını yedirmediğin, arkanda daha iyi ve daha kültürlü nesil bıraktığında Atatürkçü oluyorsun. Yazar işte bu ruhu insana benimsetmeye çalışmış. Kısacası ben çok beğendim. Tavsiye ederim.

Yüzyılın Kitabı - Yüzyılın LideriSinan Meydan · İnkılap Kitabevi · 2018876 okunma

·

15 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatmagül