Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

201 syf.
8/10 puan verdi
Doğan Aksan, 7 ana başlık altında topladığı Türkçenin Gücü adlı eserinde yabancı dillerin baskısına boyun eğmeden direnen Türkçenin gerçek gücünü anlatmaya çalışmıştır. Türkçenin yapısına ve anlam özelliklerine değinip, söz sanatlarından birkaç örnekle ilerleyerek, mazmunlara yani kalıplaşmış sözlere, bilmecelere ve manilere de yer verir. Özetle Doğan Aksan Türkçenin Gücü isimli kitabında dilimizin günümüze kadar ulaşmış olan zengin söz varlığını okuruyla paylaşır hatta “Türkçeye eğiliniz, tek tek sözlerine bakınız; bu sözlerin birçoğunda şiir tadı bulacaksınız.” sözleriyle de söz varlığımızın önemini ve söz varlığımıza verdiği önemi kendi ağzından duymuş oluyoruz. Değinilen konuların daha açık şekilde sunulabilmesi için her ana başlığın altında bulunan alt başlıklarda ayrıntıları verilmiştir. Bu başlıklar sırayla; Türkçenin Genel Nitelikleri, 1. Türkçenin Genel Nitelikleri - Türkçenin Ses Özellikleri - Türkçenin Yapısı, Türetme Gücü - Türkçenin Sözdizimi Açısından Özellikleri ​Türkçenin Genel Nitelikleri isimli ilk başlıkta üç alt başlık halinde verilen maddelerde üç ayrı konu işlenmektedir. İlk alt başlık olan Türkçenin ses özellikleri başlığında ses düzeninin bir dili diğer dillerden farklı kılan taraf olduğuna değinilerek dilimizin ses özelliklerinden bahsedilmiştir. Ünlü uyumlarının Türkçeyi ses bakımından diğer dillerden ayıran en önemli özelliğin olduğuna ve çok az dilde varlığını sürdürmeye çalıştığına da değinilmektedir (bkz. Altay Dilleri). Yine aynı başlık içinde Türkçe’nin ahenkli bir dil olduğundan söz edilerek bunun nedeninin ünlü uyumları ve benzeşmelerinden kaynaklandığına, dilimizde var olan sekiz tane ünlü harfin de yabancı dillere nazaran daha farklı şekilde kullanımlara sahip olduğu dile getirilmiştir. Türkçenin Yapısı, Türetme Gücü isimli ikinci alt başlıkta ise özetle hayatın baştan sona bir öğreti iklimi içerisinde insanlık için yeni ufuklar açtığına, insanın kelimelerle iletişime geçebildiğine ve her geçen gün yeni kelimelere ihtiyaç duyduğuna değinir. / Uluslararası sahada var olmak ve ticaret, teknoloji, sanayi gibi alanlarda ilerleyebilmek için başka bir dile ihtiyaç duyularak farklı milletlerle özellikle kültür alışverişi yapılmıştır. Bu alışveriş yeni dinlerle, yeni dillerle ve yeni kavramlarla tanıştırmıştır. Özetle bu başlık altında dilimizin sözcük türetme ve yapısal özelliklerinden bahsedilmeye çalışılmıştır. Son ve üçüncü alt başlık olan Türkçenin Sözdizimi Açısından Özellikleri başlığında ise kendine has özellikleriyle var olan söz dizimi -Altay dillerinde de olduğu gibi- dilimizin özelliklerine göre cümle özne, nesne, yüklem sıralamaya sahiptir. Bu özellik ve sıfatların isimlerden önce gelmesi, zamirler ve ekeylemler gibi birkaç yakın özellik daha bulunmaktadır. 2. Türkçenin Anlam Yapısı ve Anlam Özellikleri 1) Türkçenin Sözvarlığının Anlam Açısından Başlıca Özellikleri 2) Türkçenin Kavramlar Dünyası - Eski Türkçe Dönemi ve Sonrası - Eski Anadolu Türkçesi - Türkiye Türkçesi - İkilemeler - Anadolu Ağızları - Somut Kavramlar - Soyut Kavramlar ​İkinci ana başlık olan Türkçenin Anlam Yapısı ve Anlam Özellikleri başlığı altında Dilimizin asıl gücünü görebilmek ve ilerleyebilmek için yapılması gerekenin başka dillerle karşılaştırmak olduğuna vurgu yapan Doğan Aksan, ilk alt başlık olan Türkçenin Anlam Yapısı ve Anlam Özellikleri başlığında ise dilimizin söz varlığı açısından somut anlatıma sahip olduğuna yanı sıra ayrıntılı dil kullanıldığına ve dil içinde benzetmelere yer verildiğine değinir. ​İkinci alt başlık olan Türkçenin Kavramlar Dünyası bölümünde ise günümüz Türkçesine doğru, eski Türkçeden uzanan dil hikayesine yer vermiştir. Dilimizin söz varlığı oldukça zengindir. Türkçede birkaç kavramla açıklanabilen bir isim/sıfat diğer dillerde tek kavramla açıklanabildiğine ve önceki başlıklarda değinilen ikileme konusunun genişletilerek örneklendirilmeye çalışıldığına değinilmektedir. Bir dilin, coğrafi farklılıklara, çeşitli kültürel ilişkilere vs. bağlı olarak lehçelere ve ağızlara ayrıldığı görülür. Türk dili, Türklerin geniş bir coğrafyaya yayılmaları, farklı kültürlere sahip halklarla ilişki içerisine girmeleri ve farklı dinsel çevreler içerisinde bulunmaları gibi sebeplerden dolayı onlarca lehçeye ve daha yerel olarak da ağızlara bölünmüştür. Lehçeler ana dilden tarihin bilinmeyen dönemlerinde ayrılmış geniş kapsamlı dil dallanmaları iken, ağızlar lehçelerin içerisindeki, çevresel, coğrafi vs. faktörlerin etkisiyle oluşmuş yerel/bölgesel söyleyiş farklılıklarıdır. Anadolu Ağızları alt başlığında ise Doğan Aksan günümüzde Anadolu ağızlarının yazı diline oranla daha geniş bir sözvarlığına sahip olduğunu dile getirmiştir. Doğan Aksan Somut Kavramlar ve Soyut Kavramlar alt başlıklarında Anadolu Ağızları alt başlığında vermiş olduğu örnekleri derleyerek, verdiği örneklerin anlamlarını ve hangi bölgeye ait olduklarını anlatmıştır. 3. Anlam Olaylarına Söz Sanatlarına Tanık Örnekler 1) Dilde Benzetme ve Benzetme Örnekleri 2) Dilde Aktarmalar ve Aktarma Örnekleri - Deyimler ve Deyimlerde Aktarmalar - Somutlaştırma ve Türkiye Türkçesindeki Örnekleri - Anadolu Ağızlarında Somutlaştırma - Türkiye Türkçesinde Öteki Deyim Aktarmaları - Anadolu Ağızlarında Öteki Deyim Aktarmaları - Ad Aktarması ve Türkiye Türkçesindeki Örnekleri - Anadolu Ağızlarındaki Ad Aktarması 3) Deyimlerde Nükteli Anlatım Eğilimi ve Türkiye Türkçesindeki Örnekleri - Anadolu Ağızlarının Deyimlerinde Nükteli Anlatım Eğilimi 4) Atasözleri ve Türkiye Türkçesindeki Örnekleri - Anadolu Ağızlarında Atasözleri Doğan Aksan, Dilde Benzetme ve Benzetme Örnekleri başlığında tüm dillerin anlatımlarına güç kazandırmak adına ortak olarak kullandıkları benzetmelere değinerek örneklendirmeye çalışmıştır. Edebî sanatlar, dilin gerçek ve sembolik her türlü anlamını karşılamak, az sözle çok şey ifade etmek, anlam ve çağrışım ilgileri kurmak, harf ve sözcüklerin şekil olarak görüntülerinden ve ses değerlerinden yararlanmak amacıyla üretilmiş söz söyleme sanatlarıdır. Edebî sanatlar, ince duyguların, keskin zekâların ve estetik duyarlığın ürünü olarak doğmuştur. Dilde Aktarmalar ve Aktarma Örnekleri başlığında ise söz sanatlarına başvurularak anlamın güçlendirilmesi anlatılmıştır. Atasözleri ve deyimler, dilimizin söz varlığının en önemli birimlerinden olup deyiş güzelliği, anlatım gücü ve kavram zenginliği bakımından üzerinde detaylıca durulması gereken dil yapılarıdır. Bir dilin anlatım yollarına, o dili konuşan toplumun geçmişine, yaşam biçimine, geleneklerine, inançlarına ve daha pek çok özelliklerine dair önemli ipuçları içeren deyimler ve atasözleri Deyimler ve Deyimlerde Aktarmalar başlığında açıklanmıştır. Doğan Aksan’ın araştırmalarında Ömer Asım Aksoy’un saptadığı deyim sayısı 5742 olduğu belirtilmektedir. Somutlaştırma veya diğer bir adıyla somutlama, deyim aktarmaları konusunun alt başlıklarından biridir. Normalde soyut bir anlam ifade eden bir kelimenin, somut bir kavram veya durumu ifade etmek için kullanılmasına “somutlaştırma” denilmektedir. Somutlaştırma ve Türkiye Türkçesindeki Örnekleri başlığında somutlaştırmayı, Soyut ve somut kavramlar arasındaki bu aktarmanın sıklıkla birbirine karıştırılması ve Anadolu ağızlarındaki somutlaştırmalardır örneklerle anlatılmıştır. Bu başlık Ad Aktarması ve Türkiye Türkçesindeki Örnekleri ve Anadolu Ağızlarında Ad Aktarması başlıklarındaki örnekler incenerek sonlandırılmıştır. Bu alt başlıktan sonra sırayla Deyimlerde Nükteli Anlatım Eğilimi ve Türkiye Türkçesindeki Örnekleri, Anadolu Ağızlarının Deyimlerinde Nükteli Anlatım Eğilimi, Atasözleri ve Türkiye Türkçesindeki Örnekleri, Anadolu Ağızlarında Atasözleri başlıkları altında örnekler verilerek deyimler konusu açıklanmaya çalışılmıştır. 4. Kalıp Sözler - Kalıp Sözler ve Türkçedeki Örnekleri - Hayır Dualar, Beddualar Bir dilin söz varlığı, çeşitli öğelerden oluşur. Bu öğelerin bir kısmı, konuşan kişinin her kullanımda özgürce seçebildiği, bağımlı ve bağımsız kullanılabilen, sözlüklerde madde başı olan sözcüklerdir (elma, uzay, cam, söz, ile, gibi, koş- (mak), ara-(mak), vb.). Bunların yanında bir başka grup da her zaman belirli bir biçimde kullanılan atasözleri, deyimler, ikilemeler ve kalıp sözlerden oluşan kalıplaşmış öğeleri içerir. Türkçenin söz varlığının bir bölümünü oluşturan bu öğelerin, sözlü ve yazılı iletişim sırasında sıklıkla tercih edildiği görülmektedir Dördüncü başlık olan Türkçenin Gücü’nün dördüncü başlığı olan Kalıp Sözler başlığının içeriğinde kalıp sözlerin kültürler arası farklılıkları dile getirdiğine değinerek verdiği örneklerle açıklamaya çalışmıştır. Maddi ve manevi kültürümüzü, geleneklerimizi, inançlarımızı, kültürümüzü yansıtmayı başaran, derin bir anlam içeren hayır yahut şer konuda dile getirilen kalıplaşmış sözlerdir dua ve beddualar. Bir diğer alt başlığımız olan Hayır Dualar, Beddualar bölümünde. Doğan Aksan bu alt başlık altında kendisine özgün örneklerle konuyu açıklamaya çalışmıştır. 5. Bilmecelerimiz - Bilmecelerimizden Seçilmiş Örnekler Bir şeyin adını anmadan vasıflarını üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene – veya okuyana – bırakmaktan ibaret olan eğlence yönü ağır basan edebî sözlere bilmece denir. Kitabın beşinci başlığı olan Bilmecelerimizden Seçilmiş Örnekler başlığı altında yine maddi ve manevi kültürümüzü yansıtan farklı yörelerden çıkan bilmecelerimizden bahsedilmiştir. 6. Manilerimiz - Manilerimizden Seçilmiş Örnekler Altıncı başlık olan Manilerimizden Seçilmiş Örnekler başlığı altında, yörelere göre değişiklik gösteren manilerin toplumun tamamı tarafından benimsenen ve topluma mal olmuş deyişlerdir. 7. Yabancı Dillerin Baskısına Karşı Türkçenin Gücü Türkçenin Gücü isimli eserin son başlığı olan Yabancı Dillerin Baskısına Karşı Türkçenin Gücü bölümünde ise verilmiş tüm başlıkların içeriğinin genel olarak özeti sunulmuş ve sonuç paylaşılmıştır. “... Yeter ki dilimizin gücüne inanalım, anadili bilincinden, anadilimize saygı ve sevgiden uzak olmayalım.”
Türkçenin Gücü
Türkçenin GücüDoğan Aksan · Bilgi Yayınevi · 2011252 okunma
··
150 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.