Müslümanların (dolayısıyla ilk Müslümanlar olarak “Sahabeler”in) Hz. Peygamber'in vefatından sonra ilk sınavlarının, lider seçmek durumunda kalınması nedeniyle, siyasi alanda olduğu olgusundan hareketle Yazar, Hz. Peygamber sonrası siyasi olayları mercek altına almaktadır. Aynı zamanda doktora tezi olan bu araştırmayla yazar, başlangıçta siyasi süreçle ilgili olan olumsuzlukların sonradan nasıl dini alana aktarıldığı ve İslam kültürünün oluşum döneminde dini algıyı ve olguyu nasıl bozduğunu ortaya koymakta. Hem genel olarak yorumlarla beraber o dönemi hem de yazarın bakışını anlayabilmek için, yazılan dışında, küçük incelemelerde ve tarihsel değerlendirme düşüncelerinde bulundum. Yoruldum gerçekten ama değdi. Dolayısıyla kitabı okumam uzun sürdü ama çok faydalı oldu. Katılmadığım yorumlar olsa da genel olarak yazarın yaklaşımını objektif buldum. Diğer yandan, “kutsal” diye, geleneğe de, İslam tarihine de (İslam’a değil) yapıcı veya nötr bir eleştiride halen bile bulunamıyoruz. Bulunanlar da, ya yıkıcı oldu ya bize onların yıkıcı oldukları söylendi ya da geçmişimizle ilgili olumlu eleştirilere biz ulaşamadık.... Tam da şimdi ise, geç kalınmış ama güzel bir fırsat olarak görünüyor. Gerek içinde yaşadığımız toplumu ve genetiğini mümkün olduğunca çözme merakı gerekse, bu çağdaki toplumumuzu ve geçmişi, hem de kendi gözlemlerimizle karşılaştırma olanağı sunmuş oluyor bu eser. Benzer şekilde yazar diyor ki: “Eskiyi aktarmanın, geçmişimizi değerlendirmek olmadığını bilmek zorundayız. (..) Hz. Peygamber’den hemen sonra gelen kuruluş devrine gitmek ve onu yeni baştan yorumlamak zorundayız.” (S. 36) Bugünkü dinsel öğeleri baskın olan kültürümüzdeki sorunların temelinde, dinsel kavramların siyasallaşması ya da siyasallaşan dinsel kavramlar yatıyor. Siyasete karşı olduğum anlaşılmasın. Her ne kadar çok bir şey bekleyemesem de siyasetten, toplumlarla devletlerin ve dünyanın sorunlarının çözümü, nihayetinde siyasete bağlıdır. Bu konu apayrıdır. Ancak kitabın da başarıyla gösterdiği ve işlediği konu; İslam tarihi olarak başta, esası itibariyle siyasi olan olguların sonradan nasıl teolojik yaklaşımlarla altı doldurulduğunu ve günümüz de dahil sonrası durumların oluşumunda temel neden sebep teşkil ettiğini savunuyor. Yazar adeta, İslam tarihinde, coğrafyasında, biliminde ve toplumlarında sıklıkla görüldüğü üzere, “konuların siyasallaşması süreci” yaklaşımına karşı; başta pratik/siyasi olan tutumların, teorisi/ideolojisinin sonradan üretildiği yaklaşımını, olaylara dayalı olarak savunuyor. Sadece tarihi ve geçmişi anlamak için değil, şimdiyi ve insanın kendisini çözmesi için de işlevsel olacağını düşündüğüm bir kitap. İyi okumalar...

Sahabe Dönemi İktidar KavgasıAhmet Akbulut · Otto Yayınları · 2021310 okunma

··

112 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

bi insan