Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

159 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
850 yıllık birlikteliğimizin olduğu, bir sıkıntı çıkmadan yaşayıp gittiğimiz bir etnik grubun, o hengamenin (1. Dünya savaşı ve öncesi) içerisinde birden ve keskin bir şekilde yön değiştirip güvenliğini ve her türlü ihtiyaçlarını karşılayan bir devlete karşı ayaklanma girişimleri şaşırtıcı olmakla birlikte üzücü ve alçakçadır. Rusya’nın kışkırtması ve gazlaması sonucunda Ermeniler; doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan topraklarımızın bir kısmını alarak devlet kurma hayalinin sarhoşluğu ile kurdukları her türlü silahlı ve zararlı cemiyeti Devletimizin birliğine, beraberliğine, askerine, polisine, kullanmaktan kaçınmamışlardır. 93 harbi, 1. Dünya savaşı arasında Ermeni çetelerinin Türklere karşı uyguladığı katliamlar, kendilerine destek vermeyen üst düzey Ermeni devlet görevlilerine karşı düzenlenen suikastler ve düşmanla işbirliği yaptığına dair belge ve resimler arşivlerde bulunmakla birlikte herkesin bildiği gerçeklerdir. Bu zulüm ve isyanlar hat safhaya çıkmışken 1. Dünya savaşı patlak verdiğinde bu tutum ve davranışlarında ısrarlı davranmaları zaten zor durumda olan Devletimizi çok daha zor durumlara sokmakta ve zarara uğratmaktaydı. Hal böyle olunca Tehcir kaçınılmaz bir çıkış kapısı olarak kullanılmak zorunda kalınmıştır. Tehcir kapsamında Yüzbinlerce Ermeni yine Osmanlı toprakları içerisinde bulunan Suriye’ye gönderilmiş olup bu Tehcir’den 15 gün önce kendilerine bildiri yapılmış, hazırlıklarını tamamlamaları için süre verilmiştir. #43905835 Tehcire Mahkum olan Ermenilerin bir kısmı salgın hastalık, eşkıya bakını gibi nedenlerden dolayı yollarda hayatını kaybetmiştir. Ancak bu rakamlar Ermeni Diasporasının iddia ettiği rakamın yarısının yarısını bile teşkil etmemektedir. Ve 1944’te çıkan bir kelime olan SOYKIRIM ifadesi ve şartları ile asla örtüşmemekte olup bu iddia tamamen siyasi ve karalamak adına gündemde yerini korumaktadır. Zira Bu tehcir kapsamında Osmanlı Devletinin o Koşullarına rağmen her türlü iaşe, sağlık ve güvenlik önlemleri için Tehcir güzergahında bulunan vali, yönetici ve sorumlu devlet adamlarına gönderilmiş olan talimatnameler ve paralar belgelerle sabittir. Tüm bu belgeler bir art niyet olmadığının kanıtıdır. Ayrıca Yine bu kapsamda Ermenilerin ulaşacakları yerde gerekli köylerin kurulması maddi ve manevi yardımları kapsayan emirler de tehcir bitmeden varılacak noktaya ulaştırılmıştır. Merkezin Talimatlarına uymayan görevliler için de bir talimat söz konusu olup bu süreç içerisinde ettikleri keyfi zulümlerin cezalarını gerek sürgün gerekse idam olarak ödemişlerdir. Bugün bu soykırım iddiaları bazı ülkelerce kabul edilmiş olması, Üzüntü verici ve ikiyüzlücedir. Ülkemizin tarihsel ve belgeli bir platformda eşit sayıda oluşturulacak komisyonda olayın bilimsel olarak masaya yatırma teklifinin kabul görmemesi olayın samimiyetsizliğinin bir göstergesidir. Özet olarak durum yukarıda bahsettiğim gibidir. Tüm bunlardan daha fazlası kitapta belgelerle mevcut olup, gayet akıcıdır. Bu meseleyi hakkıyla bilmeniz açısından şiddetle tavsiye ederim… İyi okumalar…
Sürgünden Soykırıma - Ermeni İddiaları
Sürgünden Soykırıma - Ermeni İddialarıYusuf Halaçoğlu · Babıali Kültür Yayıncılığı · 2006181 okunma
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.