Hasan Ali Yücel, özü itibariyle bir öğretmendir. Hayatının merkezinde iyi bir vatandaş ve iyi bir insan olmak için mücadele etmiş bir değerdir. Günümüz öğretmenlerine insan sevgisi, öğretmenlik mesleğinin saygın değerini korumak uğruna mücadele etmiştir. Yücel, yaşantısı ve deneyimlerini anlatma gereğinde bulunarak 1956 yılında da kurup yönetimini üstlendiği Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkardığı “İyi Vatandaş İyi İnsan” kitabı ile bir ışık olmaya devam etmektedir. Keza, karanlık yollar çoktur. Yolları aydınlatanda insan olma değerinden saçılan ışıklardır. Işığın yakıcılığını ellerinde tutarak, acısını yaşaya yaşaya yolları aydınlatan, aydın insanlar olmuşlardır. Tarihin kadım tozlu sayfaları, sonbaharda dökülen sararmış yapraklar şahit olurlar, ellerinde mum ile fener aydınlatan, hikmet dolu insanları… Roma Devletinde Büyük İskender döneminde Diogenes adında bir adam elinde fener gündüz vakitlerinde sokakları dolaşıyormuş. Kendisine ne aradığını soranlara: Adam arıyorum, Adam! diye cevap verir. Biraz daha bize yakın bir2 döneme geldiğimizde elinde fener gündüz vakitlerde sokakları dolaşan bir hikmet şahsiyeti daha görürüz: Aziz Mahmut Hüdai Hz.leri… Üsküdar çarşısında bu hal ile dolaşır, Adam yok, adam yok! diye yüksek sesle söylenip gidermiş. Bu duruma bir anlam veremeyen insanlar, aralarından biri gelip sorar: Şeyh Efendi, adam yok, adam yok deyip geziniyorsunuz. Karşınızda ki bizler kimiz? Aziz Hüdai, sağ elini adamın gözleri üstünden geçirmiş. Bak bakalım kendine, bir de etrafına!.. demiş. Adam, üstüne başına göz gezdirince kendisini bir eşek şeklinde görmesin mi? Etrafındakilerin de kimi sırtlan, kimi arslan, kimi kaplan, kimi kurt, kimi tilki… Böylece adam şaşkınlığından ne yapacağını bilmemiş, Şeyhin ellerine sarılıp özür dilemiş ve onun terbiyesine girmiş. Hepsinde bir hikmet burcu kokuyor. Marifet bu kokuyu alabilmekte… Marifetli O’dur ki Adam olmayı candan dilemek ve buna erişmek için sahiden adam denilecek kıymette olanları aramak, tanımak, onların yolunda ve izinde gitmektir. Üzüm üzüme baka baka karardığı gibi feyz almak isteyenler de ışık kaynaklarına yaklaşıp onlardan nur almalılar. İnsanlığın böyle ahlak ve fazilet güneşleri vardır. İşte bu kitapta o feyz ve hakikat saçan varlıklardan en mühimlerini okuyucu bulacaktır. Bu güneşin dizlerinde olmak, onlarla dost olmak en sevimli bir iş olsa gerek. Yücel’in kaleminden çıkan bu yapıt elbet ahlak sahiplerinin ve fazilet güneşleri için bir rehber olmaya adaydır. Kitap: Giriş, dört kapı ve bir çıkış üzerine tertiplenmiştir. Okur girişi okuduktan sonra dört kapıya açılacaktır. İyi bir insan olmanın ilk kapısını birinci kapıyla aralanacak, yol ve yöntem sunulacaktır. Birinci kapı: en eski üç ahlakçı; Buda, Konfüçyüs ve Sokrates. İkinci kapı: Üç büyük dine açılıyor: ilki Hz. Musa Musevilik, Hz. İsa Hıristiyanlık ve son hak din Müslümanlık, Hz. Muhammed Mustafa. Üçüncü kapı: Tek insan üç çevreye dikkat çekiyor. Bu çevre: aile, okul ve meslektir. Son kapı ve en geniş kapı olan dördüncü kapı: Topluluklar ve toplulukların birliğine açılır. Bu son kapı fertlerin birlik olup bir bütün halde yaşamaları üzerinedir. Bu da kitabın bahsettiği; Millet, Devlet ve İnsanlık kavramların içini azim ve mücadeleyle doldurmakla gerçekleşe bilir. “İyi Vatandaş İyi İnsan” olmak yolunda rehber olacak kitabın ana hatları böyledir. Tartışılmasız bir gerçek şudur: insani değerlerin farklı coğrafyalarda ve kültürlerde nasıl aynı yola çıktığını ve bu yolu aydınlatan ahlak kahramanları ve fazilet güneşi olan insanların rehberliğinde olmamız gereklidir/gerekecektir. Hasan Ali YÜCEL, İyi İnsan İyi Vatandaş, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., 9. Baskı Ekim 2016, İstanbul, Araştırma-İnceleme, 280 Sahife. 1 Şubat 2017 Çarşamba/20:07:43. Yunus Özdemir.

İyi Vatandaş İyi İnsanHasan Ali Yücel · İş Bankası Kültür Yayınları · 2005400 okunma

··

238 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yunus Özdemir